Bana böyle bakma

İlk gece (+18)

Bu (+18) kısmı yazıp yazmamak arasında çok gidip geldim.
Lütfen rahatsız olacaklar bu Sahneyi atlayarak okusun ...

Çünkü Aşk engel tanımaz ...

Ailemden vedalaşıp arabaya binip sonunda yola çıkabilmiştik.

Serdar beni uyanık tutmak için elimi tutup ikidedir öpsede uykum fazlasıyla geliyordu.
Sallanan araba sıcak klima beni yerimde iyice mıyıştıryordu.
Göz ucuyla Serdar'a baktım adam çin gibiydi valla, hiç yorulmuşa da benzemiyordu.

İyice gerilmiştim şimdi.
İyi mi.

Bugün ilk gecemiz di, Adamın tabiki uykusu gelmez Meyra.

Resmen işini garantiye almak için bir Hoca tutup benimle imam nikahı bile kıydı.
Nasılda tanıyor beni, bu geceyi ayrı yataklarda geçirmek için bahane arayacağımı.

Offf.

Gözlerimi kapatınca da aklıma Düğünümü terk etmeden önce Fatoşun bana söylediği sözler geldi;

'Meyra seni tanıyorum, eğer enişteye bu gece hayır dersen bir daha kolay kolay evet diyemezsin.
Bu sefer iyice kasarsın kendini.
Seni üzmek için söylemiyorum canım ama zaten aklının köşesinde senin o taciz olayların var.
Hem Serdar, Samet gibi değil.
O seni fazlasıyla seviyor ve sen bunu gayet iyi biliyorsun.
Serdar'ın senin için neler göze aldığını düşün, sana ne kadar değer verdiğini ve uzun zamandır beklediğini düşün.
Kendini artık ona bırak Meyra ve bu evliliği gerçek bir evliliğe dönüştür ...'

Gerçek bir evlilik ...
İyi de bu evliliğin gerçek olması için illa o işi mi yapacağız?

Daha ismini söyleyemiyorum arkadaş, kaldıkı nasıl ona teslim olacağım.

-"Meyram?"

+"Efendim?"dedim sessizce.

-"Herşey yolunda mı güzelim? Elimi sıkıyorsun."

Hemen birleşik olan ellerimizi ayırdım ve konuyu değiştirdim.

+"Ne kadar kaldı evine varmamıza?"

-"Evimize," dedi bastıra bastıra "varmamıza 10 dakika var yada yok Meyram.
Sende istersen biraz gözlerini dinlendir, biliyorsun seni seve seve içeri taşırım ben."

+Y-yok yok iyiyim böyle," dedim fazla titrek sesimle.

Beni yatağının ortasına taşımazsa bende Meyra değilim.

Bana çok kısa gelen araba yolculuğun sonunda eve varabilmiştik.

Elbisem fazla dar olsada arabadan bir yırtılma sesi gelmeden inebilmiştim.

Serdar baş parmağını kapının kenarına tuttu ve kapı birden açıldı.

-"Yarın da senin parmak izini kayd ederiz."

Uzun koridor girişi mumlarla ve gül yapraklarıyla süslenmişti.

Yüzümde bir gülümseme belirdi.