Büyük kavuşma

146 6 0
                                    

Serdar'ı görmeyince korkudan nutkum tutuldu, ellerim havada asılı kaldı ve ben yerimden biraz olsun kımıldayamıyordum.

Serdar nerde?
Hayır, uçurumdan düşmüş olamazdı değil mi?

Birinin seslice acıdan inlemesine duyunca sanki trans'dan cıkmış uçurum kenarına doğru koştum.

Serdar'ın bir eliyle orda sallanmasını gördüğümde küçük bir şok yaşasamda hiç düşünmeden karın üstü yatıp elimi ona doğru uzattım.

Elim ona yetişmeyince kendimi öne itip bileğini kavradım.

+"Elimi tut!"

Serdarı yukarı çekmeye çalışınca öne doğru kaymaya başladım ve şuan göbeğimden aşağısı uçurumdan aşağı bakıyordu.

Serdar ayaklarıyla bir yere basmaya çalışıyordu ama her defasında ayakları boşluğa düşüyordu.

-" Çekil Meyra düşeceksin."

Onu dinlemedim tabiki.

Sertçe Serdar'ın bileğini tutup kendime çekmeye çalışınca Serdar'ın ağırlığı yüzünden az kalsın düşecektim ki son anda altımdaki büyük kayalardan birine tutunmayı akıl edebildim.

-" Bırak elimi Meyra, çabuk arkaya git dedim, sana bir şey olmasına dayanamam ... "

+" Aptal! Ya ben? Ya ben?
Ben sensiz yaşabilir mıyım sanıyorsun."

Serdar elleriyle yukarı tutunup kendini yukarı çekmeye çalışınca elinin altındaki taşlar bu ağırlığa dayanamadı ve tek tek kırıldılar.

Son anda düşecektiki onu tuttum.

Deli gibi çığlık atıyordum, her an boğazım yırtılacak gibi geliyordu bana.

+ " imdaaaaaaat.
Yardım edin ne olur. KİMSE YOOOK MU?"

Kaç dakika böyle geçti bilmiyorum ama artık Serdar'ın yüzünde boncuk boncuk terler belirmeye başladı.

Deli gibi çekmeme rağmen Serdar yerinde sabit duruyordu.

Karnımdaki amaliat yerim bana her an catlayacakmış gibi geliyordu, buna rağmen pes etmedim ve tüm güçümle Serdarı yukarı çekmeye devam ettim.

Terden Serdar'ın sacları yüzüne yapışmıştı, oda korkuyordu biliyordum.

İkidedir aşağı bakıp duruyordu.

Yine bir kaç dakika geçti ve ben ne bağırmayı bırakmıştım ne de ellerini.

'Ne olur Allahım yardım et bize ...'

Ellerimiz terlemeye başlayınca mümkünmüş gibi daha sıkıca kavradım avucunu.

Onun düşmesine ellerimin arasından kayıp gitmesine izin veremezdim.
Sevdiğim Adam ölemezdi.
Daha onunla güzel günler yaşayacaktık.

Gözlerimden akan yaşlar bağımsızlığını ilan etmişti ve bedenimi çaresizlik kaplamıştı.

Parmak uçlarım ağırlığa dayanamış ve uyuşmaya başlamıştı bile.

+" Kimse yok mu? Yalvarırım biri eğer bizi duyuyorsa gelsin. "

Sesim git gide azalıyordu ...

Serdar yorgunluktan elini gevşetmiş, gözlerini de benden ayırmıyordu.

Ayakları da debelenmeyi bırakıp öylece bir koluyla kayalıkları diğer eliyle de avucumu sım sıkı tutuyordu.

-" Meyram, tamam artık. Olmuyor güçüm kalmadı. Tutunamıyorum daha fazla," dedi nefes nefese.

Bana böyle bakmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin