Yol boyunca sessizlik sarmıştı bizi, kimse konuşmuyordu.
Sanki konuşsak vaz geçeceğiz gibi geliyordu.
Nereye sormadan abime güvenip havalimanına vardık.
Aslında sormak da istemiyordum, abim benim icin elinden gelenin fazlasını yaptığına emindim.
Abim önden bavullarımı alıp bilet işini hal etti.-" Türkiyede, uludağ'da sana bir ev kiraladım. 2 senelik kirasını' da ödedim. Orda Ayşe teyze var, evleriniz yan yana. Bir şeye ihtiyaçın olursa o yardımcı olacak sana. Ona güvenebilirsin."
+" Sen askerliğini Uludağ'da yapmamışmıydın Abi?"
-" ordan tanıyorum zaten Ayşe teyzeyi.
Türkiyedeki akrabalarımızdan yardım isteyemezdim, hepsi babama ispiyonlardı senın kaldığın yeri.
Evin anahtarı da Ayşe tezyede.
Oğlu yusuf Asker ve seni çok iyi koruyacağına eminim.
Çok iyi insanlar ve en önemlisi seni onlara gözü kapalı emanet edebilirim."+ "Sen ne zaman gelebileceksin yanıma?"
-" Eğer şimdi seninle gelirsem dikkat çeker, seni yalnız yollayacağım ama sık sık yanına geleceğim söz veriyorum. Al bu parayı yanına ne olur ne olmaz.
Şimdilik Babamlarım sakinleşmesini bekleyeceğiz sonrada bakacağız devamına.
Uçağın bir saat sonra kalkıyor artık ... "derin bir nefes alıp devam konuştu.Bu olanlar çok zoruna gidiyordu belli.
-"Artık gitmen lazım."+" Abi fatoşa söyleyeceğim gideceğimi."
Abim fatoşa güveniyordu, onun için söylediğime ses çıkarmadan:
- "Onu aradıktan sonra hemen hattını atıyorsun ve türkiyede yeni hat alıyorsun.
Varır varmaz 'da ilk işin bu numarayı arıyorsun, bu numara yusufa ait. Anlaşıldımı Meyram?"
Başımı salladıktan sonra ağlayarak abime sarıldım. Zaten bu aralar çok ağlıyordum.- Bir daha ağlamak yok kardeşim artık mutlu olma vakti...
.......
Uludağ cok soğuktu. Geldiğimden beri deli gibi titriyordum.
Bir tek ben mi üşüyorum?
Etrafımdaki insanlar hiç üşüyormuş gibi durmuyordu.
Uçaktan iner inmez otobüse bindim...
yaklaşık 3-4 saate şehre varmıştım.
Artık iyice yorulmuştum.
Bit an önce varıp dinlenmek istiyordum.
Göz kapaklarımı acık tutmakta zorlamıyordum.Yoldan taxi geçer mi diye bakınırken etrafım sarı arabalarla dolu olduğunu fark ettim.
Biraz yürüdükten sonra telefoncu görüp kendime yeni hat almıştım. Hemen abimin bana verdiği numarayı arayıp, kısacası nerde olduğumu ve beni almasını rica etmiştim.
Biraz bekledikten sonra yusuf abi gelmişti ama maalesef
Motoruyla gelmişti.
4 Tane bavul var bende nasıl alacaktım yanıma bunları motorla?
Kendimi kısaca tanıttıktan sonra bavullarımı nasıl yanımıza alacağımızı sordum oda:-" Burda arkadaşımın dükkanı var, oraya emanet edebilirim. Mecburen motorla geldim gideceğimiz yere arabayla gidemezsin.
Şimdi seni bırakayım sonradan bavullarını almaya gelirim olur' mu ?"
+ "olur tabi." deyip motora bindim.
Bi 10 dakka sonra şehirden orman yoluna gelmiştik.
Elimden geldikce ona değmemeye çalışıyordum.- "Hümeyra bacım şimdi ormanın içinden geçmemiz lazım eve varmamız icin.
Bana lütfen tutun , yoksa motordan düşersin,
yerde metrelerce kar var, yollar düz değil maalesef."
Rahatsız olsamda mecburen tutundum. Yusuf abinin güvenilir olduğunu abim kaç kere söylemişti sonuçta.
Resmen ormanın ortasından geçiyorduk, her yerde aynı ağaçlar vardı sanki. Ben kaybolurdum burda.
Vardığımızda yaşlı bir teyze karşılamıştı bizi.
Beni görür görmez yanıma geldi ve sıkıca sarıldı.
Bana öyle sarılınca aklıma Annem geldi ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana böyle bakma
Roman d'amourZorla evlendirilmeye çalışan Meyra Ailesinden kaçıp Abisinin yardımıyla herkesden habersiz Türkiyedeki Dağ evinde yeni bir Hayat kurar. Her şey yolunda giderken ansızın kapısına yaralı bir Adam çıkar ve zor bela kurduğu o sakin Hayat tepe taklak olu...