AŞK OYUNU (BxB)

25.Bölüm

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Asaf, günlerdir Alkın'ın yüzüne bile bakmıyordu. Denk gelmemek için elinden geleni yapıyordu ve başarılı oluyordu. Onu o kızla samimi bir şekilde görünce hissettiği acıdan sonra, artık ona karşı bir şeyler hissettiğini kabullenmişti. Evet, zor bir süreçti ama inkâr etmesi bir işe yaramıyordu ne yazık ki. İlk kez aşık oluyordu ve ilk aşkında acı çekiyordu. Bu hiç adil değildi.

Akşam yemek masasında, Akay, Celil, Ali ve Sefer de vardı. Asaf'ın moralinin bozuk olduğunun hepsi farkındaydı ve iyi bir ortam yaratıp, keyfini yerine getirmek için uğraşıyorlardı.

Ali her zamanki gibi fıkralar anlatıyordu ama Asaf duymuyordu bile. Aklının nerede olduğu belliydi. Masadakiler ortamı yumuşatmak için sohbet ederken, Asaf ayaklandı. Akay da ayaklandı.

"Nereye abi? Bir şey de yemedin hiç." dedi üzgün bir ses tonuyla. Asaf, tabağındaki yemeğe baktı önce. Daha sonra kardeşine çevirdi bakışlarını.

"İştahım yok. Yorgunum, yatacağım ben. Size afiyet olsun." dedi ve odasına çekildi. Akay, bir süre arkasından baktıktan sonra yerine oturdu üzgün bir şekilde. Abisine ne olduğunu hiç anlamıyordu.

"Asaf'a ne oldu böyle? Çok kötü görünüyor üç gündür." dedi Celil. Akay, dudaklarını büktü.

"Bilmiyorum ki? Anlamıyorum ben de. Çarşamba gününden beri bu halde. Söylemiyor da. Yorgunum diye geçiştiriyor. Sabah erkenden çıkıyor. Akşam da gelir gelmez yemek bile yemeden odasına geçip uyuyor." dedi Akay. Arkadaşları da üzülüyordu Asaf için ama ellerinden bir şey gelmiyordu. Çünkü Asaf hiçbir şey anlatmıyordu kimseye. Tam bir kapalı kutuydu.

"Bence aşık olmuş." dedi Sefer. Bütün bakışlar Sefer'e döndü. Akay cevap verdi bu kez.

"Aşık olan insan niye böyle içine kapansın ki? Bence başka bir şey var." dedi umutsuzca. Ama sonra aklına, Çarşamba günü öğle yemeğine çıktıkları an geldi. Akay, Alkın'ı bir kızla şirketten çıkarken görmüştü. Asaf da onları görmüş olabilir miydi? Eğer Asaf onları gördükten sonra bu hale geldiyse, bu demek oluyor ki...

Aklındaki düşünceleri kenara itip, telefonunu çıkardı ve Ezrak'a mesaj attı.

21:34
Akay: Kırmızı alarm!

Acilen görüşmemiz lazım.

Ezrak'a mesaj attıktan sonra telefonu cebine koydu ve masadaki sohbete geri döndü. Herkes bir teori üretiyordu Asaf'ın durumuyla ilgili. En mantıklısı Sefer'in dediğiydi ve Akay, durumu çözdüğünü hissediyordu. Ezrak'la da konuşunca her şey netlik kazanacaktı.

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 💙