29.Bölüm

1.2K 98 32
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Yine bir gün daha bitmişti ve Asaf, mutsuz başladığı günü, mutlu bir şekilde tamamlıyordu. Asansörün düğmesine basmış, gelmesini beklerken yüzünde gülümseme vardı. Muhtemelen bunun farkında bile değildi.

Yanına birinin geldiğini farketti ve sağına doğru baktı. Ezrak, yanında duruyordu. Asaf, Ezrak'ı dirseğiyle dürttü. Ezrak, sol kolunu tutmuş, bakışlarını Asaf'a çevirmişti bile. Yüzündeki aptalca sırıtışı görünce, hafifçe kaşlarını çattı. Sabah sirke satıyordu yüzü oysa ki.

"Delseydin ya çekinmeseydin." diye huysuzca söylendi yine de. Asaf, gülümsemesi büyürken cevap verdi.

"Sözüm olsun." dedi ve asansörün kapısı yavaşça aralandı. Asaf, önden bindi. Peşinden de Ezrak. Onlardan başka iki kişi daha vardı. Asaf, eksi bir düğmesine bastı ve kapı yavaşça kapandı. Asansör aşağı doğru inmeye başladı. Birkaç saniye sonra, bir alt kata indiler ve diğer iki kişi indi. Sadece Ezrak ve Asaf kaldı asansörde. Konuşmadan sessizce indiler otoparka.

Asansörden indikten sonra, ilk konuşan Ezrak oldu.

"Dört gündür suratın sirke satıyordu. Yaşlı, huysuz dedeler gibiydin, yanına yaklaşılmıyordu. Sabah da öyleydin. Ne oldu da yüzünde güller açıyor şimdi?" diye sordu. Asaf, bu soruyu beklemiyordu. Hele ki Ezrak dan, hiç beklemiyordu. Ezrak'ın yüzüne baka kaldı aniden gelen soruyla. Ne diyeceğini bilemeyerek durdu birkaç dakika olduğu yerde. Gözlerini kaçırdı ve yürümeye başladı.

"Şey... İyiyim şu an. Sorun yok." diye cevap verdi. Ezrak, kaşlarını hafifçe çattı. Asaf'ın peşinden gidip kolundan tuttu.

"Ne oluyor? Bir acayipsin." dedi. Asaf, yutkunup kolunu çekti. Ezrak'ın bu ilgili hareketlerine anlam veremiyordu.

"Bakıcılığa mı merak saldın lan sal bi." dedi ve arabasına doğru gitti. Ezrak, kaşlarını çattı arkasından bakarken. Asaf'ın arabaya binişini izledi.

"Sende bir hâller var da, yakında çıkar kokusu." diye mırıldandı ve arabasına bindi.

***

Gerçek Biskolata Erkekleri

Celil:Lan Asaf kendine gelmişsin amk.

Neyin vardı dört gündür?

Asaf: Bir şeyim yoktu.

Ali: Nah bir şeyin yoktu lan!

Ceset gibi dolanan ben miydim aq?!

Asaf: Lan yok bir şey salın.

Ezrak'dan sonra siz mi başladınız şimdi bir de?

Sefer: Ezrak ne alaka lan?

Asaf: Çıkışta neyim var diye sordu o da.

Baya üstüme düştü işte.

Anlamadım neyin peşinde?

Celil: Lan aklıma bir şey geliyor da...

Bilemedim amk.

Ali: Ne geldi aklına?

Benim düşündüğüm şeyle aynı mı acabaa?

Celil: Senin düşündüğün şeyi nereden bileyim?

Ali: Ya şey işte...

Lan Asaf!

Asaf: Ne var?

Ali: Bu Ezrak senden hoşlanıyor olmasın?

Asaf: Olmasın bence de.

Celil: Valla ben de onu düşünüyordum!

Lan olur mu olur?

Hatırlasana, nasıl uğraştı aranız düzelsin diye?

Asaf: Sanmıyorum.

Ali: Niye lan?

Yine başlama erkeğiz muhabbetlerine sikerim!

Asaf: Hoşt ulan.

Erkeğiz demeyecektim.

Olmaz işte Ezrak bana aşık değil.

Sefer: Nereden biliyorsun?

Asaf: Bilmiyorum ama değil bence.

Saçmalamayın hem.

Ben çıkıyorum.

Yemek yiyeceğiz Akay'la.

Bu konuyu da kapatın.

Asaf Çevrimdışı

Celil: Amk çok şüpheli.

Acayip bir koku geliyor burnuma.

Sefer: Ne kokusu lan?

Ali: Gizli aşk kokusu...

Asaf: Lan kapatın konuyu demedim mi aq!

Celil: Öff tamam bee.

Ali: Sen gidip zıkkımlansana amk!

Asaf: Boşu kesin.

Asaf Çevrimdışı

Ali: Of ben de çıkıyorum acıktım.

Celil: Valla ben de acıktım ya.

Ali'm canım benim.

Ali: Öff tamam gel aq ben ısmarlıyorum.

Ali Çevrimdışı

Sefer: Oha! Nasıl bir anlaşma şekliniz var lan sizin?

Celil: Şşş bu bir sır 🤫

Celil Çevrimdışı

Sefer: Off fena shipledim...

Bari bu tutsun noluuuuur 🥺😭

Sefer Çevrimdışı

Sefer gel kanka olalım

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 🖤

AŞK OYUNU (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin