|12|

1.2K 75 5
                                    

Bu bölüm biraz miğdeniz bulana bilir. Şahsen yazarken benim bile bulandı. Miğdesi hassas olanlar dikkat!

ALPARSLAN 'IN AĞZINDAN...

Salonda film izlerken Aleynanın çığlığıyla ayağa kalkıp odasına doğru koştuk. Ömer hareket etmeden durmuş Aleynaya bakıyordu. Yerdeki kanı fark ettiğimde onu yatağa yatırıp dikişlerini tekrar attım.

Ali Asaf abim sinirden ellerini yumruk yapmış kapının önüne çökmüştü. Diğerleri ağlıyordu.

Aleynaya bunu eski ailesi yapmıştı büyük ihtimal. O yüzden Ömeri evde anneme göz kulak olması için bıraktık . Evden çıkıp arabaya bindik. Babam gözlerindeki yaşları çaktırmadan siliyordu. Ali abim ise  ellerini yumruk yapmış kendi kendine sana bunu yaşatana daha acısını yaşatıcam diyordu .

Şimdi siz beni merak ediyorsunuzdur. Ne ayak diye.

Ben o kızdan az çekmedim. Aleynanın onun gibi olmadığını elbet biliyorum. Her insan aynı olacak diye bir düşünce çok saçma. Ben sadece onun sabrını sınamaya çalıştım. Sezeni sinirlendirdiğimizde ağzından laf alabiliyorduk. Ama ben Aleynayı sinirlendirdiğimde bazen benimle muhattap olmuyordu bazense laf sokup işine devam ediyordu.

Bu durumda iki sonuca varmıştım. Ya çok iyi bir yalancıydı ya da gerçeği söylüyordu.

Fakat ikinci seçeneğin doğru olduğunu bende biliyorum. O yüzden kim benim biricik kız kardeşime ve kardeşlerime zararı dokunursa onun bedelini en ağır şekilde öderdi.

Ali abim: geldik!

Babam: çocuklar isterseniz burada bir şey yapmayalım.  Depoya götürüp rahat rahat halledelim işimizi.

Ben: doğru diyorsun baba. Öyle yapalım.

Arabadan çıkıp evin zilini ard arda çaldık.

Sema: TAMAM BEE PATLAMAA!

Babam:AÇ LAN KAPIYI!

Sema kapıyı açıp bize dik dik bakarken evde bir erkek sesi duyduk. Hadi gel devam edelim diyordu.

Sema: ne dicekseniz daha sonra diyin. Kızımla randevum var.

Duyduklarım karşısında miğdemin bulanmasına engel olamadım. Ertuğrul da aynı şekildeydi. Bana bakınca göz göze geldik. Ne kadar iğrenç bir insan olduklarını düşünürken Sezenin sesi duyuldu. Onun yanındada randevusu olan piç de geldi.

Sezen: anne, hadi gelsene Kerem abi seni bekliyor.

Sema: tamam kızım ama ilk önce bunların derdinin ne olduğunu öğrenelim.

Sezenin yanındaki erkek: hayırdır bilader? Şu an meşguller. İşimiz yarım saate biter. Siz de o zaman gelirsiniz.

Babam: karaktersiz olduğunu biliyordukta, kızıyla beraber s.... yapanı görmemiştim.
Şimdi Sema sen ve kızın bizle geliyor. Kocan nerde?

Sema: ohoooo ayrıldık onla. Hem senin benle ne işin var? Hayırdır yoksa karın seni mutlu edemiyor mu?

Kadına el kalmaz eyvallah ama ben çok doldum. Bunu bir an önce depoya götürup annemin eline vermek gerekiyor.

Babam: karımın adını o sürtük ağzına alma.

Ali abim: şimdi kendi isteğinle mi geliyorsun yoksa ...

Sema: tamam be üzerimi giyim geliyom.
Kerem senle de sonra devam ederiz.

Kerem: olmaz öyle sey. Parayı verdim ben.

Sema: o zaman Sezen sen ilgilen Kerem abinle .

Sezen : tamam anne.

Sema üzerine dar bir elbise giyip arabaya bindi. Babam da hemen sürücü koltuğuna geçti. Yavaşça arabayı çalıştırırken de eski kocasını sordu.

Sema: ay ne bileyim ben. Durun bi arayım.

Telefonunu çıkartıp onu aradı sonra kulağına götürüp beklemeye başladı.

Sema: benim senle ne işim olur be bi dur. Aleynanın öz ailesi seni soruyo. Tamam veriyom.

Sema telefonu babama uzattı. Babam eline alıp konuşmaya başladı.

Babam: nerdesin?

Babam: gelince öğrenirsin.

Babam: ***** parkının önüne gel.

Telefonu kapatıp Semaya geri verdi. Arabada kimse konuşmazken sessizliği telefonum bozdu. Elime aldığımda annemin aradığını gördüm.

Ben: annem, Aleyna nasıl?

Annem: uyandı oğlum. Ömer de sandalyede uyuya kalmış. Ben de yeni uyandım. Bir arayım dedim. Eğer Semayı aldıysanız *** deposuna getirin. Burası benim depom. Ben halledicem onu. Kocası sizde.

Ben: tamam annem. Adresi atsana sen.

Annem: tamam kapa hadi .

Ben telefonu kapattıktan yarım dakika sonra mesaj sesi geldi.

SULTANIM adlı kişiden bir yeni mesaj
           **Konum**

Telefonu babama uzattım.

Ben: baba, annem onun deposuna gitmemizi istedi.

Babam: ohohohoho yandın Sema!

Biz merakla babama bakarken babam konuşmaya başladı.

Babam: ben buranın adresini biliyorum Alparslan,  al sen telefonunu.

Tamam diyip aldım. O sıra arabanın camına vuruldu. Semanın kocası gelmişti. Onuda arabaya aldık. İkiside birbirine iğrenerek bakıyordu.

İkiside iğrenç insanlardı. Mutluluğu haketmeyen. Ve şöyle bir gerçek daha var ki,   kimse yaşadığını yaşatmadan ölmüyordu.

Bu da şu demek oluyor ki çookk acı çekeceklerdi...

Herkese merhaba!

Nasılsınız?

Bölüm nasıldı? >Miğde bulandırıcı

Keyifli okumalar. Kendinize dikkat edin.

Sağlıcakla kalın..

ELİMİ TUTAN HAYALLER ~ GERÇEK AİLEM ~    TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin