45.Bölüm

868 72 30
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Asaf
Güzel ve dolu dolu geçen üç günün ardından, yine koşuşturmaca başlamıştı bizim için. Her şey çok iyi giderken, böyle birden bire yine şehir karmaşasına düşmüştük. Son üç gündür kafam çok sakin ve rahattı. Ha, tabii annem olacak kadın arayana kadar sürmüştü bu.

Eve geldiğimde, sessizdi. Akay gelmemişti muhtemelen. Bugün hafta başıydı ama işe gitmeyecektim. Zaten yoldan gelmiştim, yorgundum. Grup mesajlaşmalarında, bizim Ali'yle Celil'in de ilişkileri olduğunu öğrendim ama onları da daha sonra tebrik edecektim artık.

Telefonumu şarja takıp banyoya geçtim. Kısa bir duş aldım. Bedenim, ılık suyla daha bir gevşemiş gibi hissediyordum. Banyodan çıktıktan sonra, rahat bir şeyler giydim ve uyumak için yatağıma geçtim. Çok yorgundum...

Alkın
Asaf'ı evine bıraktıktan sonra, kendi evime doğru yola çıktım. Mükemmel geçen üç günden sonra, bu hayata geri dönmek biraz zordu. Ama yine Asaf'la olacağım için bunu sorun etmiyordum. Nasılsa yine her gün görecektim güzel yüzünü.

Aslında, her güne birlikte uyanmak istiyordum. Neticede, iki yıldır bu günleri gözlüyordum. Bu isteklerim çok normaldi bence. Ona ilk gördüğüm anda vurulmak benim değil, tamamen kalbimin suçuydu.

Yarım saatlik bir yolculuk sonrasında eve geldim. Ezrak ve Akay hâlâ evdeler miydi bilmiyordum. Üst kata çıktım ve Ezrak'ın odasının önünden geçerken, televizyon sesini duydum. Demek ki hâlâ evdelerdi. Ses çıkarmadan odama geçtim. Çok yorgundum ve bugün işe gidemeyecektim. Asistana gerekli talimatları ilettikten sonra, telefonumu komodinin üstüne bırakıp, odamdaki banyoya girdim. Duştan sonra uyumak daha iyi olacaktı.

Kısa bir duşun ardından, pijamalarımı giydim ve yatağa girdim. Yanımdaki uzun yastığı alıp, kollarımı yastığa sardım ve gözlerimi kapatıp, Asaf yanımdaymış gibi düşünerek uykuya daldım.

Akay
"Bugün son mu yani?" diye mızmızlandı Ezrak. Odasında, televizyon karşısında oturuyorduk yatakta. Kucağıma doğru uzanmıştı. Televizyon açıktı ama izlemiyorduk açıkçası. Birbirimizi izlemek daha cazipti şu an.

"Malesef bebeğim. Abim gelmiştir bile." dedim, saçlarını okşarken. Dudaklarını büzdü.

"Ama özlerim ben seni. Şu son üç gün çok güzel değil miydi? Evli çiftler gibiydik aynı. Evlensek ya biz." dedi. Gülerek cevap verdim.

"Evlenmek mi? Hem de bu ülkede mi?" dedim. Elimin birini tutup, üstüne öpücük bıraktı.

"Hayır burada değil tabiki de. Tatile gideriz yurtdışına. Orada evleniriz. Olmaz mı?" diye sordu. Yüzündeki ifade çok ciddiydi. Galiba bu konuda kararlıydı.

"Sen ciddi misin?" diye sordum. Kucağımdan doğrulup, karşıma oturdu.

"Tabii ciddiyim. Artık seninle yaşamak istiyorum. Gece seninle uyuyup, sabah seninle uyanmak istiyorum. Bu benim ennn doğal hakkım değil mi?" diye sordu. O kadar tatlı duruyordu ki, yiyecektim şimdi. Ellerimi yüzüne çıkarıp, yanaklarını okşamaya başladım.

"Tabii ki en doğal hakkın. Ama biliyorsun anlattım işte sana. Bana biraz zaman ver olur mu?" diye sordum. Anlayışla gülümsedi.

"Haklısın galiba. Ben artık dayanamadığım için acele ediyorum. Şu son üç gündür mutlu olduğum kadar mutlu olmamıştım daha önce. Sen benim mutluluk kaynağım olduğun için, her an birlikte olalım istiyorum." dedi. Ellerimi yüzünden indirip, öpücüklere boğdu. Ben de daha fazla dayanamayıp, dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Ben de artık ayrı kalmak istemiyordum ama biraz zaman lazımdı...

Yorumlarınızı bekliyorum 🌸

AŞK OYUNU (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin