4.BÖLÜM

464 21 16
                                    


"Aradın mı bizimkilerden birini?"

"Hepsinin telefonu kapalı."

"Nasıl çıkmayı planlıyorsun buradan Ateş?"

"Planlamıyorum."

"Saçmalama hadi bir şeyler düşün de çıkar şurdan bizi.. Ah"

"İyi misin?"  Elimle karnımı tutuyordum.

"Ayın 15'i ve Regl günün." Diyerek ekledi ateş. Bu benim Regl takvimimi tutuyordu

"Sen nerden biliyorsun?"

"Seninle alakalı pek çok şeyi biliyorum Vera. Çok ağrılı geçiriyorsun zaten, ben bir sandalye getireyim otur sen."

"Bu sandalyeye oturacağımı düşünmüyorsundur umarım."Hemen t-shirtünü çıkararak sandalyeye koydu,

"Şimdi oturabilirsin umarım." Hiç bir şey demeyerek t-shirtü oturacağım yere serdim. Bir yandan ise ağrımın hafiflemesi için dua ediyordum. Ateş çantasının yanına gittiğinde içinden hırka çıkarttı ve bana doğru geldi.

"Giymek mi istersin yoksa karnına mı bağlayayım?"

"Ver sen ben karnıma bağlarım." Elinden aldığımda hızlıca karnıma bağladım ve teşekkür ettim. Şu ortamda, şu halde Regl ağrısı çekmek istemiyordum..

"Çantam da hap da var ama su yok."

"Getirir misin hapı."

"Su olmadan direkt yutabilecek misin Vera?"

"E-evet" Hapı getirip bana uzattı.

"Bakma bana şimdi" bir şey demiyerek arkasını döndü, bakmamasını isteme sebebim ise yutarken ki rezil hallerimi görmesin diye böyle bir şey söylemiştim. Zorlana zorlana hapı yuttuğumda, ağzımda çok iğrenç bir tat kalmıştı. Ateş elini uzattığında ise avucunda naneli şeker vardı, aldığımda direkt ağzıma attım.

"Dönebilirsin.. Çok teşekkür ederim Ateş de"

"De?"

"Senin.. çantanda.. bunların.. ne.. işi var?"

Gülümseyerek,

"Pelin yani kardeşim.. regl ağrısı çok olduğu için bende çantamda bulunduruyorum, çünkü genellikle kendisi hazırlıksız yakalanıyor."

"Hayırlı bir abisin yani.. Ne güzel.."
yanıma doğru eğilerek,

"Daha iyi misin?"

"Şurda olmak yerine.. evimde olup da.. bu ağrıyı çekmeye bile razıyım.." kesik kesik konuşmak zorunda kalıyordum her defasında çünkü ilaç daha etkisini göstermemişti. Kafamı bir yere koymam gerekiyordu, dizlerimi kendime doğru çeksem hem sandalye de otururken bu pek mümkün değil hemde etek giydiğim için. Sanki ateş bu durumu anlamış gibi,

"Omzuma kafanı koyabilirsin, kendime bir sandalye alıp geliyorum." Bugün oldukça minnettar olmuştum ona, her ne kadar sabah ki olayı unutmamış olsam da. Büyük ihtimalle de kendini telafi etmek için bana böyle davranıyordu. Sandalyesini benim sandalyem ile birleştirdi ve oturdu, üstü çıplaktı ve ben şimdi onun çıplak omuzuna kafamı koyacaktım. Kafamı çevirip ona baktığımda, karşıya bakıyordu daha sonra o da kafasını çevirip bana baktı, gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Bende hemen gözlerimi çekerek başımı ateşin omzuna yasladım, elimi de kolundan geçirmiştim ve iki elimle de kolunu tutuyordum. Ağrım çok olduğu için onun kolunu sıkıyordum.

Ne zamandır bu haldeydik bilmiyorum kafamı kaldırdığım da ateşi uyandırdım.

"Saat kaç?"

"Yedi olmuş."

"Her yerim tutulmuş ya."

"Karnının ağrısı geçti mi?"

"İyiyiim biraz daha. Hadi kalk da nasıl burdan çıkacağız ona bakalım."

Ayağa kalktığımda oturduğum t-shirte baktım üstü hep kan olmuştu, t-shirte geçtiyse kan eteğime de geçmişti. Hemen düzgün bir şekilde hırkayı bağladım ve ateş görmeden t-shirtü elime aldım, arkama götürdüm.

"Versene t-shirtü"

"Pis.. napıcaksın"

"Çantama koyucam işte, evde yıkayacağım ya hani."

"O-olmaz.. benim yüzümden kirlendi, ben sana yeni alırım atalım bunu."

"Saçmalama Vera alt tarafı toz oldu, yıkanır geçer."

"İnat etme ya.. Bende kalmasını istiyorum belki.."

"Desene öyle kızım." Diyerek güldü..


Ben bu çifti sebepsiz yere çok sevdim, umarım sizde karakterlere ısınıyorsunuzdur.. ♡︎

BU ŞEHİR BUGÜN SENSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin