Beşiktaş'a geçtiğimde Nazlı ile buluştum,"Offf veraaa çok çok çok güzelsin... hoş geldin."
"Hoşbuldum." Diyip yanaklarından öptüm. Bize rezerve olan tekneye doğru yürümeye başlamıştık. Diğer çocuklarla da görüştükten sonra bir masaya geçtim, gözlerim Ateşi arıyordu..
Ecem yanıma gelerek,"Hoş geldin Vera, uzun zaman oldu görüşmeyeli değişmişsin kilo almışsın."
"Sen hiç değişmemişsin, hâla boş boğaz bir insansın." Gülümseyerek yanından ayrıldım, Oğuz'un olduğu masaya ilerledim.
"Yine ne söyledi?"
"Hiç." Ecem bu sefer yine yanıma gelerek,
"Ateş ile görüşüyor musun?"
"Bu seni ne kadar ilgilendiyor?"
"Merak sadece." Göz devirdikten sonra teknenin hâla haraket etmediğini anlamıştım, bir kaç kişiyi daha bekliyor olmalıydık. Kafamı çevirip baktığımda karşımda Ateş ve yanın da bir kızın da buraya doğru geldiğini fark ettim. Oğuz'un kolunu sıkmaya başlamıştım ister istemez, o da kafasını çevirip baktığında benimle birlikte şok olmuştu.
Saçlarını uzatmış, göz altları yorgunluktan belli oluyordu. Vücûd olarak sporu ihmal etmediği belliydi, hâla yakışıklı olan çocuk şuan tam karşımda durmuş bana bakıyordu. Gözlerimin dolmaya başladığını anladığımda hızla kafamı başka tarafa çevirmiştim. Oğuz kulağıma eğilerek,"Lavaboya gitmek ister misin." Kafamı hayır anlamında salladığımda, kokusunu burada hissetmiştim parfümünü değiştirmemişti.. Oğuz'un sesi ile onlara döndüm,
"Kanka hoş geldiniz."
"Hoşbulduk nasılsınız?"
"Biz iyiyiz de bu arkadaş kim?" Ecem araya atlayarak,
"Sevgilisidir Oğuz." Ateş tanıştırmak ister gibi,
"Nişanlım Tuğçe." Nişanlı.. nişanlı.. nişanlım.. nişanlısı.. ateşin.. ateşin nişanlısı.. kalbime ağrı girmeye başlamıştı. Kız elini bana doğru uzatmıştı, güçlü olmak zorundaydım.. kendimi toparlayıp,
"Vera."
"Memnun oldum. Ateş hiç senden bahsetmedi, diğer arkadaşlarının çoğunu tanıyorum ama seni hiç duymadım." Oğuz elini belime koyarak kulağıma eğildi,
"Kendini biraz daha sık.. birazdan bu ortamda bulunmayacaksın." Tuğçe'ye dönerek,
"Birbirinde iz bırakanlar insanları, başkalarına anlatmak zordur.. belki nişanlın o yüzden benden bahsetmemiş olabilir. Bu arada tebrik ederim hayırlı olsun.. en yakın zaman da düğün haberinizi almak isterim. İyi eğlenceler." Diyerek Oğuz'a eşlik etmiştim, üst kata çıkmıştık. Ağlamaya başladığımda bağırarak,
"Yıllar sonra nişanlısı ile mi tanışacaktım.. ben bunun için mi bekledim.. ben bu görüntüyü görmek için mi bunca zaman bekledim oğuz.. hayatıma kimseyi dahil etmedim.. ihanet etmek istemedim.. ama o hayatını kurmuş.. unutmuş bile.. yüzüme bakmıyor.. nasılsın diye sormadı ya.. hiç mi umrunda değilim ben.. bu kadar değersiz miyim.. neler yaşadım ben.. sustum ama.. kimseye söylemedim.. ne biliyor o.. ne biliyor.. Adadan haberi var mı.. yok.. siktir olup gitti ve şimdi ise karşıma nişanlısı ile çıkıyor.. bu kadar karaktersiz biriymiş işte.." müziğin sesinden dolayı oldukça bağırmıştım ama kimsenin beni duyduğunu düşünmüyordum hatta Oğuz'un bile duyabildiğini sanmıyorum. Elleriyle göz yaşlarımı silip
"Sen çok güçlüsün Vera.. bu geceyi de atlatacağız.. bak her şeyi atlatabilirsin.. babasız büyüttün adayı. Tek başınaydın, yanında kimse yoktu.. canın bir şeyler çekiyordu onları alabilecek bir babası yoktu.. doğum da yanında olan biri yoktu.. hepsini tek başına hallettin.. biliyorum çok zor.. ama bunu da atlatacaksın şimdi kendini toparla bakalım.. hemen bir elini yüzünü yıka.. eğlenmek istiyorum seninle.. dans edelim.. kafanı dağıt.." kafa sallayıp lavaboya gitmiştim, nazlı da lavaboya gelerek,
"Hayatımın şokunu yaşadım yanında ki kız ne kadar da çirkin. Bir de nişanlısı olucak." Hiç bir şey söylemeyip işlerimi hallettikten sonra Oğuz'un yanına doğru ilerlemiştim. Telefonum çalınca Adanın görüntülü aradığını gördüm, sessiz bir yere gitmem gerekiyordu, tekne de bir yatak odası olduğunu fark ettiğimde hemen oraya geçip, yanıt verdim aramaya.
"Annecim gördün mü arkadaşlarını özlemişler mi seni?"
"Hepimiz çok özlemişiz birbirimizi, yeni geldim bende.. çok ses var burda o yüzden sesim pek gelmiyor olabilir."
"Tamam tamam kapatayım ben.. sen de güzelce eğlen tamam mı.. yüzünü asık görmek istemiyorum.. hep Gül, dans et felan bana da resim at ama olur mu, çok güzel olmuştun zaten.. öpüyorum seni annecim."
"Bende çok öpüyorum, Aslı teyzeni üzme.. dikkat et ben erken gelmeye çalışacağım."
"Bay baaayy." Telefonu kapattıktan sonra arkamı döndüğümde Ateşin de burada olduğunu fark ettim gözlerini üzerimde gezdirdikten sonra hiç bir şey söylemeyip kapıya doğru ilerledim, kolumdan tutarak,
"O kız kim?"
"Çek şu elini." Ellerimi inceledikten sonra,
"Evlenmemişsin."
"Henüz senin kadar hızlı değilim kusura bakma." Elini çekince kapıyı açmaya çalıştım ama kilitlemişti.
"Ne yapmaya çalışıyorsun Ateş?"
"İsmimi senin ağzından duymayalı çok uzun zaman olmuş."
"Şu kapıyı aç."
"Konuşalım."
"Ne konuşacağız? Beni yıllar önce nasıl terk ettiğini mi konuşacağız? Senin devrin kapandı bitti.. Unuttuğun bir insanın karşısına geçip de konuşalım demek ne? Sen benim için yok oldun. Karşıma bile çıkma."
"Vaveyla.." şaşırarak baktığımda yatağa doğru ilerledi, oturarak
"İkimiz de bana ne kadar aşık olduğunu hâla biliyoruz." Yanına gidip
"Amacın ne?"
"Amacım yok seni özledim."
"Nişanlın seni merak edicek, aç şu kapıyı." Telefonu çalmaya başlayınca bir bana bir telefona bakıyordu. Hiç bir şey demeyerek kapıyı açtı ve odadan çıktı. Sinirli bir şekilde peşinden bende çıktığımda Oğuz ile karşılaştım.
"İkiniz napıyordunuz orada?"
"Telefonla konuşuyordum arkamı döndüğümde Ateş ile karşılaştım neyse gel dans edelim."
•
•
•
•
Şükür Ateşe kavuştuk?
Ne düşünüyorsunuz peki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU ŞEHİR BUGÜN SENSİZ
Romance@vaveyla; Burada olsaydın anlatacak çok şeyim vardı. Belkide susardım saatler boyu. Konuşmam gereken hiçbir yerde konuşamadığım gibi. Sokak lambasının odaya vuran yarım yamalak ışığında, bir kaç dize şiir okurdum yorgun gözlerimle...