Gözlerim kapalı bir şekilde sessizliği dinledim.
Nefes alışverişlerim dışında odamda ses yoktu.
Gözlerimi açıp Karanlığı izledim bir süre, camdan sızan, ayın ışığı haricinde odam kap karanlıktı.Mantığımı kenara atıp kalbimi dinledim.
Ama sanki kalbim'deki sesler sessize alınmıştı ...
Neyapmalıydım ben şimdi ?
Elim kolum bağlı bir şekilde kaderime râzı mı olacaktım? Hayatıma devam mı etmeliydim? Elimden zorla alınananlara rağmen susmalımıydım? Sesli bir şekilde nefesimi dışarı vermiştim .- "OOOOFFF !"
Sıkılmıştım artık, herkesin istediği bir Meyra olmaktan, icim ağlarken, gülmekten.
İçim düğüm düğüm iken, başka düğümleri çözmekten ...
Herkese yetişmişken kendime gec kalmamdan yorulmuştum ...
Kendinden yorulurmu insan? İşte ben kendimdemde yorulmuştum .Dünki telefon konuşması aklıma geldikçe sinirlerim tepeme çıkıyordu.
-" Alo?"
+ " Günaydın müstakbel karıcım."
Aman allahım bu bir kabus olmalı.
Yanlış numara deyip yüzüne kapatmak istedim ama içimden 'şu pisliği seni aradığına pişman et' diyordu.Dilime söz geçiremeyip:
"Ne var be sabah sabah ? Ne diye beni arıyorsun? Kimsin sen? Hem sen nerden buldun numaramı? Bir daha beni ararsan seni öldürürüm hayvan herif" dedim sert bir şekilde.
+ " Ama kalbimi kırıyorsunuz Hümeyra hanım, ben seni özlediğim için arıyayım, gördüğüm muameleye bak. Hem bir kaç gün sonra seni istemeye gelicez o zaman böyle cesurca konuşabilecekimsin cok merak ediyorum Bebeğim."
O gerizekali bana az önce Bebeğim'mi demişti.
Daha boş olan midem iyice bulanmıştı.- " Bana bak o gevşek diline sahip cık yoksa ben yapacağımı bilirim."
Hiç bir Bokta yapamazdım ama onun, bunu bilmesine gerek yoktu.
"Asıl sen şunu kafana sok yarın öbür gün karım olacaksın bana karşı saygılı davranacaksın, sözümden çıkmayacaksın ..."tabi canim, başka isteyin varmı paşam? ...
Sabah sabah onun sesini çekmezdim hemen yüzüne kapattım. Numaramı nerden almıştı allah aşkına. Hemen engeli koydum. Kalkıp Banyoya geçtim işlerimi hal ettikten abdest 'te almıştım.
Aynanın karşısına geçip uzun saclarımı taramaya başladım.
Aynadaki görüntüme bakınca ela gözlerimin altı iyice şiştiğini fark ettim. Eeee tüm gece ağlarsan olacağı bu be Meyra. Giyinip odamdam dışarı cıktım. Herkes uyyordu, abimin odasına girdiğimde onunda uyuduğunu fark ettim.
Abimi uyandırıp beni bir yere götürmesini rica ettim. Yalnız gitsem Babam kıyameti koparırdı, heleki dünki olaydan sonra. Ayakkabılarımı giyip abimin gelmesini bekledim.20 dakika sonra varmıştık. Maalesef Almayada türkiyede gibi her köşede cami yoktu.
Hemen arabadan inip camiye girdim. Sabah namazımı kılıp dua etmeye başladım. Ellerimi açıp ağlayarak Rabbime seslendim. O kadar dolmuştum ki içimi dökmem lazımmış gibi his ediyordum. Dua ediyordum herşeyin yoluna girmesi icin, Samet'in hayatımdan çıkması icin...
Abim beni eve bırakırken çok sessizdi hiç konuşmamıştık. O sustu ben sustum. Yüzünden okunuyordu çaresizliği. Telefonum çalmaya başlayınca çantamdan çıkarıp kim aradığına baktım. Yine fatoş' du. Sessize aldım telefonu, eğer çıksaydım okula gelemiyeceğimi söylemek zorunda kalırdım oda nedenini soracaktı , en iyisi yüz yüze konuşmak.
Abim :" kimmiş? Diye soruca
- "Fatoş " diye cevapladım.
+" çıksaydın telefona, belki önemlidir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana böyle bakma
RomanceZorla evlendirilmeye çalışan Meyra Ailesinden kaçıp Abisinin yardımıyla herkesden habersiz Türkiyedeki Dağ evinde yeni bir Hayat kurar. Her şey yolunda giderken ansızın kapısına yaralı bir Adam çıkar ve zor bela kurduğu o sakin Hayat tepe taklak olu...