|31|

781 51 0
                                    

Sinem: ayy kanka çok merak ediyorum yaa ne aldınız göstersene... insan kardeşine hiç böyle mi yapar vicdansız, zalım, zalımın kızı, bismillahsız...

Ben: o ne lan?

Sinem: şey yani ...sen... lafı değiştiriyorsun.  Hemen bana gösteriyorsun. Ya kızım ben 28 gün da-ya-na-mam

Ben: Sinem şu dolabın içindeler. Bak!. Ben uyicam. Çok yorgunum.

Sinem koşturarak dolabı açtı. Beğenir sesi ve hayran dolu iç çekişleri gözlerimi kapatmam ile son buldu...

***************************

KINA GECESİNDEN 1 GÜN ÖNCE...

Bu gün Koray beni yemeğe götüreceğini söylemişti. Ben de giyeceğim bir kıyafet arıyordum.

Bu? Olmaz!

Bu? Çok kısa, hayatta giydirmez!

Bu? Güzel değil! Tarihi eser gibi...

Bu? OHA... kesinlikle bu...

Beyaz  kalın askılı dizlerimde biten bir elbiseydi. Siyah zincir kemeri ona asil bir hava sunuyordu. Altına siyah stiletto,  çanta olarakda siyah bir çanta aldım.

Hızlıca giyindim. Saçlarıma maşa yapıp enseden gevşek topladım. Önden de bir kaç tutam serbest bıraktım.

Makyajımı kırmızı ve kahve tonu yaptım. Göz kapağıma kırmızı ve kahverengi far karıştırıp sürdüm.  Bir rimel çekip dudaklara geçtim.Dudaklarıma da kahve rengi bir ruj sürüp fazlalığını aldım. Üzerine kırmızı dudak kaleminden geçtim.

Parfümümü sıkıp Koraya mesaj attım.

Ben: Koray, sevgilim ben hazırım.

Koray: prensesim ben dedenlerle kahve içiyorum sen de in çıkalım hemen.

Ben: ne zaman geldin ki?

Koray: senin süslenip püslendiğin zaman.

Telefonu çantama atıp odamdan çıktım.

Ertuğrul abim:  oha..

Ömer: ikiz sen...

Semih abim:  LAN!

Babam: kızım!...

Alpi: OHA ALEYN...

ben: ne oluyor yaa... neden herkes cümlesini yarım bırakıyor?

Ali Asaf abim: Koray , sen bu kıza göre değilsin. Hadi ayrılın...

Koray: hadi çıkalım güzelim. Abilerin ve baban da artık bana ait olduğunu hatırladıkları için konuşmalarını yarıda kestiler. Fakat ben senin böyle süsleneceğini  bildiğim için mekanı kapatmıştım. Şimdi buyrun Madam...

Ben: elbette ...

Arabamın kapısını açıp binmemi bekledi. Ben bindikten sonra da kapıyı kapatıp kendi tarafına geçti.

Koray: eee... yağrın kına sonraki gün düğün. Nasıl hissediyorsun?

Ben: mutluyum Koray...her anlamda mutluyum Ösym sınavına girdik, ben kesinlikle mimarlığı tutturduğumu düşünüyorum. Ona mutluyum. Sen bana değer veriyorsun, fikirlerime önem veriyorsun mutluyum. Sevdiğim adamla düğünüm var yağrın  ona da mutluyum.

Koray: senin bana mutlu olduğunu söylemen.. benim seni mutlu ettiğime inanmamı sağlıyor. Bana fikirlerini böyle söylemene bayılıyorum karıcığım.

Ben: acele etmeyin beyfendi. Sizin karınız olmama iki gün var...

Koray: sen zaten benimsin. Başından beri benimdin. Sadece işi resmiyete döküyoruz olan bu...

Araba durdu ve biz indik. Masalara oturup sipariş verdik. İkimizde tavuk sote söylemiştik. Sonra tatlılarımızı yedik.

Koray ile vakit geçirmek hoştu. Beni mutlu ediyordu.

Koray: hayatım... saat 24:00 e gelmiş. Yağrın yorucu bir gün olacak uyuman lazım. Dinlen biraz.

Ben: tamam Koray. Çıkalım hadi...

Koray: önce bunu üzerine örtelim...

Ceketini omuzlarıma koyup belime kolunu attı . Beni göğsüne çekti ve beraber yürumeye başladık.

Arabaya binince kendimi tutamadım , ağırlaşan göz kapaklarımı kapatarak uykuya daldım...

Merhabaa...

Diğer bölüm de kına olacak.

Heycanlı bölümler istiyormusinuz? Yoksa bu tarz devam mı?

Bölüm umarım hoşunuza gitmiştir. Heycan içinde yazdığımı keyifle okuyun...

Hoşçakalın....







ELİMİ TUTAN HAYALLER ~ GERÇEK AİLEM ~    TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin