AŞK OYUNU (BxB)

FİNAL BÖLÜMÜ 1

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Üç ay sonra
"Hayatım, her şeyin burada mı?" diye sordu Ezrak, Akay'a kapıdan. Akay, odasından seslendi.

"Eveet. Her şeyim o valizde. Ufak çantayı alıp geliyorum." dedi. Ezrak ile tatile çıkacaklardı. Bir süre yurtdışında tatil yapacaklardı. Ezrak'ın asıl amacı, hazır yurtdışına çıkmışken, Akay'a nikâhı basmaktı. Akay'ın da gönlünden geçen oydu. Tatil, biraz da bahane olmuştu aslında.

Ezrak, kapıda Akay'ı beklerken, Asaf da kapıda duruyordu. Akay, odada çantasını hazırlarken, Asaf da fırsat bu fırsat, Ezrak'la konuşacaktı.

"Kardeşim sana emanet. Yaşadıklarını biliyorsun. O yüzden daha çok dikkat et. Onu sakın incitme. Eğer onu incitirsen, ikinizin arasındaki mevzu falan anlamam, ben de seni incitirim. Anladın mı beni?" dedi. Sesi uyarır gibiydi ama yumuşak bir tondu. Ezrak, başıyla onayladı.

"Merak etme Asaf. Akay benim her şeyim. Ona gözüm gibi bakacağım. Aklın kalmasın." diye cevap verdi. O sırada Akay geldi, tek koluna taktığı sırt çantasıyla.

"Sonunda bitti. Hazırım." dedi ve kapıya çıktı. Ezrak, Akay'ın sırt çantasını alıp, kendi sırtına taktı. Akay'ın valizini de alıp, asansöre yöneldi. Amacı, iki kardeşi yalnız bırakmaktı.

"Ben şunları arabaya koyayım." dedi. Akay ve Asaf, sadece başıyla onayladılar. Ezrak, asansöre binince, Akay, abisine baktı.

"Bana destek olduğun ve her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim abi." dedi. Asaf, iki eliyle, kardeşinin omuzlarını kavradı.

"Sen benim hayattaki tek varlığımsın Akay. Belki bunu çok söylemiyorum ama sen benim hayatımdaki en değerli kişisin." dedi. Akay, gözleri dolmasına rağmen, gülümseyerek baktı abisine.

"Bir de Alkın abi var." dedi. Asaf da gülümsedi.

"Onun yeri ayrı." dedi ve birbirlerine baktılar bir süre. Daha sonra, Asaf kollarını açtı. Akay, hemen sarıldı abisinin bedenine. "Kendine çok dikkat et. Sevgiline de. Birbirinize emanetsiniz. Beni de sık sık ara. Merak ederim." dedi, hâlâ Akay'a sarılırken. Akay, gülümseyip, kendini geri çekti.

"Arayacağım. Sen de kendine dikkat et abi. Ama şimdi gitmemiz gerekiyor. Yoksa uçağı kaçıracağız." dedi. İki kardeş ayrıldı ve birlikte çıktılar evden. Akay, Ezrak'ın arabasına binerken, Asaf da kendi arabasına bindi ve havaalanına doğru yola çıktılar.

Yaklaşık bir saat içinde, havaalanına geldiler. Alkın da oradaydı. Asaf'a bir sürprizi olduğu için, onlardan önce gitmişti oraya. Ama sürprizi hemen söylemeyecekti elbette.

Ezrak ve Akay, valiz ve çantaları bagajdan aldıktan sonra Ezrak, arabasının anahtarını abisine verdi.

"Arabam sana emanet." dedi ve abisine iyice yaklaşarak mırıldandı. "O güne kadar iyi bak." deyip geri çekildi. Asaf o sırada, Akay'a nasihatlerde bulunduğu için, onlar farketmediler, Ezrak'ın yaptığını.

"Tamam abi. Evde de söyledin ya, dikkat edeceğim kendime. Hem Ezrak var yanımda. Biz birbirimize göz kulak oluruz. Gözün arkada kalmasın." dedi ve sarıldı abisiyle, vedalaşmak için. Daha sonra, Ezrak'la Asaf da tokalaşarak vedalaştı.

Ezrak ve Akay, son kez arkalarına bakarak el salladılar abilerine. Alkın ve Asaf da aynı şekilde karşılık verdi. İki sevgili, güvenlik kontrolüne girince, Alkın ve Asaf için de gitme vakti gelmişti artık.

"Biraz birlikte mi takılsak? Mesela bana mı geçsek?" dedi Alkın, son cümlesinde fısıldayarak. Asaf, gülümseyip, sevgilisine baktı.

"Harika olur." dedi ve birlikte arabaların yanına gittiler. Alkın, Ezrak'ın arabasına bindi. Asaf da kendi arabasına bindi ve Alkın'ın evine doğru gittiler.

Uzun sayılan bir yolculuğun ardından, Alkın'ın evine geldiler. Hava iyice kararmaya başlamıştı. Arabaları garaja bıraktıktan sonra, birlikte eve yöneldiler. Alkın, kapıyı açar açmaz, Asaf'ın dudaklarına yapıştı ve derin bir öpücük bıraktı. Asaf, ani gelen öpücükle, şaşkına dönmüştü adeta.

"Bu neydi şimdi?" dedi şaşkınlıkla. Alkın, gülümsedi ve sevgilisine baktı.

"Sabahtan beri bu anı bekliyordum." dedi ve Asaf'ın elini tuttu. Asaf da gülümseyip, sevgilisini takip etti.

"Bu ev biraz büyük sanki?" dedi Alkın'a. Alkın, odasına doğru giderken, elinden tuttuğu sevgilisine cevap verdi.

"Önceden ailemle yaşıyorduk burada. Babam, Lale abla falan işte. Bir de birkaç çalışanımız vardı. Babam ve Lale abla uzun bir seyahate çıkınca, bu evde kalmaya devam ettik. Çalışanlar da, gündüz işlerini halledip, gidiyorlar. Şu an yalnızız yani." dedi ve odasına girdi. Asaf da odaya girince, odadaki berjer koltuğa oturdu.

"Baya yorulmuşum. Oturunca anladım." dedi ve gözlerini kapatıp, başını arkaya dayadı. Alkın da, güzel bir müzik açıp, Asaf'ın kucağındaki yerini aldı. Asaf, gözlerini açıp, kucağındaki sevgilisine baktı. Alkın'ın gözlerindeki ifadeyi görünce, gülümseyerek baktı ve dudaklarını, Alkın'ın dudaklarına sürttü.

"Canın yaramazlık mı istiyor hm?" diye fısıldadı. Alkın, usulca başını salladı ve dudaklarının üstündeki dudaklarda dilini gezdirip, fısıldayarak cevap verdi.

"Evet sevgilim." diye fısıldadı. Asaf, yutkunarak baktı kucağındaki sevgilisine.

"Sevgilin sana kurban olur." dedi ve dudaklarına yapıştı Alkın'ın. Alkın, hiç tereddütsüz, karşılık verdi öpücüğe ve Asaf, dudaklarını Alkın'ın dudaklarından ayırmadan kalktı koltuktan. Alkın'ı kalçalarından tuttu ve ayağa kalktı. Alkın da, düşmemek için kollarını Asaf'ın boynuna, bacaklarını da beline sarmıştı. Asaf, birkaç adım sonra yatağa geldi ve Alkın'ı yatağa bıraktı.

Dudaklarından ayrıldı ve gözlerine baktı Alkın'ın. Gözlerinden taşan arzuyu görünce, gülümsedi ve doğruldu üstünden. Yatağa bırakınca, penyesi yukarı sıyrılmış, beyaz tenine yerleşen karın kasları, güzel bir manzara sunuyordu Asaf'a.

Alkın'ın karnına doğru eğildi ve açıklık yere öpücükler bıraktı. Alkın, vücudunda hissettiği durakların aleviyle, yandığını düşündü ve dudaklarının arasından bir inleme kaçtı.

Asaf, tekrar Alkın'ın dudaklarına yöneldi ve sıkı bir öpücük bıraktı. Birkaç saniye bakıştıktan sonra Alkın, Asaf'ın ensesinden tutup, kendine doğru çekti ve dudaklarını birleştirdi. Elleri, birbirlerinin bedenini keşfe çıkarken, gecenin uzun olacağı, şimdiden belliydi...

Sonraki bölüm asıl final...

Yorumlarınızı bekliyorum 🦋