Aslı'nın sesiyle uyanmıştım,"Hadi Vera kalk randevumuz vardı geç kalacağız."
"Ne randevusundan bahsediyorsun?"
"Kürtaj olacaksın ya."
"Aldırmıyorum Aslı bunu sana daha kaç defa söyleyeceğim, o bebeği büyüteceğim."
"Kendin çocuksun Allah aşkına bir de bebek mi bakabileceksin, ne kadar masraflı iş senin haberin var mı. Bir de babası da yok ortada Ateş öğrense bebeği kabul edeceğini mi sanıyorsun?"
"Umrumda değil, şimdi odamdan çıkar mısın?"
"Pişman olucaksın yapma."
Odamın kapısını açarak çıkmasını bekledim, gözlerimden bir kaç yaş damla akmaya başlamıştı, psikolojik olarak kendimi kötü hissediyordum. Ateşin gitmesine alışamamışken bir bebek haberi ile kalakaldım. Uzun zamandır okula gitmiyordum, en yakın zaman da da annemin yanına Fransa'ya gidecektim ve bebeğimi orda büyütecektim, çünkü beni buraya bağlayan kimse yoktu. Annemin bebekten haberi yoktu ama en kısa zaman da ona da söyleyecektim. Evde kahvaltı yapmamak için hazırlanıp dışarıya çıktım, cafeye geçtiğimde siparişimi verdim. Yan masada oturan Oğuz'a gözüm çarpmıştı, o da beni fark edince kalkıp hemen yanıma geldi.
"Selam." Hiç bir şey söylemeyip yüzüne bön bön bakıyordum,
"Konuşmayacak mıyız?"
"Konuşacak bir şey mi kalmıştı?"
"Yapma Vera." Diyerek hemen sandalyeye oturdu ve bana doğru yaklaştırdı.
"Ateş konusundan bahsediyorsan eğer elimden geleni yaptım senin için ama bir fayda etmedi, bebek konusunda ise bu durumdan Ateşin de haberinin olmasını doğru buluyorum, sonuçta çocuğun babası o ve bunu bilmeye hakkı var."
"Ne saçmalıyorsun sen, beni bırakıp giden bir insana hesap mı vereceğim bir de. Eğer benim yanımda olsaydı bu haberi birlikte alırdık Oğuz."
"Haklısın.. biliyorum.. nereye gittiğini merak ediyor musun?" Diye sorduğunda sessiz kaldım,
"Yurt dışına çıktı bir daha buralara gelir mi bilmem. Zaten bana karşı da soğuk, mesajlarıma cevap vermiyor aradığım zaman açıyor telefonlarımı." Masadan telefonumu alıp, şifremi açmamı istedi, açıp geri verdiğimde bir numara kaydetti ve önüme koydu.
"Bu numarayı kullanıyor.. belki lazım olur.."
"Ne değişti de şimdi bana bir şeyler anlatıyorsun ve numarasını veriyorsun."
"Seni böyle görmek istemiyorum, kırgın, üzgün, yalnız.. eski verayı istiyorum.." diyerek elimi tuttu, rahatsız hissettiğim için hemen elimi çektim. Siparişlerim gelince yemeğe başladım, Oğuz ise beni izliyordu.
Cafeden çıktıktan sonra, kendimi ilk bulduğum yere bıraktım, yeşilliklere doğru oturduktan sonra Oğuz'un kaydettiği numaraya bakıyordum. Arayıp aramama konusunda çok kararsız kalmıştım, birden telefonum çalınca bilinmeyen numara olduğunu gördüm ve kalbim hızlı bir şekilde atmaya başlamıştı.. arayan kişinin Ateş olduğunu hayal etmeye başlamışken, hemen aramayı kabul ettim. Hiç bir şey söylemeyerek, karşı da ki kişinin konuşmasını bekledim, sonra dayanamayıp
"Ateş.." diyebilmiştim, sesim ağlamaklı çıkıyordu. Karşı tarafın nefes alışverişini dinliyordum.
"Konuşmak için aramadıysan.. kapatıyorum.."
"D-Dur." sesini duymuştun, aylar sonra Ateşin sesini duymuştum.. bir şey söylemeyip konuşmasını bekledim, susuyordu, susuyordum.. ve böyle geçiyordu zamanımız.
"Özür dilerim.." Ağlıyordu, sesine hıçkırıklar karışmıştı, kendime hakim olamayıp ben de ağlamaya başladım, yavaş yavaş ellerim titremeye başlayınca telefonu hoparlöre verdim.
"Bunu.. niye.. yaptın.. bize.." konuşmuyordu, derin derin nefes alıp veriyordu, birden telefondan dıt dıt sesleri gelince kapattığını anladım. Ağlamam daha da şiddetli bir hâl alırken, numarasını aramaya başladım, telefonunu kapatmıştı ve ulaşılamıyordu.
•
•
•
•
Bundan sonra Vera neler yapacak?
Ateş geri gelir mi?
Sizce veranın hamile olduğundan haberi var mı?
Bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum, oy vermeyi unutmayın 💐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU ŞEHİR BUGÜN SENSİZ
Romantik@vaveyla; Burada olsaydın anlatacak çok şeyim vardı. Belkide susardım saatler boyu. Konuşmam gereken hiçbir yerde konuşamadığım gibi. Sokak lambasının odaya vuran yarım yamalak ışığında, bir kaç dize şiir okurdum yorgun gözlerimle...