FİNAL

1.2K 86 32
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

İki yıl önce
Asaf, sonunda istediği gibi bir iş bulabilmişti. Eve biraz uzaktı ama eğer işe kabul edilirse, bu sorunu da, şirkete yakın ayrı bir eve çıkarak halletmeyi düşünüyordu. Hergün, günde iki kez, bu yol çekilmezdi. Maaşının bir kısmını, yol parasına vermesi gerekirdi o zaman.

İş görüşmesi için geldiği şirkete girmeden önce, yüksek binaya baktı. Kravatını düzeltip, üstüne başına çeki düzen verip, şirketten içeri girdi. Güvenlikten de sorunsuz bir şekilde geçtikten sonra, görüşme için, yöneticinin yanına çıkması gerekiyordu.

Asansörden oldum olası korkuyordu ama beşinci kata da merdivenlerden çıkmayı gözü almadı o an. Zor da olsa, asansöre bindi ve beşinci kata çıkmaya başladı. Asansörde başkalarının da olması, onun işini kolaylaştırmıştı.

O sırada da Alkın, günlük programına bakıyordu. Karşısındaki sekretere baktı.

"Bugün, başvurularla ilgileneceğim. Toplantıları iptal edin. Çıkabilirsiniz." dedi sekretere ve sekreteri gönderdi. İş başvurusu bahaneydi. Bugün canı çalışmak istemiyordu.

Sabahtan beri dokuz kişiyle görüşmüştü ve hepsi de yetersizdi ona göre. Alkın da iyice sıkılmıştı artık. Kapı tekrar çaldığında, içeriye girmesini söyledi kapının ardındaki kişiye. O esnada da, dosyasını almıştı eline. Cv yi okurken, onuncu kişi, yani Asaf odaya girdi. Alkın, cv yi okumayı bitirip, karşısındaki adama bakınca, kalbinin deli bir hızla atmaya başladığını farketti. Karşısındaki adama, yutkunarak baktı. Kalbi neden böyle tepki veriyordu ki şimdi?

Gecikmeli olarak, karşısındaki adamdan gözlerini kaçırarak, oturması için, masanın önündeki koltuklardan birini gösterdi. Asaf, koltuklardan birine oturduktan sonra, Alkın boğazını temizleyip, Asaf'a baktı. Kekelememeyi umarak, dudaklarını araladı.

"İstanbul Teknik Üniversitesinden, dereceyle mezun olmuşsunuz." dedi ve ellerini masanin üstüne dayayarak birleştirdi. Asaf, gülümseyerek karşılık verdi.

"Evet. Ayrıca dört dil biliyorum." dedi. Başıyla onayladı Alkın. Asaf, cv siyle ilgili şeyleri anlatırken, Alkın ona dalıp gitmişti. Dudaklarına, konuşurken bile belli olan küçük gamzesine, açık kahverengi gözlerine, dudağının kenarındaki küçük çukur gibi duran ize bakıyordu. Asaf, bir süre sonra susunca, Alkın da boğazını temizleyip konuştu.

"Çok başarılı." dedi ve kravatını çekiştirdi. Ateş basıyordu. "Artık bizimlesiniz Asaf bey. Sekreterin yanına gidin. O size gerekli evrakların listesini verecek. Tamamlar tamamlamaz, başlayabilirsiniz. Hayırlı olsun." dedi. Asaf, gülümseyerek ayaklandı. Alkın da ayaklandı ve elini uzattı Asaf'a. Asaf, uzatılan eli tuttu ve sıktı hafifçe.

"Teşekkürler." dedi ve elini ayırıp, odadan çıktı. Alkın, kendini koltuğuna bırakıp, elini yüzüne götürdü.

"Yanaklarım niye yanıyor?" dedi ve hızlı bir şekilde atan kalbinin üstüne götürdü elini. "Bu da neyin nesi? İlk görüşte aşık mı oldum yoksa? Hem de bir erkeğe mi?" dedi ve iki eliyle yüzünü sıvazladı. "Ayvayı yedim. Yandım ben." dedi ve yüzünü kapattı elleriyle.

Daha sonra, her yerde Asaf'ın karşısına çıkmıştı. Aralarında, anlaşılamaz bir çekim olan ikili, her yerde karşılaşır oldular. Bazıları Alkın'ın katkılarıyla olsa da, bazıları tamamen tesadüftü.

Ezrak, aralarındaki elektriği hissetmiş ve utangaç olan abisinin işini kolaylaştırmak için, bu işe el atmıştı. Neticede, Asaf da iki sene içinde, Alkın'a aşık olmuş, iki senenin sonunda da bunu zor da olsa anlayabilmişti. Ezrak'ın da katkısı büyüktü.

AŞK OYUNU (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin