GÜZEL KARŞILAŞMA

391 4 4
                                    

~Jamie tarafından~
Hemen üstümü değiştirip James'ı aradım. Meşgule atıp duruyordu. Benim suçum ne! Alaska'ı ardım. 2. Çalışta açtı telefonu.

"Güzel sayı!"

"Nicole burda!"

"Ne? Nasıl yani okulda mı?"

"Trübünlerde. Galiba bu okulda okuyor. Sakın yumuşama Alaska görevimiz mahvolabilir. Eğer seni görürse,konuşmak isterse tersle. Bize yardım etmek isteyecektir. Ama onun yardımını istemiyoruz."

"Tamam Jamie. Lütfen sende James gibi başlama. Bulamıyorum zaten hiç bir yerde."

"Bende. Telefonlarıma cevap bile vermiyor."

"Çünkü o da saha da."

"Ne?"

"Takıma girmek isteyen tek sen değilsin." Dedikten sonra arkadan uğultular gelmeye başkadı.

"Ve güzel bir sayı daha James'tan geliyor." dedi Alaska.

Takım arkadaşı mı olacağız şimdi biz? Artık ona,onun yaptıklarına katlanamaz oldum. Sorun sadece Alaska'ı hatırlatması değil. Onun en iyi arkadaşı olamıyorum artık. Samimiyetsiz geliyordu bana. Umut ediyorum ki düşüncelerim değişir.

~Nicole tarafından~
Burda da onları bulmuştum. Fakat bu sefer gitmememin tek sebebi Scott'ı. Bir şeyler söylüyordu gülüyor,kafa sallayıp geçiyordum. Onu dinleyecek zaman değil şimdi.
James'ın nefret dolu gözlerini üzerimde hissediyordum. O günden sonra bir daha yumuşayacağını zannetmiyorum. Peki buraya neden geldiler?

"Şu gelen çocuk niye sana bakıyor? Tanıyor musun?"
"Hayır tanımıyorum. Galiba sana bakıyor. Çünkü çok güzel bir sayı attın,seni kıskandı." Egosunu tatmin edecek birşey söylemek pek hoşuma girmese de bu yalan iyidi.

"O zaman ortamı biraz kızıştıralım." Ayağı kalktı. Elini sıkıca tutup oturmasını sağladım.

"Ne? Hayır bir şey yapma sakın. Zaten sinirli."

"Tanımadığına emin misin?"

"Evet evet eminim , sadece baksana gözlerine çok nefret dolu. Başına iş açma boşu boşuna."

"Unutma ben bu okulun sahibinin çocuğuyum. Bir şey olursa bana değil ona olur." Ben de bundan korkuyordum işte.

Tekrar ayağı kalktı ve ona eliyle buraya gel işareti yaptı. James h kimsenin ayağına gitmez diye biliyordum ki öyle de oldu. James gelmeyince Scott çok bozulmuştu. Onun yanına gidip konuşmaya başladı. Keşke duyabilseydim. Fakat görebiliyordum. Keşke bunu değilde başka birşey görebilseydim çünkü onlar kavga ediyorlardı. Koç onları ayırmaya çalışıyordu. Arada yanlışlıkla onada bir kaç tekme geliyordu fakat hiç birşey yapmadan yerinde durmayı tercih etti bu sefer.

"Hey çocuklar duruyor musunuz,takımdan mı kovayım." Diye bağırdı. Bunu ben bile duymuştum. İkisi de durdu ve oldukları yerden koça bakmaya başladılar. Ne yani James Lakros'u çok mu seviyordu?
Asıl merak konusu nasıl başlamıştı kavga? Kimin başlattığını biliyor olsamda ne diyip James'ı bu kadar sinirlendirdiğini çok merak ediyordum. Onu hiç böyle görmemiştim.

Scott yanıma oturdu ve miskin miskin gülmeye başladı.

"Ne dedin de bu kadar sinirlendi?"

"Bize bakmamasını nazikçe istedim." Yalan! Kesinlikle James bundan kavga çıkarmaz.

"Öyle mi? Bana inandırcı gelmedi."

"İnadırmak zorunda mıyım?" Diyerek koçun yanına gitti. Neydi bu? Niye bana laf sokmaya çalıştı? Bunları düşünmeyi bıraktım ve Alaska'a baktım. Ona bakınca kendimi suçlu hissediyorum.
Gözleri kızarmış sahaya bakıyordu. En son onu benim evinde ağlarken görmüştüm. Onun ağlamasını izlemek sinir bozucuydu. Bu yüzden arkadan dolaşıp yanına oturdum.

KEHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin