46. BÖLÜM

200 12 2
                                    



"Anne sen niye ıslaksın?"

"Ateş abin sağ olsun."

"Havuza mı çekti."

"Aynen. Neyse gel senin üstünü çıkarayım."
Kıyafetlerini değştirdikten sonra Ateş yanımıza gelip,

"Bir daha eve gitme, ben senin üstüne bir şeyler veririm." Diyince kafamı sallamıştım, odadan çıkıp ilerlemeye başlayınca bana seslendi,

"Vera gelsene." Adaya bakarak

"Sen burda otur aşkım, ben geliyorum hemen." Kafasını salladıktan sonra Ateşin yanına geçtim, bir odadan içeri girdiğinde eşyaların hepsinin kurulu oldugunu fark ettim.

"Duş almak ister misin?"

"Gerek yok sağ ol." Dedikten sonra elime bir tane t-shirt verdi,

"Altım boş mu kalıcak?" Diye saçma bir soru yönelttiğimde gülerek bana bakarak,

"Görmediğim bir şey değil sonuçta." Göz devirdikten sonra vücuduma yapışan elbiseyi çıkarmakla uğraştım, Ateş ise

"Yardım edeyim mi?" Diye soru yöneltince kafamı salladım.

"Bu elbise niye böyle vücudunu sarmış."

"Hani ıslak ya ondan olabilir mi acaba?" Arkama geçtiğinde saçlarımı topladı, nefesini boynumda hissedince aklıma yaşadığımız şeyler canlanmıştı.. birlikte gittiğimiz konser..

"Olmuyor mu?"

"N-Ne?"

"Elbisenin fermuarından bahsediyorum."

"Hee dur deniyim." Fermuarı açmaya çalıştıkça inatla açılmıyor gibiydi sonra Ateş konuştu

"Fermuar sıkışmış, çıkarayım mı elbiseyi?"

"N-Nasıl?"

"Etek uçlarından tutucağım ve yukarıya doğru çıkaracağım işte Vera."

"Saçmalama." Dedikten sonra kendim çekmeye başladım fermuarı, başarısız olunca

"Bir daha denesene Ateş." Uğraştıktan sonra sonunda aşağı doğru çekti, beni kendisine doğru çevirdikten sonra boynumdan öptü. Uzaklaşıp,

"Teşekkürler." Diyerek elbisemden tutup ilk bulduğum yerde t-shirtü geçirdim üstüme..





BU ŞEHİR BUGÜN SENSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin