Yeni Hayatım (part1)

610 19 0
                                    



Herkez yatıyordu. Önümde bir bardak su ve bir paket uyku ilacı vardı ...
Gözyaşlarım usul usul yanaklarımdan aşağı süzülüyordu. İşte o an benim için zaman durmuştu.
Nefesimi seslice dışarı bıraktım.
Yaşamak meğer ne zormuş.
Ama başkalarına göre yaşamak, tabi ona gerçekten yaşamak denirse, işte asıl o zaman ölmüştür insan ...

Benim için 3 tane seçenek vardı:

1. Seçenek =Ya bu uyku ilaçların hepsini içer, ve gözlerimi kapatırım.
2. Seçenek = Abime söyler, Sameti öldürmesine göze alıp, onun hapse gimesini riske atarım.
3. Seçenek= Ailemi arkamda bırakıp arkama bakmadan kaçarım. Buda ömür boyu saklanaçağım demektir.

Ölümden deli gibi korkuyordum, ama abimin geleceğini Samet yüzünden' de feda etmesinede izin veremezdim.

Kaçmak?

Nereye kaçarım? Ne kadar kaçabilirim? Babam beni bulduğunda katil olur bunu adım gibi biliyordum. Her ne kadar maddi dururumuz olsa' da bana herhangi biri yardim etmeden başarabileceğime fazla ümidim yoktu açıkçası. Kartımdaki tüm parayı ceksem 1-2 sene boyunca geçinebilirdim.
Peki ya sonra?
Daha mevzun bile olmadım. Nasıl çalışacağım?

Hayır meyra mantıklı düşün, ülkeyi terk etsen dahi seni bulup ördürürler.

Aradan bir saat geçmişti ve ben artık kararımı vermiştim...

Uyku ilacın paketini actım, hapların yavaşça avuç içimi doldurmasını izin verdim.
Evet artık gitme vaktı Meyra. Korkudan ağlıyordum sessizce.
'Allahım ne olur affet, dayanmıyorum artık, benide yanına al' deyip elimdeki tüm ilaçları ictim. Yaptığıma resmen inanamıyordum. İçimdeki ses 'Resmen intihar ediyorsun kızım'
Ağlayarak yatağıma uzandım ve uykunun bana kollarını acmasını bekledim.

Bir kaç dakika sonra gözlerimin kendiliğinden kapanmasını ve uyku iyice bastırdığını fark ettim. 
Ölüm böyle huzurlumuydu gerçekten?
Artık her şey bitecekti, dertlerim bitecekti ...

HAYIR. MEYRA NEYAPIYORSUN SEN?
Sonunda mantık beynime giriş yapmıştı, biraz geç geldin bebeğim ama hoşgeldin.

Gözlerimi hafif de olsa aralayabilmiştim, tüm vücudum uyuşmuş gibiydi.
Yavaşça abimin odasına gittim. Onu sertçe dürtüp uyanmasını bekledim.
Gözlerim kendiliğinden kapanıyordu, kollarımdaki ve bacaklarımdaki his yavaşça gidiyordu.
- "Abi kalk, korkuyorum !"
+ "Meyra?" dedi uykulu sesiyle.
- " Abi sana yalvarırım annemgili uyandırmadan beni hastaneye götür."
- "Ne oldu? Neyin var?" Paniklemişti ve heryerimi yoklamaya başladı.
+ "Bir paket uyku ilacı ictim."
- " NEEEE"
- Babam duyacak sessiz ol. Eğer bu ilaçlar beni öldüremesse emin ol babam öldürür. " deyip kendimi uykunun kollarına bıraktım.

                   ......

Gözlerimi açtığımda hastane kokusu burnumu doldurmuştu.
Nefret ediyorum bu kokudan. Bir dakka bir dakka, ben neredeydim?
Aman Allahım ölmemiştim.
Abim ağlayarak başımda bekliyordu. Onuda çok kokuttuğuma emindim.

- "Neden böyle bir şey yaptın?
Ha? NEDEN? " hem ağlıyordu hem bağırıyordu bana.
+ "Bilmediğin şeyler var ..." diye fısıldadım pürüzlü sesimle.
Midem çok bulanıyordu. Çok kötü ve cok yorgun his ediyordum kendimi.
+" Abi bir bardak su verebilirimsin?"

Abiminden sakin olacağına ve beni sonuna kadar dinlemeden bir şey yapmayacağına dair sözümü aldıktan sonra Samet'in bana yaptıklarını, annemin söylediklerini baştan sona kadar anlattım.
- " onu kendi ellerimle öldüreceğim. Sike sike geberteceğim o şerefsizi."
Abimin ağzından ilk defa küfür duyuyordum.
-" Niye bana başta söylemedin?
O iti yaşatırmıydım sanıyorsun? "
+" bu yüzden söylemedim!
Ya senin hayatını maf edecektim yada kendi hayatıma son verecektim."

Deli gibi ağlıyordum abim bana sarılıp, sabırla ağlayışımın bitmesini bekliyordu.

+"Ben neyapacağım abi? Bir yol göster bana."
- " Önce o herifi öldüreceğim sonrada kaçacağız burdan."
+" Hayır abi. Sırf bu yüzden canıma kıymaya kalkıştım. Seninde hayatını maf edemem. "
- Saçmalama Meyra, bir şey maf ettiğin yok."
+ " Abi beni buralardan gönder."
Abim çevab verecekken Doktor girdi içeri.
„ Hallo frau Yazoglu, wie geht es ihnen?
( Merhaba bayan yazoğlu, nasılsınız?)

-„ Dank ihnen besser aber mir ist so schrecklich übel."
( sizin sayenizde daha iyi ama Midem çok bulanıyor)

+ „Das ist ganz normal, ihr Magen wurde ausgespült. Die Krankenschwester wird ihnen was gegen ihre Übelkeit geben."
( Bu gayet normal, sonuçta mideniz yıkandı. Hemşire mide bulantınız için ilaç getirecektir.)

Doktor abime başıyla işaret yapıp dışarı çağırdı.
Niye benim yanımda konuşmuyorlarki?
Merakıma yenilip kapının arkasına geçip dinlemeye başladım.

Doktor abime acilen psikiyatriste gitmem gerektiğini önerip durdu. Abimde buna sertçe gerek olmadığını söyleyince ,
Doktor: „ Wären sie eine halbe stunde später gekommen, würde sie vielleicht nicht leben."
( yarım saat geç gelseydiniz, belki şuan hayatta olmaz dı.

Abimle göz göze gelince hemen içeri girdim ve yatağıma uzandım.

10 dakika sonra abim odaya geri gelmişti.
- " Daha iyi misin?" diye sordu abim.
+ "Ben iyiyim abi, benim için endişelenme lütfen. Evdekiler yokluğumuzu fark etmeden dönmemiz lazım."

- " Pes mi ettin gerçekten?
Benim tanıdığım Meyra bu kadar çabuk pes etmez.
+ "Etmiyorum zaten, beni sadece eve bırakmamı istiyorum. Eşyalarımı ve paramı alacağım ve buralardan gideceğim. "
- "Kız başına göndermem seni."
+ " Bunları sana anlatma sebebim, babam ve Amcamlar gibi düşünmediğin için."
Abim sessiz bir şekilde gülmüştü, ama o gülüş gözlerine ulaşmıyordu.
- Daha sabah namazına 2 saat var. Eve gidip eşyalarını ve pasaportunu al. Gideceğiz buralardan.
+ "Ben gideceğim abi. Senin işin düzenin burda.
Bana sadece kalacak bir yer lazım. Sonra ben gerisini hal ederim. "
- "Beraber diyorsam beraber. Seni yalnız göndermem! "
+ " Hayır abi, hayatın boyunca kaçacakmısın.
Ailenden Annemizden uzak'mı duracaksın? Sırf benim yüzünden."
- "şimdi konuşmayalım bu konuları. Sen hazırlan ben son defa doktorla konuşup çıkış kağıtlarını ayarlıyayım."

Annem sabah namazına kalkmadan  bir an önce eşyalarımı toparlamam gerekiyordu. Hemen dolabımın üstündeki büyük bavulumu alıp, içine elbiselerimi tıktım.
Abim:" Hadi meyra Annem uyanmadan havalimanına yetişmemiz lazım."
Pasaportumu ve annemin bana yaptırdığı 7 bileziği de çantama koydum hızlıca. Banka kartımın cüzdanda olduğunu kontrol ettikten sonra odamdan cıktım.
Abim beni dışarda bekliyordu ama ben bir adım dahi atamıyordum. Son defa arkama baktım, tüm hayatım, çocukluğum bu evde gecmişti. Nasıl bırakıp gidecektim? Ailemi kendime düşman edecektim.
İcimden : 'Eğer bu kapıdan cıkarsan bir daha geri dönüşü olmayacak Meyra...' diyordu.
Keşke Anneme son kez sarılabilseydim.
Arkama bakıp odama uzun uzun baktım ve Bu resmi kafama kazdım.
Mutfaktan geçerken annemin bugün taktığı tülbenti masada gördüm, hemen elime alıp uzun uzun kokladım. Annem kokuyordu.
Onu'da Çantama koydum ... 
Artık gitme vaktı gelmişti ...
Elveda Anne ...
Elveda Baba ...

Ve yeni Hayat hoşgeldin ...

Eveeeeettt artık serdar ve Meyrayı buluşturma vaktiii 😍 vote atmayı unutmayın, sevgiyle kalın

Bana böyle bakmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin