Bana böyle bakma

Korhan ...

Evvveeeet geldik evliliğimizin 4. Haftasına .

4 hafta boyunca Serdar bana sakız gibi yapışmış dibimden ayrılmamıştı.

Yemek yaparken beni izler, sonrada beraber yemek yerdik.
2 dakika da bir şarkı söyler bana özel konser verirdi.

Evi toplarken hep ayağımın altında olur ve beni sinirlendirirdi.
Tüm evi çiçeklerle donatmıştım evim küçük bir çiçek bahçesine dönüşmüştü.

Çok mutluydum ...

Ama en güzeli kesinlikle Bodrum katındaki fitness odasında düzenli olarak fitness yapıp Serdar gibi karın kası yapmaya karar vermiştim.
Evet arkadaşlar sadece karar vermiştim, gerisi yoktu çünkü 2. günde vaz geçtim anasını satayım.

Hayatta o programa uyanmazdım ki ben, yok bilmem bu hareketleri yap, yok aç kal ve sadece bunları ye ...
Yok anam yok ben karnımı iyice içine doğru çekince düz oluyor zaten.

Neyse ne diyordum ben?

Ha ...

Birde Ailelerimiz gelir beraber sohbet ederdik, gülerdik.
Annemle de artık aramız biraz iyi gibiydi, babamla boşanma arafesinde olduğu için ona tavır yapıp daha fazla üzmek istemedim.

Yada Film seçer beraber izlerdik ama hiç bir filmi bitiremezdik sevgili eşim sağ olsun.

Ve Yine akşamın birinde koltuğa yayılmış netflix'den film açmıştık.
Bu sefer ondan uzak bir yere oturdum, çünkü ne zaman sadece bir birimize sarılarak uzansak kendimizi yatağın ortasında buluyorduk.

Patlattığım mısırlardan birini ağzıma atarken Serdar:

"Sana bir süprizim var Meyram,"dedi gülümseyerek.

Gözlerimi televizyondan çekip dikkatlice ona baktım;

"Ne süprizi?"

-"Seni haftaya tatile bir yere götüreceğim."

+"Tatil mi? Buda nerden çıktı şimdi?"

"Balayı gibi düşün, düğünümüz çok ani olduğu için tatil ayarlayamamıştım biliyorsun.
Ama burda biraz araştırdıktan sonra güzel bir yer buldum, beğeneceğine eminim."

+"Neresi peki?"

-"İşte o kısmı süpriz güzelim,
haftaya yolcuyuz bavullarını hazırla şimdiden."

Uzandığım yerden kalkıp Serdar'ın yanına geçtim.

+"iyide nereye olduğunu bilmeden nasıl bavul hazırlayacağım? "

-"al yanına bir şeyler işte, ordada alışveriş yapacağız zaten."

+" Söylemicek misin şimdi nereye gideceğimizi?"

Başını hayır anlamında sallayıp;

"Hayır söylemeyeceğim tabiki, adı üstünde süpriz," dedi son kelimeyi iyice bastırarak.

Beni gıcık etmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu valla.

Başarıyordu da şimdi, hakkını yemeyelim.

Bende bu sefer ellerini tutup üstüne doğru eğildim:

"Hadi amaaa neden saklıyorsun büyük bir devlet sırrıymış gibi."

Bu dediğime sesli bir kahkaha atıp;

"Gidince görürsün zaten meraklı seni."

+"Tamam tamam, en azından türkiyede kalıp kalmayacağımızı söyle,"dedim birazcık üsteleyerek.