|16|

1K 61 51
                                    

Alpiyle beraber markete geldik. Ben hemen abur - cubur reyonuna yöneldim. Bir sürü kola , gazoz, cips, çikolata aldım. Daha sonra mutfak için gerekli olan malzemeleri aldık.

Vanilya, kabartma tozu, margarin, ayçiçek yağı, kako, 4 paket milföy ve daha bir çok şeyy...

Alpi: güzelim, hadi bana abi de.

Ben: seni anlayamıyorum abi, tamam insanlara güvenemiyorsun ama sen beni o sofrada ağlattın neden böyle bir oyun oynadın ki? O kıza benzemediğim giyimimden bile belliyken sen neden bana böyle davrandın?

Arabada babamın kucağında uyurken konuşmalarınızı duymuştum abi. Bana söylediğin şeyler o kadar hoşuma gitmişti ki.
Abim olduğu için çok mutlu olmuştum. Ama ertesi gün bana çok kötü davrandın.

Diğer abilerim ile fazla muhattap olmadık ama gözlerinden şefkati ve merhameti anlayabiliyordum. Sen ise belirsizdin abi!
Şimdi ise korkuyorum. Sana güvendikten sonra beni yarı yolda bırakmandan korkuyorum abi, ben kime güvensem arkamı dönmeye kalmadan sırtımdan bıçakladılar.

Sana sen belki fark etmesen de değer veriyorum. Beni yarı yolda bırakmayacağına söz verirmisin abi?

Alpi: abicimm...ben..ben çok özür dilerim meleğim. Ben senin bu kadar darıldığını bilmiyordum. Yaptığım şeyler ağırdı evet ama sen hep umursamaz davranınca ben de senin beni sevmedigini , hatta umrunda olmadığımı düşünüyordum.

O yüzden de seni kıskanıp üz..üzüyordum... sana söz abicim seni yarı yolda bırakmicam.

Bana sıkıca sarıldı. Sırtım biraz sızlasa da aldirış etmeden ben de ona sarıldım.

Alpi: hadi gel şunları kasadan geçirelim seni bir yere götürücem.

Ben: nereye abi?

Alpi: hadi ama abicim. Hızlı olursak hemen gideriz.

Ben: tamam o halde.

Beraber kasaya geçtik. On beş dakika sonra fişi alıp parayı ödedik. Abim takıntılıymış. Ne alırsa alsın fiş almadan çıkmıyormuş. Bunu öğrendiğimde gülmüştüm. O da bana senin sanki hiç takıntın yok gibi gülme. Ben senin abinim. Dedi.

Ona şans verdiğim için mutluydum. Şu anda ise arabanın bagajına poşetleri yerleştiriyoruz. Son iki posetide koyduktan sonra önkoltuğa geçip oturdum. Benden sonra abimde geldi. Arabayı çalıştırırken ona merakla bakıyordum.

O da bunun farkındaydı bana sırıtarak bakıyordu.

Sabret..sabret..sabr

Ben: abii, nereye gidiyoruz?

Alpi kahkaha atmaya başladı.

Alpi: sabret..sabret..hahahahahahaha .

Ben: hıı, dışımdan mı söyledim?

Alpi: evet. Ve merak etmene gerek yok artık geldik.

Araba durunca aşağıya indim. Geldiğimiz yer bir kuyumcunun önüydü. Ben abime merakla bakarken abim benim elimden tutup kuyumcunun içine soktu.

Alpi: merhaba Özgür, nasılsın kardeşim?

Özgür: eyvallah kardeşim iyiyim. Sen nasılsın. Hangi rüzgar attı seni buraya?

Alpi: eyvallah bende iyiyim. Kardeşim Aleyna. Ben ona melekli bir kolye almak istiyorum. Aynı onun gibi...

Ben: a..abi...gerek yoktu.

Alpi: evet Özgür sendeyiz...

Abim beni takmamıştı bile. Özgür abi de melekli kolyeleri önümüze dizdi. Ben birtanesinden gözümü alamıyordum. Biri siyh digeri gümüş rengi olan iki meleğin kanatları onun vücudunu ikiye ayırıyordu. Melek gümüş rengi olan bedeninin elinde asa tutuyordu.

ELİMİ TUTAN HAYALLER ~ GERÇEK AİLEM ~    TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin