Ya-şa-sın!

154 8 0
                                        

Ellerim poşetlerle dolu bir vaziyette -kollarımın poşet ipi parçaları tarafıdan kesildiğini hissedebiliyordum-
saat 10'da kapıdan girer girmez annemi ayıcıklı mutfak önlüğü ve puding bulaşmış kaşığıyla elleri belinde bana kızgın bakışlarla baktığını gördüm. Poşetleri yere bırakıp telaşla üstümdeki montumu çıkardım ve askıya astım. Olabildiğince yavaş hareket ediyordum -anneme yapacağım açıklamayı düşünüyordum- sonunda yüzümü anneme döndüğümde;

"Senden bir açıklama bekliyorum?" Deyiverdi.

"Ah, evet şey..ben ah, arkadaşlarla alışverişe çıkmıştık ve sanırım alışverişin büyüsüne kapılmışım saati farketmedim. Delice satın alırken saatin 10 olduğunu anonstan öğrendim. İşte şey böyle oldu işte." Fazla gevelemiştim.

Annem yüzüme anlamsızca bakarken yanına gidip ona sarıldım. Ah tanrım annenize sarıldığınızda onun teninden çıkan ince bir sevgi büyüsü sizin teninize giriyor ve adeta büyülüyordu. Sevgi dolu kucaklaşmamız bittiğinde onun elinden tutup mutfağa yöneldim. Mutfaktan burnuma çikolata ve kek kokuları geldi ki bu kokuyu çok severdim. Annemle mutfaktaki kanepeye oturduk;

"Bak anne Melanie aradı. Okulumuzda ingiliz kültürü dersi için öğrenciler İngiltere'ye bir haftalık bir kampa götürülüyorlar ve zorunlu. Bu nedenle bende gitmeliyim."

Devamı part 2 olarak gelecek arkadaşlar Wattpad'imde sorun çıktı daha fazla yazılmıyor anlayışla karşılamanızı bekliyorum :)

KEHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin