Ateş beni eve bıraktıktan sonra deli gibi uyuya kalmıştım. Gecenin yorgunluğunu ise hâla üstümden atamamıştım, kahvaltı yaptıktan sonra kıyafetlerimi giyip dışarı çıktım. Almam gereken bir kaç okuma kitabı vardı, onları alıp paket yaptıktan sonra Ateşin evine gittim. Kapıyı Pelin açmıştı, biraz oturduktan sonra paketi ona verip evden çıktım ve Ateşi aradım. Meşgul açılıyordu, mesaj atarak"Evde yoktun, nerdesin buluşalım mı?" Çift tik olduğunu görünce umursamayıp, halletmem gereken diğer işlerimi hallettim. Bugün günlerden cumartesi olduğu için her yer çok kalabalıktı, gece 00.00 da ise doğum günüme girmiş oluyordum. Büyük ihtimalle ateş de yine bir şeyler planlıyordu,
Cafeye girip bir şeyler içtikten sonra tam kalkacakken, eren ile göz göze geldim. Masama doğru gelip"Biricik kuzenimin sevgilisi nerde?" Sinirli bir şekilde bakış attıktan sonra konuşmaya devam etti.
"Sahi neden teksin?"
"İşlerim vardı illa yanımda birinin olması mı gerekiyor eren?"
"Y-Yo hatta olmaması daha güzel.. Sadece ikimiz birbirimize yeteriz bence."
"Benim gitmem gerek." Masadan kalktığım an sıkıca kolumdan tutup,
"Bana ikinci bir şansı daha ver Vera."
"Kolumu bırak!" Daha da sıkarak,
"Senin için neler yaptığımı görmüyor musun?!"
"Her zaman ki gibi canımı yakıyorsun, Çek şu elini." Diye bağırdıktan sonra cafede ki herkesin dikkatini çekmiştik, başını eğerek elini çekti. Hemen çantamı alıp ordan ayrıldım.
Sahile geçip, düşüncelerim ile baş başa kalmaya başladım. O sırada Aslı dan mesaj gelmişti.
"Konum 📍
Akşam çok geç kalma bebeğim.."Attığı konuma girip baktığımda bilmediğim mekandı, taksi ile anca gidebilirdim. Eve gidip üstümü değiştirip hafif bir makyaj yaparak, taksiye bindim.
Yaklaşık bir buçuk saate yakın anca gelebilmiştim, konuma doğru yaklaştığımda büyük camları olan müstakil bir evdi, karanlık olduğu için pek fazla bir şey gözükmüyordu. Telefonumun flaşını tutarak bahçe kapısını buldum ve itelediğim zaman, evin ışıkları birden yandı ve karşımda bizim sınıftakilerin hepsiyle göz göze geldim, Aslı'nın elinde pasta, erkekler ise konfeti patlatıyordu, kızlarda hep bir ağızdan iyi ki doğdun diye bağırıyorlardı."Ya inanamıyorum, ne güzel bir sürpriz böyle hiç beklemiyordum sizi karşımda görmeyi." Hemen pastada ki mumları üfledim o sıra da nazlıdan da cevap gecikmemişti.
"Tabi Vera hanımın gözleri başka birilerini görmek isterdi ama elde bu var." Etrafıma göz attığım zaman ateşten bahsettiğini anlamıştım,
"Sahi o nerede?"
"Valla her şeyi o ayarladı ama bir tek o yok, trafikte kalmıştır gelir birazdan."
"Sabah evine gittim, yoktu. Aradım bakmadı. Mesaj da attım geri dönmedi. Bir sorun mu vardır ki." Aslı araya girip
"Yok yok biz bugün konuştuk, senin aradığın zaman benimle konuşuyordu gayet iyidi yani çok heyecanlıydı."
"Gelir o zaman şimdi dimi?"
"Gelir gelir. Hadi gel biz ortamı gezelim, daha sonra da pastalarımızı yeriz en son hediyeleri açarsın." Başımla onayladıktan sonra etrafa göz gezdirdim her şey o kadar güzel ve sade duruyordu ki benim zevkime uymuştu. Bahçeye çıktığımızda toplu bir şekilde bir sürü fotoğraflar çekildik, baya eğlendikten sonra gün sonuna doğru yaklaşıyorduk, hepsinin hediyeleri birbirinden güzeldi. Tek tek ayrıldıktan sonra sadece Aslı ile ben kalmıştım,
"Gelmeyecek sanırım gidelim mi artık?" Diye sorduğunda
"Bekle bir arayayım ona göre gideriz." Telefonuna ulaşılamıyordu, Ateşin başına bir iş gelip gelmediğini düşünmeye başlamıştım, hemen Pelin'i aradım.
"Pelin abin eve geldi mi hiç? Veya konuştunuz mu?"
"Yok gelmedi, ama sabah evden erken çıktı. En son konuştuğumuz da ise sesi biraz bozuktu ama seninle felan tartıştı sandım, büyük ihtimalle dağ evindedir. Endişelenme yani, arada kimseye haber vermeden kaçar."
"Tamam canım teşekkür ederim."
Aslı meraklı gözlerle bana baktığında telefon görüşmemi aktardım. Daha sonra ise doğru eve gitmiştik.Yorumlar kapalı
@veraaksoy; Hoş gel 18'
•
•
•
Ateşin ortadan kaybolması ile ilgili bir düşüncesi olan varsa yazabilir.
Oy vermeyi unutmayın!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU ŞEHİR BUGÜN SENSİZ
Romance@vaveyla; Burada olsaydın anlatacak çok şeyim vardı. Belkide susardım saatler boyu. Konuşmam gereken hiçbir yerde konuşamadığım gibi. Sokak lambasının odaya vuran yarım yamalak ışığında, bir kaç dize şiir okurdum yorgun gözlerimle...