Siparişler geldikten sonra, hazırlayıp orta sehpaya koymuştum. Aslı ve Mert'in bir sürü film isimleri yazdıkları kavanozu alıp ateşe doğru uzattım."Burdan seç bakalım bir tane, film izleyelim." Bir kağıt seçtikten sonra sesli okudu.
"After serisi"
"Hassss.."
"Noldu ki?"
"Duymadın mı hiç filmi"
"Yooo. Konusu ne"
"Romantik, dram."
"Sorun ne peki."
"Hiç ya hiç bişey."
"İzledin mi sen"
"Yok sadece bir kaç sahnesini görmüştüm."
"Tamam aç da başlayalım, baksana seriymiş zaten anca bitiririz."
Filmi ayarladıktan sonra ateşin yanına oturdum ve tv battaniyesini üzerime doğru örttüm. İkimiz de gözlerimizi filmden ayırmıyorduk.
"Bunlar öpüşmeden duramıyor ki amınakoyim." Ateş sesli güldükten sonra bana dönerek,
"Onlarda aşkını böyle yaşıyor."
"Bu mu aşk? Yürü git Ya."
"Niye sinirlendin sen bu kadar?"
"İki kelâm bile etmiyorlar birbirleri ile ."
"Aynen haklısın, peki 1. Filminde en sevdiğin kısım hangisi."
"Kitap okuma kısmı."
"Sen nereyi beğendin?"
"Nehire girdikleri sahne güzeldi."
Sonra bana dönerek,
"Sen yüzme biliyor musun?"
"Hayır."
"Nasıl, şimdi ciddi ciddi sen hiç denize felan da gitmiyorsundur, yüzme bilmediğine göre."
"Yoo gidiyorum, güneşleniyorum eve tekrar geliyorum."
"Korkun mu var?"
"Canım istemiyor, öğrenmiyorum bende, fazla kurcalamazsan sevinirim."
"Sen nasıl istersen." Diyerek şarabını içmeye devam etti. Bende o sıra devamını açmıştım ve izlemeye kaldığımız yerden devam ettik.
•
"Yok abi ben dayanamıyorum kapatacağım, bu mu romantik. Erotik film izlettiriyorlar bize ya." Televizyonu kapattıktan sonra oda iyice karanlık olmuştu sadece led ışıklarımın hafif yansıttığı loş ışık vardı. Konuşmaya devam ettim.
"Gerçekten aşkı böyle mi sanıyorlar acaba?"
"Sence ney ki aşk?" Ona doğru döndüm, şimdi sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk.
"Bence aşk tarif edilemeyecek kadar güzel, şimdi insanlar cinsel açlığını aşk sanıyor.
Veya Dizi de film de gördükleri gibi biliyorlar, peki neden kimse açıp da bir kitapta ki o saf güzellikte olan aşka bakmıyor, şairlerin aşık oldukları kadınları hiç düşündün mü? Uğruna şiirler yazdığı, ve asla kavuşamadıkları..
Aşk sarmaşık demektir biliyor musun?" Biraz sustuktan sonra devam ettim."Aşk kelimesinin aslı "ışk" tır yani sarmaşık.
Sarmaşık nasıl sarıldığı yeri istila ederse, aşk da girdiği kalbi ve vücudu öyle istila edermiş. Bu yüzden de şiddetli sevgiye aşk denmiş."Hayran kalmış gibi sadece bakıyordu, böyle konuşmam onun da hoşuna gitmişti ama , ne o bir şey demişti ne de ben. Dayanamayıp yerimden kalktığımda hızlıca kolumdan tuttu. Elimi göğsüne koyarak,
"Peki burası böyle atıyorsa?" Aynı şekilde benim de kalbim hızlı hızlı atmaya başlıyordu, kendimi toparlayarak.
"Buranın heyecanlandığın için böyle atması marifet değildir ki, bu kalbin bir başkası için atması asıl marifettir." Elimi çektikten sonra mutfağa geçmiştim, neden böyle diyaloglar kurduğum hakkında hiç bir fikrim yoktu, ateşe laf mı sokuyordum ona bile anlam veremedim.
•
•
•
•
Ateştense veraya daha da çok düşüyorum kdöamdöam.
Bu bölüm hakkında düşüncelerinizi bekliyorum...
Herkese iyi bayramlar ✨❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU ŞEHİR BUGÜN SENSİZ
Romans@vaveyla; Burada olsaydın anlatacak çok şeyim vardı. Belkide susardım saatler boyu. Konuşmam gereken hiçbir yerde konuşamadığım gibi. Sokak lambasının odaya vuran yarım yamalak ışığında, bir kaç dize şiir okurdum yorgun gözlerimle...