''SEVGİLİSİYİM ULAN''

1.6K 112 9
                                    

''Anlatsana lan, anlatsana!'' Çağrı'yı hırpalayıp duruyordum. O da oturmuş, bir türlü anlatmıyordu. Sinirden yerimde duramıyordum. Geldiğinden beri bir tek adını söylemişti. Şimdi de Serkanların evindeki mutfakta oturmuş, öylece duruyordu.

''Tamam, anlatacağım ama en baştan söyleyeyim bana hücum etmek yok.''

''Bırak şimdi pazarlık yapmayı,'' dedim dişlerimi sıkarak. ''Ne anlatacaksan doğru düzgün anlat!''

''Açelya, Mersin'e dönmüştü. İstanbul'dayken aramız çok iyiydi. Bu arada ben onun iki senelik eski sevgilisiyim.'' Ne! Eski sevgilisi mi? Açelya, bu lavukla iki seneni geçirdiğine gerçekten inanamıyorum. Elimi masaya vurdum.

''Konumuz bu değil!'' Gözlerimden ateş fışkırmak üzereydi.

''Her neyse işte. Daha ayrılmamıştık. O da Mersin'deydi. Ben çok sıkılmıştım tek başıma, yapayalnız... Bir gün işte anlarsınız ya, felekten bir gece çalalım dedik. Onda da sabahına Açelya'ya yakalandık.'' Allah'ım delirmek üzereyim! Ne anlatıyor bu dingil!

''Lan sen buraya bunları anlatmak için mi geldin? Sen nasıl bir erkeksin?'' Çağrı'nın yakasına yapışmıştım. Açelya'ya nasıl yapar bunu?

''Dur... Daha... Anlatacağım...'' Yakasından tutup hırpaladıkça nefesi kesiliyordu. Serkan'ın kolumdan tutarak beni çekiştirdiğini fark ettim.

''Ekin, dur Allah için... Anlatsın.'' Sert bir şekilde bıraktım yakasını. Pislik herif!

''Sonra o kızı dövdü işte. Yapma etme dedim Açelya'ya ama dinletemedim.''

''Oh, iyi yapmış. Ellerine sağlık, güzelim benim.''

''He, iyi yapmış. Aldı şimdi başına belayı...''

''O ne demek?''

''Kız Rus'tu. Şimdi o Ruslar Açelya'ya ne yapacak Allah bilir. Malum bir de Rusya ve Türkiye ilişkisini bilirsiniz.'' Tekrar yakasına yapıştım.

''Ulan... Ulan hep senin yüzünden...''

''Dur bir be!'' dedi ellerimi tutarak. Hain pislik şerefsiz!

''Yani şimdi Açelya'yı onlar mı kaçırdı?''

''Evet, bir şekilde onu kurtarmalıyız.''

''Kurtarmalıyız derken? Sen bu işe karışmıyorsun!''

''Ama ben...''

''Lan, çık git!'' Şuna bak, yüzsüz!

''Hem, sen kimsin? Hadi Serkan kuzeni, sen kimsin? Kim oluyorsun da karışıyorsun?'' Ben kimim, öyle mi? Senin şöyle güzel bir cevaba ihtiyacın var, arkadaşım.

''Sevgilisiyim ulan. Var mı bir itirazın?''

''Sevgilisi mi?''

''He, sevgilisi... Hadi çık git şimdi.'' Dedim sandalyeden yaka paça kaldırıp.

''Aa, bir dakika... Peki, Seniorita'ya nasıl ulaşmayı düşünüyorsunuz? Sonuçta her şeyini ben biliyorum.'' Kafam iyice karışmıştı. Tamam, söylediklerinde belki doğruluk payı vardır ama benim bu herife zerre güvenim yok.

''Tamam, tamam lanet olsun, tamam. Otur şuraya! Nereye götürmüş olabilir?''

''Bilmiyorum ama öğrenmem pek de zor olmaz.''

''Tamam, ne yapıyorsan yap bir an önce öğren!'' Telefonunu çıkararak bir şeyler yapmaya başladı. Galiba bahsettiği o kızı arıyordu.

''Alo... Canım... Oyy senin o dillerine kurban olsunlar aşşkım benim...'' Ulan şeytan diyor şuracıkta ağzını burnunu kır, eline ver! Cıvık insan!''

Başımın Tatlı BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin