Tam bir haftadır ne okula gidiyordum ne evden dışarıya çıkıyordum bu süreçte ise ateş ile hiç konuşmamıştık, evde kaldığım süre içerisinde ise bir sürü kitap okuyup film izlemiştim. Sınıftaki herkes beni merak etmişti bir kaç kişi ise ziyarete gelmişti, ateşi düşünürken telefonumun sesi ile irkildim, onun ismini görünce şaşırarak telefonu açtım."Duydum ki birileri bir haftadır evden çıkmıyormuş."
"Aklına gelebildim mi." Sitemkar bir ses ile söylediğimde ateşin de bana hak verdiğini sessiz kalışından anlamıştım.
"Halletmem gereken işlerim vardı, sana zaman ayıramadım kusura bakma."
"Mesaj atabilecek kadar da müsait olamamışsın anlaşılan." Dediğim an zil çalmıştı kapıyı açtığımda ateşi karşımda gördüm. Elinde kutu ve çiçek vardı,telefonu kapattıktan sonra sinirli bir şekilde hâla ona bakıyordum.
"Eve davet etmeyecek misin?"
"Geç." Diye söylendiğimde oturma odasına doğru yürüdü, bana dönerek
"Bunlar senin için."
"Ne için?"
"Görünce sen geldin aklıma, alayım dedim. Çiçeklerde çok hoşuma gitti o yüzden." Uzattıktan sonra elinden aldım ve
"Trip atacağım daha sonra." Güldükten sonra elimde ki kutuyu açtım, anında yüzümde gülümsemeler oluşmuştu kutunun içindeki her şeye karşı zaafım vardı özellikle kupa ve müzik kutusuna aşık olmuştum.
Elime alıp inceledikten sonra,"Bu çerçevedekiler de biziz galiba." Diye gülerek söyledikten sonra, kutuyu bırakıp ateşe sarıldım.
"Teşekkür ederimm.. çok mutlu oldum gerçekten.. hepsi birbirinden güzel.. bir an önce odamda yerlerini alıcaklar."
"Rica ederim güzelim." Ayrıldıktan sonra buketlerimi alıp vazoya koydum, elimde kahve fincanları ile odaya girdiğimde.
"Yemeğe çıkalım mı?"
"Bugün mü?"
"Şimdi."
"Evde yerdik bir şeyler."
"Hayır hayır olmaz. Hem değişiklik olur bizim için, ilk defa yemeğe çıkmayacak mıyız?"
"İyi tamam. O zaman ben üstüme daha düzgün bir şeyler giyip geleyim çıkalım." Kafa salladıktan sonra elimde ki kupayı alıp balkona doğru çıktı.
•
•
•
•
Hediye kutusu sizce de çok güzel değil mi..
ateşcim kalbimden vuruyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU ŞEHİR BUGÜN SENSİZ
Romance@vaveyla; Burada olsaydın anlatacak çok şeyim vardı. Belkide susardım saatler boyu. Konuşmam gereken hiçbir yerde konuşamadığım gibi. Sokak lambasının odaya vuran yarım yamalak ışığında, bir kaç dize şiir okurdum yorgun gözlerimle...