"Şarkının sözlerini sen yazmışsın gibi." Bir şey demeyi tercih etmeyip yola devam etti. Sessizliğimi biraz koruduktan sonra,"Niye soğuksun ateş.. benden mi utanıyorsun?"
"Senden niye utanayım Vera." Diye bağırmıştı.
"Kaan olayından sonra ne bu tavırlar.. başka ne düşünebilirim ki."
"Başına gelen her bokun benim yüzümden olduğunu düşündükçe kendimden nefret ediyorum ve ister istemez sana karşı soğuk davranıyorum. Seninle oldukça sana zarar vermekten korkuyorum. Anla beni lütfen."
"Durdur arabayı."
"Ne."
"İnmek istiyorum ateş durdur." Diye bağırdığım da yavaş bir şekilde arabayı durdurdu. Ondan uzaklaşıp hemen bir yere geçip midemdeki şeyleri boşaltmaya başladım, ateş hızla yanıma doğru gelmeye çalışınca elimle onu durdurdum.
"İyi misin." Kafamla hayır işareti yaptıktan sonra elimle ağzımın kenarını sildim. Ateş arabadan su getirip içmemde yardımcı oldu.
"Biraz daha sık dişini az kaldı." Arabaya doğru yürüdüm arka koltuk tarafına geçip uzandığım da üzerime hırka örtmüştü ateş.
•
"Vera hadi kalk geldik." Duyduğum ses ile irkilip hemen uyanmıştım, kendime geldikten sonra arabadan indim binaya doğru ilerlediğim de ateşin de gelip gelmediğine baktım. Benim içeriye girmemi beklediğini anlayınca
"Gelmiyor musun?"
"Yok. Yorgunuz zaten yatıp dinlenelim." Kafa salladıktan sonra içeriye girmiştim ve teşekkür etmeyi unutmuştum. Zile bastığımda kapıyı Aslı açtı beni görür görmez hemen boynuma atladı.
"Şükür ki iyisin." Kafa salladığım da içeriye geçicekken soru yöneltti.
"Ateş nerede"
"Evine gidicekti aşağıdaydı en son."
"Yukarıya niye çıkmadı." Dediği an balkona çıkıp ateşe seslenmişti. Bende odama geçicekken evde birinin daha olduğunu fark edince kafamı oturma odasına çevirdim, o sıra da dış kapı çalınca nazlı kapıya baktı bende odaya doğru ilerledim, şaşırarak
"E-Eren?" Oturduğu yerden kalkıp yanıma yaklaştı, eliyle yüzümü okşadığında bir iki adım geri çekildim.
"Sana bir şey oldu diye çok korktum." Başımı öne eğerek
"Endişenilecek bir şey yok.. gayet iyiyim.. ama.. dinlenmek istiyorum.."
"Dinlen tabi de bu arkadaş kim." Arkamı döndüğümde ateş ile göz göze gelmiştim, gözleri kızarmış bir şekilde bir bana bir de Eren'e bakıyordu. Ateşe doğru ilerleyip elini tuttuğumda,
"Erkek arkadaşım." Diye geçiştirmek istemiştim, Eren'in yüzü kasılmaya başladığında sinirlendiğini anlamıştım. Nazlı araya girerek ateşe teşekkür etti ve acil bir işi olduğunu söyleyip evden çıkmıştı. Eren ben ve ateş evde tek kalmıştık, koltuğa oturduğumuz da eren de tam karşımızda ki koltuklardan birine geçti
"İfadeni okudum.. bundan sonrası bende, mahkeme işleri ile de ben ilgileneceğim. Senin hiç bir şeye dahil olmanı istemiyorum, zaten ceza almasını sağlayacağım. Sadece şunu merak ediyorum, bu çocuk senin hep yanında değil miydi."
"Kim?" Diye belirttiğimde
"Sevgilin."
"İsmi ateş."
"Her ne boksa." Dediğinde ateş olduğu yerden kalkıp Eren'e doğru yürümeye başladı.
"Polis olduğumu biliyorsun dimi?"
"Bu beni ne kadar alakadar ediyor?"
"Şuan yaptığın bir suç."
"Dokunmadım bile.. sadece üstüne doğru yürüdüğümde suç işlemiş oluyorsam eğer dışarıda gezen insanlara tecavüz eden, taciz eden, hayvanlara zarar veren, ve asla ceza almayan insanlardan bahsetsek. Sen polis olduğun için sana yapılan en ufak bir şeyi suç sayabiliyorsun ama o kadar insana yapılan haksızlıkları, pislikleri nasıl açıklayabileceksiniz?" Ateşin yanına gidip uzaklaştırmaya çalıştım, Eren'e bakarak
"Burdan gitsen iyi olur"
"Sen nasıl istersen" diyip hızla evden çıktı. Ellerimle yüzümü sıvazladığımda ateşe baktım gözlerinde ki öfkeyi, kini görebiliyordum.
"Bakma sen Eren'e saçma sapan konuştu işte."
"Bu sana naptı"
"N-Ne?"
"Senin canını yakmış.. zarar vermiş.. ne yaptı" kekeleyerek
"H-hiç. H-hiç b-bişi. N-napabilir ki." Yanıma doğru gelip elleriyle kollarımı tuttu.
"Kimse bilmiyor dimi? Kimseye anlatamadın, inanmazlar diye korktun, içinde yaşadın dimi." Kafamı hayır anlamında salladığım da ateş iyice üstüme geldi.
"Aslı Eren'e haber verdiği zaman, kötü oldun. Onun bilmesini istemedin, çünkü senin yakınında olacağını biliyordun. Sana yaklaşmak için fırsat kolluyordu büyük ihtimalle. Böyle bir olay olunca da her şeyle kendisi ilgilenip en sonunda senden bir şey isteyecek. Anlat bana Vera.. anlat ki, senin yanında olmak için kendime bir sebep bulayım.. anlat ki ikimizin de geleceği güzel olsun.. yolun başında öğrenelim her şeyi." Kendimi biraz toparladıktan sonra
"Anlatacağım bir şey yok, kafan da kurmuşsun. Eren'i severim hatta çok severim.. ama sana tavrı kötüydü.. o yüzden öyle hissettmişsindir."
"Yalan söylüyorsun."
"Hayır ateş niye inanmıyorsun o benim kuzenim ne yapabilir ki en fazla."
"Bende bundan korkuyorum işte." Dediğinde ne demek istediğini anlamıştım daha fazla dayanamayıp,
"Gitsen iyi olur." Gözleri ile bir şeyler anlatmak ister gibi bakınca gözümü çevirip kapıya doğru gidip açtım ve çıkmasını bekledim.
•
•
•
•
Sizce de ateş kafasında mı kuruyor yoksa eren de bir bokluk var mı?
Sevdiniz mi Eren'i?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU ŞEHİR BUGÜN SENSİZ
Romantizm@vaveyla; Burada olsaydın anlatacak çok şeyim vardı. Belkide susardım saatler boyu. Konuşmam gereken hiçbir yerde konuşamadığım gibi. Sokak lambasının odaya vuran yarım yamalak ışığında, bir kaç dize şiir okurdum yorgun gözlerimle...