"Ölmeni istiyorum ve eğer ben istersem olur."

217 5 1
                                    

Gözlerimi hızlıca açtım. Çok terlemiştim. Babama gidiyordum. Keşke bu da gerçek olsa... Fakat değildi. Bu sıralar gerçekler kafamı kurcalıyor,kalbimi acıtıyordu. Dayanamıyordum. Hiç kokusunu bile koklamadan sevmiştim onu ve iki gün önce onunla vakit geçirdim. Şimdi o yok. Değerini bilememiştim. Kaşla göz arasında onu kaybetmiştim. Gözyaşlarım yavaşça aktı ve yastığımın üstüne düştü.
Babamın kasasını açıp mektubu aldım elime ve teker teker okumaya yeniden başladım.

Nicole;

Yıllardır yanında olmayan ve iki ayda gelip herşeyi düzeltmeye çalışan bu adamdan muhtemelen nefret ediyorsundur. Aslında biliyor musun Nicole? Yanında olamadığım her saniye için bende kendimden nefret ettim ama bunu yapmak zorundaydım çünkü karşına çıktığım her saniyenin bedelini ödeyen kişi sen olacaktın. Biliyorlardı Nicole bizim gibi meleklerin canları kolay kolay yanmıyacaktır. Bu yüzden Şeytanlar en saf meleklerin peşlerine düşerler sen en saf ve en savunmasız tek melektin.Bu kadar savunmasızken canının yandığını görmek beni içten içe savunmasız ve güçsüz bırakıyordu. Çok canım yanıyordu Nicole. O an aldığım her nefeste boğulmak istiyordum. Sanırım bundan sonra sana söyleyebileceğim tek şey: Kendini ne zaman yanlız hissedersen gökyüzüne bak ve yanlız olmadığını hatırla. Başını kaldırıp yıldızlara baktığın zaman sadece şunu bil ki ben sana her zaman gülümseyerek bakacağım. Sende bana karşılığında gülümseyerek bak. O yüzden bebeğim, acı duyma sadece gülümsemeye bak.
En çokta neyi isterdim biliyor musun Nicole? Kokunu bir kez daha içime çekmek ve saçlarınla bir kez daha oynamak isterdim. Son kez bir defa sarılmak isterdim.
Seni seviyorum...

Her kelime kalbime atılan bir ok gibiydi. O okları atan kişi babamın ta kendisiydi. Mutlu olmamı söylüyordu ama bu o kadar kolay değildi.
"Nicole?" Düşüncelerimi kesen annemin sesiydi. Odanın kapısından bana bakıyordu.
"Neden ağlıyorsun?" Her ne kadar da saçma bir soru olsada titreyen ellerimle mektubu ona uzattım. Gözleri dolmuştu fakat ağlamak istemiyordu. Kontrol ediyordu. Keşke bende yapabilseydim ama olmuyordu. Onun kadar güçlü değilim.
Hiçbir şey demeden hızlıca bana sarıldı ve saçımı öptü. Ayrılmamız Mia'nın gelişiyle oldu.

"Anne aşağıda birileri var. Israrla kapıyı çalıp duruyorlar. "

"Tamam canım bekle hemen geliyorum." dedi annem.

"Güçlü olmalıyız. O bunu istiyor."

O güdünce göz yaşlarımı sildim ve bir kenarda bekleyen köpeğim Jackie'i gördüm. Onu kucağıma aldım ve başını okşamaya başladım. Annem odama güler yüzle gelmişti. Onu mutlu edece kişilerin geldiğini anlamıştım.

"Kimler gelmiş?"

"Aşağıda seni bekliyorlar."

"Hadi hazırlan ve gel." Başımı salladım. Annemin merdivenden inerken attığı adımları ve Mia'nın sevinç dolu kahkahaları dışında hiç bir ses duyamıyordum.
Beyaz bir askılı,yırtılmış kot pantolon ve bordo uzun bir hırka giyip aşağı indim Jackie ile.
Merdivenlerden indiğim de tanıdık kişilerin yüzünü görmüştüm. Jamie,Alaska ve James. Jamie Mia'ı gıdıklıyor James ile Alaska etrafı inceliyordu. Beni nereden buldular?
Jamie vakit geçirmeden konuşmaya başladı.

"Geri gitmeliyiz."

"Ben hiç bir yere gitmiyorum."

"Nic seni korumalıyız."

"Bana Nic deme! Ayrıca neden koruyacaksınız beni. Babam bir anlaşma yaptı zaten." Söze Alaska karıştı:

"Lütfen Nicole. Lütfen beni tek bırakma. Beni en iyi arkadaşımdan uzaklaştırma." Diyecek laf bulamıyordum. Dümdüz onlara bakıyordum ama annem gitmemi istemediğini açık açık ifadece edecek cümleler kurdu.

"Üzgünüm çocuklar,Nicole burada benimle kalacak. Sevdiğim bir kişiyi daha kaybetmek istemiyorum ve şimdi polis çağırmadan gidin burdan."
Çere bulamayan James gözümün içine baktı.

"Üzgünüm onu duydunuz. Orayı orada ki kişileri bir daha görmek istemiyorum." Alaska'nın gözünden bir yaş evin zeminine doğru yol aldı. James sinirli bir şekilde Alaska'nın kolundan tuttu ve kapıyı açıp gittiler. Geriye sadece Jamie kalmıştı.

"Seni desteklediğim için o kadar pişmanım ki. Ne diyeceğimi bilemiyorum." Kapıyı James'ın aksine zarifçe kapattı.
Mia bana bakakaldı. Sanki herşeyi biliyor ve beni suçluyor gibi bakıyordu. Güçsüzlüğümle birlikte koltuğa oturdum. Mia yanıma geldi ve açıklama yapmam gerekiyormuş gibi bana bakıyordu. Tıpkı babam gibi...
"Bu gün neden parkta babam öldü dedin?"
"Ölmedi mi?" Ona söylememem gerektiğini annemin bakışlarıyla anladığım için bir neden üretmeye zaman kazanmaya çalıştım.
"Önceden ölmüştü. "
"Onu göremediğim içindi."
"Peki o nasıl öldü?" Bir şeytan tarafından öldü diyemeyeceğime göre annemin yalanını tekrarladım.
"Maimi de yüzerken kaybolmuş. 2 hafta onu aramışlar,en sonunda ölü olarak bulmuşlar."
"Mia bunların konuşma zamanının şimdi olmadığını biliyorsun odana çık hemen." Tedirgin ve titrek sesle söyledi annem. Onunda üzüldüğünü biliyordum.
Yanıma usulca yaklaştı ve yanıma oturdu. Gerçek bir anne sevgisiyle bana sımsıkı sarıldı.
"Biliyorum bunun da zamanı değil ama kafanı dağıtman lazım. Ben bazı üniversitelere başvurdum. Parası uygun bize,hem sende seviyorsun."
"Doğru söylüyorsun bunların konuşma zamanı şimdi değil."
"Ama okulların açılmasına sadece bir kaç hafta var."
"Peki oraya giderim."
"Daha okulun adını,hangi bölüm okuyacağını bilmiyorsun."
"Kimin umrunda? Hadi üzme kendini. Bir bölüme yazdır işte."
"Bu senin kararın olmalı."
"Hayatta keşke başka şeyler de benim kararımla olsaydı..." diyerek odama çıktım. Gözlerimi sıkıca kapattım yatağa uzandım.
***2Hafta sonra***
Saat 10:06 idi. Gözlerimi açtığımda annemin yaptığı omletlerin mis gibi kokusunu aldım. Yüzümü yıkamaya odamın içinde ki banyoya gittim. Bu gün üniversitenin ilk günü olacaktı. Derine bir nefes alıp verdim. Sopsoğuk suyu yüzümle birleştirdim. Gözlerime bile su kaçtı. Ayılamam olağan dışı. Gözlerimi sıktım ve açıp aynaya baktım. Aynı zaman da kendimden bekleyemediğim bir şekilde çığlık attım. Arkamda biri vardı ve ben anlayamamışım. Eliyle ağzımı kapattı ve cebinden küçük bir bıçak çıkardı. Galiba babamı tekrar göreceğim. 2 ay boyunca öğrendiğim her şeyi adama yapmıştım ama benim sanki ne yapacağımı bilir gibi hareket ettiği için hiç ona isabet ettiremiyordum. Adam bıçağı boynuma tutuyordu. Gözlerimi kapatıp ölmeyi bekledim.
"Nicole!" Annemin bana son seslenişi duydum. Onu çok özleyeceğim,sohbetlerimizi,alış verişe gitmeyi...
"Nicole ne yapıyorsun burda tek başına?" Ne? Tek başıma mı? Gözlerimi açtım. Her yere baktım o yoktu. Nefretle bakan gözler bir anda kaybolmuştu. Annemin yanından geçip odamın sağına soluna baktım. Hiç bir yerde görememiştim onu.
"Nicole Tanrı aşkına sen iyi misin?"
"B-b-ben çok iyiyim. Sadece bir fare görür gibi oldum da."
"Tamam ben onu hallederim işten sonra sen kahvaltını yap."
"H-ha tamam ben yap-im."
"Sen iyi olduğuna emin misin?"
"Evet çok-çok eminim."
"Peki hadi kahvaltıya." Merdivenlerden inerken gıcırdama sesleri olmaya başlamıştı. Bakımını geciktirdiğimiz doğru fakat bu anormal bir şey.
Annemin yaptığı omleti yemeğe başladım ama o yüz aklımdan çıkmıyordu. Zaman geçtikçe bazı kısımları kayboluyordu. Psikoloğa gitmem şart oldu. Gerçi son dönemlerde yaşadıklarımı nasıl anlatacağımı bilemiyordum. Son lokmamı da ağzıma atıp odama ne giyeceğime karar vermeye gittim. Dolabımı açmadan önce oda da birisinin olup olmadığını kontrol ettim. Olmadığını anlayınca en güzel kıyafetlerimi giydim. Annem kapıyı çalıp içeriye girdi. Elinde ki kredi kartını bana uzatarak:
"Bu gün ilk gün,yeni kıyafetler lazım." Elinde ki kredi kartını alıp hemen ona sarıldım.
"Teşekkür ederim."
"Hadi git ve kendine yeni bir kaç kıyafet al. Okuluna geç kalma."
Hemen bir taksiye binip buralarda sevdiğim bir alış veriş merkezine gittim. Herşey eski güzelliğindeydi. Favori m olan bir mağazaya doğru ilerledim.
"İyi günler,yeni sezon kıyafetleriniz nerede?" Hemen arkamda duran yeni trend koleksiyonları gösterdi. Arkamda duran bir kaç elbiseyi alıp kabine doğru yürüdüm. Hiç biri olmuyordu. Ya kısa,ya uzun,ya da bol oluyordu. Onları daraltıcak ve kısaltacak zamanım yok. Kendi elbiselerimi giyip kabinden çıktım. Burada olmazsa hiç bir yerde olmaz diye düşündüm ve mağazadaki aynaya kendi üstümdekilere baktım. Dikkatimi çeken siyah bir gölge vardı.
"Ölmeni istiyorum ve eğer ben istersem olur.
___________________________________________
Arkadaşlar inşallah beğenmişsiniz. Fotoğrafta Nicole'ün giydiği kıyafetler bulunmakta. Sizi çok seviyorum ❤️❤️❤️

KEHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin