Bana böyle bakma

Sessiz çığlıklar

Acı çekmek nedir? Küçükken bisikletten düşüp dizini incitmek mi? Top oynarken düşmek mi? Sevgilinin seni bırakıp başka bir insana gitmesi mi? Bunların hiçbiri gerçek acıyı tarif bile edemez. Geçek acı, anneni kaybetmektir. Bisikletten düştüğünde, sevgilin seni terk ettiğinde ilk yanında olan kadındır. Seni hangi şartlar olursa olsun, koruyan destekleyen insanı kaybetmektir acının en derini. Hiçbir zaman geçmeyecek, ömrünün sonuna kadar her yaptığın şeyde onun imzasını görerek acı çekmeye devam edersin. Bir insan annesini kaybettiğinde, kendi dünyasını da kaybetmiştir.

Nerdesin Anne?

Ramazan amcamın silahı şöföre doğrultup vurduğunu görünce iki büklüm oldum.

Korkudan Çığlık atıyordum, yada attığımı zannediyordum.

Ben bağırdıkça amcam denilecek Adam sinirleniyordu.

"O dilini keserim, SUS!"dedi.

Üzerime doğru yürüyüp karnıma öyle bir tekme attıkı ki ağrıdan yerde kıvranmaya başladım.

Midemdeki safra boğazımdan yukarı yükseldi, kusmamak için mecburen yuttum.

Babam desen gözleri üstümde, sinirden ağzını bıçak açmıyordu ve ben Babam'dan beklediğim sözleri amcamdan duyuyordum;

" NERDESİN LAN SEN? HA NERDESİN? ELALEME MASKARA OLDUK SENİN YÜZÜNDEN! NE ŞEREF BIRAKTIN NE NAMUS!"diyerek acımasızca üstüme saldırdı.

Ne yumrukları bitiyordu ne tokatları.

Her bir vuruşta bana ayrı bir küfür ediyordu.

O kadar sert vuruyordu ki, ona beni bırakması için yalvardım adeta.

Ağlayarak;" Amca yapma ..." demeye başladım.

Ona yalvarmam onu keyiflendiriyormuş gibi daha sert tekmeledi beni.

İçimdekileri daha fazla tutamayarak Kusmaya başladım.

Sağ elimin sırtıyla ağzımı silip başımı kaldırdım.

Kimsenin beni amcamın elinden kurtarmaya niyeti yok gibiydi.

Bir şey yapmalıydım.

Son defa güçümü toplayıp kaçacaktım ki bu sefer de Babam beni boğazımdan tutup sıkmaya başladı.

Onun elini tüm güçümle itmeyeye çalışsam da o daha çok sıktı.

Ciğerlerime nefes gitmeyince etrafım da normal olarak karardı.

"Seni Öldüreceğim ulan, öldüreceğim."

Elini boğazımdan çekip kolumu sertçe kavradı ve beni tanımadığım bir depoya sürüklemeye başladı.

Ayakta kalacak halim yoktu.
Kesik kesik Nefeslerim kalbimin düzensiz atışını dahada hızlandırıyordu.

Bu kadar mıydı yani?
Yolun sonundamıydım?
Şimdi ölecek miyim?

Sessiz çığlıklarımın beni ele geçirmesini izin verdim ve daha fazla dayanamayarak oracıkta bayıldım.

_________________________

Serdar'dan;

Meyra'nın gitmesinden beri 6 saat geçmişti ve ben haala ona ulaşamıyordum.

Kadirden de saatlerdir haber alamayınca endişe etmeye başladım.

Odamda volta atarken kapım tıklandı.

-" Gir."

" Serdar? Hayatım müsait misin?"

-" Değilim desem gidermisin yine?"

Yüksek Kahkahası kulaklarımı tırmalarken ona ifadesiz bir yüzle bakmaya başladım.

" Şu espirili hallerine bayılıyorum gerçekten."

"Ne istiyorsun Beren? İşim var."

Gözleri aniden dolunca pişman olmuştum bile dediğime.

Ne yani buna mı alınmıştı ?

Aslında bakarsanız hiç bir zaman kadınlara saygısız davranan Erkeklerden olmak istememiştim.

Ama bazen Şule hanım ve Beren sabrımı fazla zorluyordu.

-"Bir şey mi oldu?"

"Yok ben sadece ..."

"SERDAAAAR. SERDAAAR. SERDAR KILIÇ!"

Aşağıdan gelen seslerle Beren'in cümlesini bitirmesini beklemeden odamdan dışarı cıktım.

Merdivenleri hızlıca inip karşımdaki kişiye gözlerimi diktim.

-"Fatoş? Ne işin var burda?"

Ağlamaktan şiş olan gözlerini fark edince; " Bir problem mi var," diye ekledim.

Gözüm dış kapıdaydı, heyecanla Meyra'mın girmesini bekledim.

-" Meyra nerde?"

Birden dizlerinin üzerine çöküp seslice ağlamaya başladı.

Yanına koşup; " Fatoş ne oldu? Neden ağlıyorsun? Meyra ile mi tartıştın?"diye sordum telaşla.

Ama Fatoş sanki kriz geçiriyormuş gibi beni dinlemedi.

Birden dış kapı acıldı ve yara bere içinde olan Kadir girdi içeri.

-" NE OLUYOR LAN BURDA?"

Belliki ayakta zor duruyordu, bende çöktüğüm yerden doğruldum ve kadirin kolunun altına girip ayakta durmasına destek oldum.

-" Kadir ne bu halin? Kim yaptı oğlum bunu sana?"

Onu girişteki tekli koltuğa oturttum ve Meltemin Aile doktorumuzu aramasını istedim.

Fatoşun ağlaması sessiz hıçkırıklarla dönmüş Kadirin de verdiğim ağrı kesiciler sayesinde acı dolu inlemeleri kesilmişti.

-" Biri bana ne olduğunu anlatabilir mi?"

Son defa Meyra'yı aramayı denedim ama yine ulaşamamıştım.
Artık iyice sıkılmıştım bu durumdan.

Bu arada bunlar niye sus pus oturuyorlar?

"Meyra ... "

-" Ne olmuş Meyra ya?"

" O ... öldü."

Çok kısa bir bölüm oldu farkındayım ama mutlaka diğer bölüm ile telafi edeceğim.
Böyle bitirmek istedim bölümü. Anlayışınız için teşekkürler❤️