AŞK OYUNU (BxB)

30.Bölüm

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Aradan iki hafta geçmişti. Her şey yolunda ilerliyordu. Asaf ve Alkın birliktelerdi. Akay'la da Ezrak'ın ilişkisi devam ediyordu hâlâ. Yalnız, biraz daha ileri taşınmış gibiydi. Ezrak ve Akay sık sık görüşüyorlardı. Eskisinden daha fazla. Bu görüşmelerin bazıları evde oluyordu. Akay'la Asaf'ın evinde...

Yine evde buluştukları bir günde, iki sevgili koltukta oturuyordu. Daha doğrusu, Akay oturuyordu. Ezrak da başını, Akay'ın dizlerine koymuş, uzanıyordu.

"Asaf bizi böyle basıyormuş şimdi." dedi Ezrak sırıtarak. Çünkü böyle bir şey olmayacağını biliyordu. İl dışına gitmişti Alkın'la.

"Abim iş gezisinden dönene kadar burada kalsan keşke." dedi Akay, Ezrak'ın saçlarını okşarken.

"Keşke bebeğim. Ama şu durumda riskli olur." dedi, Akay'ın gözlerine bakarak. Akay gülümseyip cevap verdi.

"Biliyorum. Malesef öyle." dedi ve kapı çaldı. Ezrak, Akay'ın dizlerinden kalktı. Akay, kapıya gitti ve dürbünden baktı. Rahat bir nefes alıp kapıyı açtı. Yemek söylemişlerdi. Onu getirmişti kurye.

Akay, elindeki paketle salona geçti. Orta sehpaya bıraktı poşeti.

"Sen şunları aç. Ben içecek için bardak getireyim." dedi Ezrak'a ve mutfağa geçip iki tane bardak aldı raftan. Bardakları alıp odaya götürdü ve yere oturdu. Ezrak da Akay'ın hemen yanında oturuyordu. Akay içecekleri doldurdu. Tam şişeyi koyuyordu ki, eli Ezrak'ın bardağına çarptı ve kola olduğu gibi Ezrak'ın kucağına döküldü.

"Hay allah ya ne sakarım!" dedi ve kalktı Akay. Ezrak da ayaklandı. Pantolunu ve biraz da gömleği kola olmuştu hep. Yine de Akay'ı rahatlatmak için yumuşak bir sesle konuştu.

"Aşkım dert etme. Eve gidince hallederim." dedi. Akay, başını olumsuz şekilde salladı.

"Eve gidene kadar ıslak ıslak mı oturacaksın böyle? Olmaz öyle şey." dedi ve Ezrak'ın elinden tutup odasına götürdü.

Ezrak, odanın ortasında dikilirken, Akay elbise dolabına yöneldi ve kıyafetlerinde göz gezdirdi. Daha sonra sevgilisine baktı umutsuz bir şekilde. Dolabın kapağını kapatıp Ezrak'a döndü.

"Benim kıyafetlerim sana sığmaz. Abimin kıyafetlerinden vereyim bekle." dedi ve kapıya yöneldi. Aklına gelen şeyle, sevgilisine döndü, kapıdan çıkmadan önce. "Sen de şu üstündekileri çıkar makineye atayım iyice lekeler işlemeden." dedi ve odadan çıktı.

Akay, Asaf'ın odasına gitti ve dolaptan eşofmanla penye bakmaya başladı. Ezrak da, Akay odadan gidince üstünü çıkarıp, sadece boxerla kaldı odada ve Akay'ı beklemeye başladı.

O sırada da evin kapısı açıldı. Asaf, beklenmedik şekilde eve erken gelmişti. Ses çıkarmadan direkt odasına gidiyordu ki, Akay'ın odasının önünden geçerken, birtakım sesler duydu. Kardeşine bir şey oldu korkusuyla kapıyı çalmadan odaya daldı adeta.

Ezrak, sadece iç çamaşırıyla duruyordu öylece. Akay da abisini görünce korkuyla konuşmaya çalıştı.

"A-a-abi!" dedi ama devamı gelmedi. Ezrak konuşmaya çalıştı bu kez. Kalbi çok hızlı atıyordu. Daha Ezrak ağzını açamadan Asaf konuştu sinirle.

"Akay!" dedi sinirle. Kendini zor tutuyordu. Ezrak konuşmayı umarak araladı dudaklarını.

"A..." dedi ve sesi pürüzlü çıkınca boğazını temizleyip tekrar konuşmaya çalıştı. "Asaf..." dediği sırada, Asaf öldürücü bakışlarını Ezrak'a yöneltti. Ezrak, diyeceği lafları yutmuştu. Yutkunarak, Asaf'a baktı. Daha sonra Akay'la göz göze geldiler. Ezrak, içinden son dualarını ediyordu...

Basıldınız!

Yorumlarınızı bekliyorum

Öpücükler öpücükler 💋