Melek kız

456 24 2
                                    

'Utanma Meyra, adam yaralı sadece yardım ediyorsun.
Sakın kızarma bak.
Aloo kime diyorum allahın domatesi.
Bakma sakın karın kaslarına yanlış anlayacak seni gerizekalı.'

Bir kaç saniye öylece yerimde durdum neyapacağımı bilmeyerek.

Birden gözüm bana çapkınca gülümseyen adama kaydı.
' oha çüş yani, bizde insanız el insaf.'

Kücücük banyoda nereye bakacağımı şaşırmıştım.
Acilen çıkmam lazımdı burdan.
Yanaklarım alev alev yanarken,
Serdar'ın bakışları altında eziliyordum.
Ya delirecem bakma bana öyle.
Resmen Nefesimi kesiyordu, nefes almayı unutuyordum.
Bana Bıyık altından gülmesi bile beni utandırmaya yetmişken,
bana:

"Melek kız pek gitmeye niyetli değilsin galiba? " deyince, adeta banyodan dışarı fırladım.

Yaaa hayır olamaz, neden ben Allahım?
Adam şimdi ona çok meraklıymışım gibi havalara girecekti.

Ama o bakışlarda neyin nesiydi peki?
Kalbim göğsümde hızlıca çarpmaya başlamıştı bile.
Ondan fark etmeden etkileniyordum bile.
Kendine gel Meyra o koskoca Serdar kılıç.
Dünyaca ünlü adam, seni neyapsın kızım.
Hem Resimlerde, haberlerde görmedin mi?
Mankenlerle boy boy resimleri vardı heryerde.
Adam fazlasıyla çapkın.
Ondan kesinlikle uzak durmalıydım...

Serdar'ın ağzından:

Melek kız elini ayağını nereye koyacağına şaşırmış bir şekilde öylece Banyonun ortasında duruyordu.
Bu kıza hayran olmamak mümkün değildi.
Bir kaşımı havaya kaldırıp merakla neyapacağını bekledim.
Ama o banyo fayanslarını ezberlemekle meşguldü.

Bu kadar utanacak ne var demek istesemde ağzımdan: "Melek kız gitmeye pek niyetli değisin galiba" cıktı.
Koşa koşa banyodan çıkınca  arkasından uzun uzun bakıp seslice güldüm.

İlk günlerde burda ondan başka kadın olmadığı için onun dikkatimi çekmesi gayet normal diye düşünmüştüm.
Kalbim ve aklım boş olduklarını zann ettiği için gördüğü ilk kadına çekildiğimi düşünmüştüm.
Ama şimdi ... ondan fazlasıyla hoşlandığımı kabulleniyordum.
Melek kızım, bir adını bana bağışlasan dünya sadece bizim için dönerdi ...

Banyoda Melek kızın bana verdiklerini giydim.
Kendimi yeniden doğmuş gibi his ediyordum, bana verdiği diş fırcasını da kullandıktan sonra boynumdaki havluyla mutfağa doğru yürüdüm.
Mutfaktan mis gibi kokular geliyordu,
Menemen mi o?

Melek kız kahvaltı masasına sadece bir servis koyunca şaşırdım.
Yine Yalnız mı yiyecektim?
Yüzüme baksa benimle yemesini teklif edecektim ama 'Melek kız hanım' gözlerime bakmamakta karalıydı.
Ocağın önünde dudaklarını ısırarak gergin gergin menemeni karıştırıyordu.
Ona doğru topallayarak yaklaştığımda hızla tavadaki sıcak Menemenin ucunu bir bezle tutup masaya bıraktı.
Benden böyle kaçması sinirimi bozuyordu.
Sırf utandığı için böyle yapiyordu buna Adim gibi eminim.
Mutfaktan çıkmadan önce bana zorla bakıp: "Buyrun lütfen Sofraya , afiyet olsun."
Bu resmilik de neydi böyle?
Oysa onun ağzından benim ismim ne güzel çıkıyordu ...
Bir şey unutmuş gibi, hızlı adımları birden durdu, yavaşça bana dönüp : "saçlarınızı kurulayın yoksa hasta olursunuz" dedi.
Sen misin benimle resmi konuşan deyip fırsat mı fırsat yalandan omzumu tutup inledim.
-" Ahhhhh omzumm."

Telaşla yanıma gelip:
„Serdar iyi misin?" diye sordu.

- " Omzum kopacak sanki yerinden, acayip ağrıyor."

Yalandan inleyip gözlerimin kenarıyla tepkisini izledim.

+ " Sana merhem getireyim, aslında iyiye gidiyordu ne oldu da birden böyle ağrımaya başladı?"

Bana böyle bakmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin