Abimin şu anki hâli beni pek üzmüyordu. Çünkü resmen kendi derdime düşmüştüm.
Ben: peki... evlenecekmiyim?
Annem: seni kaçırsak yurt dışına kan davasına dönüştürürler... evlenmene engel olsak kaçırırlar... ki aşiretler de onlardan yana olur. Kimse bizi dinlemez.
Babam: bir yolu olmalı...
Koray: ben konuşsam babamlarla... gerekirse tek tek ağalarla konuşurum. Aleyna ile evlenmeyi isterim ama zorla değil elbet. Dediğiniz gibi bir yolu olmalı.
Bir yolu var mıydı?
Hiç sanmıyorum...
Hayır! Bu umutsuzluk değildi. Gerçekten bir yolu yoktu. Koraya aşık değildim ama hoşlanıyordum. O ise vana aşıktı. Evlenmek zorundaydım. Artık çok geçti.
Ben: başka bir yol yok... evlenicez. Ama ben gene okula devam edicem. Nişan olduktan sonra sınava girmeye buraya geri gelicem. Ayrıca Mardinde kesinlikle yaşamicaz.
Koray: Aleyna... ne dersen kabulümdür. Ben..ben böyle olmasını istememiştim.
Ben: üzülmesi gereken kişi sen değilsin Koray. Canını sıkma. Eninde sonunda evlendirecekleri bizi. Ya bizim isteğimiz ile ya da zorla.. ben senden hoşlanıyordum da hem . Kendini suçlu hissetme .
Sıçtın sıva bari Aleyna. Bu saatten sonra alttan almak zorundasın . Koray benim yanımdaydı çünkü. Bu güzel bir fırsattı. Kaybedemezdim.
Seviyor olabilirim lakin ben kalbimle değil aklımla severim. Bu yüzden yadırgamayın beni...
Babam: ben ...özür dilerim kızım...
Annem: Kemal belki bir çözüm yolu..
Ben: kendinizi boşuna yormayın. Ben istemesem yapmam biliyorsunuz..
Babam buruk bir gülümsemeyle bana cevap verdi.
Babam: yaparsın. Ailen için herşeyi yaparsın. Senin tüm huyunu severim kızım ama keşke biraz da bencil olsaydın.
Ben: üzülmeyin artık. Ben hazırlanıyorum o zaman.
Annem: tamam bebeğim...
Fısıltı gibi sesini zor duymuştum. Ona sıkıca sarılıp başımı boynuna koydum. Kokusunu içime çektim. Derincee... anne kokusu. Onlar benden hemen çocuk istemezlerdi deme?
İsteselerde mümkün değildi. Ben mimar olup babamın bena verdiği şirketin başına geçecektim.
Gözümden akan bir damla yaşı kimse görmeden sildim. Yukarıya odama çıkmaya başladım. Fakat susadığım için ilk merdiven basamağından inip sağda bulunan mutfağa geçtim.
Bir sürahi alıp içine soguk su koydum. Bir de bardak alıp nutfaktan çıktım. Kapının orada Ali ve diğerleri oturup ağlıyorlardı. Ömer ise bana kızarmış gözleriyle bakıyordu. Konuştuklarımızı duymuşlardı.
Onlarda evlenmekten başka bir yolun kalmadığını biliyorlardı. Surahiyi ve bardağı yere bırakıp onlara doğru gittim.
Ömer hızla yerden kalkıp bana sıkıca sarıldı.
Ömer: ikiz... ben seni çok seviyorum biliyosun deme?
Ben: biliyorum diğer yarım...
Ömer: beni burakma o zaman.
Ben: sadece düğün orada olacak. Korayla burada yaşicaz.
Alpi: kızım, meleğim...
Ben: aabiimm...
Onun odunsu kokusu ciğerlerimi doldurduğunda sanki bir sorun yokmuş her şey normalmiş gibi hissedip huzur doldu içim.
Ertuğrul abim: güzelim... biz özür dileriz...
Ben: aa aaaaa yeter amaa. Hadi abi kardeş kucaklaşmasııı...
Herkesle sarıldık. Ali abim ise yere geri oturmuştu. Ona dönüp konuştum.
Ben: odama gelirmisin? Konuşmamız lazım.
Ali bana bakınca gözlerinin akının kıpkırmızı oldugunu gördüm. Onun suçuydu bunlar ama o da kandırılmıştı.
Kafa sallayınca abilerimden ayrılıp sürahiyi koyduğum yerden aldım. Yürüyerek gitmeye karar vermiştim fakat asansöre binmek istiyirdum şimdide. Asansöre binip 3 e bastım.
Odama girip bavulumu çıkardım. İçine bir ay kalacak kadar kıyafet yerleştirmeye başladım.
Kapımın açılma sesini duyunca giysi odasındayım diye bağırdım.
Ali: A..leyna..ben..öz...ür dile..rim...
Ben: bunlar senin suçun abi!
Hıçkırnaya başlamsıyla yüreğim bir kötü oldu ama ben genede devam ettim.
Ben: ama biliyorum ki sen de kandırıldın. O Sezen bizi ayırmak , huzurumuzun kaçmasını istiyor. Yaptığın şey çok ağırdı. Belki seni hemen affedemem de ama ele açık vermeyelim. Şimdi sen..
Diyip elimdeki uzun düğmeli elbiseyi bavula koydum. Sonrada Ali abini yanına gidip kolundan tutarak banyoya soktum.
Ben: şimdi sen elini yüzünü yıka ...hatta duş al. Ben sana kıyafet getiricem. Eline bakınca kesildiğini ve kutrumuş janları gördüm.
Ben: sana kıyafet getoliricem ben. Sonrada pansumanını yaparız. Banyodan çıkıp onun odasına geçtim. Bir tshirt eşofman ve iç çamaşırı aldım. Bornozunuda alıp odama geri döndüm.
Ben: abii!
Ali: efendim?
Ben: ben giysi odasındayım kapının kurpuna bornozunu bıraktım. Kıyafetlerin de yanında...
Ali: ta..mam . Teşekkür ederim.
Ben: rica ederim.
Odaya geri dönüp kıyafetleri yerleştirmeye devam ettim.
Bu bugünlük yayınlayacağım 3. Ve sonuncu bölüm . Sizin hikayeden kopmamanız adına hızlı yazmaya çalışıyorum.
Umarım beğenirsiniz. Ve emeğimin karşılığını alabilirim.
Şi.diden teşekkür ediyorum canlar..
Keyifli okumalar...
Kendinize dikkat ediyorsunuz! 😉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİMİ TUTAN HAYALLER ~ GERÇEK AİLEM ~ Tamamlandı
ChickLitKitap şarkısı : Model-Bir melek vardı... 17 yaşında bir kızın gerçek ailesini bulması. Ve sonrasında meydana gelen bir evlilik. Bu hikaye sizleri bambaşka bir serüvende hissettirecek. Eğer aksiyon, entrika ve gerçek ailem kurgusunu seviyorsan ELİMİ...