26.Bölüm

1.2K 108 29
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Ezrak, Akay'ı bekliyordu kafede. Dikkat çekmemek için kafede buluşmayı seçmişlerdi. Akay biraz gecikmişti ama misafir vardı evde. Zaten onlar evden çıkar çıkmaz, o da onların ardından çıkmıştı. Ezrak, gözünü kafenin kapısından ayırmıyordu. Akay, üstündeki hırkanın kapşonuyla kafasını kapatmıştı. Dışarı çıkmaya yeni yeni alışıyordu. Her şey, üvey babası yüzündendi. Travmayı henüz atlatıyordu.

"Hoş geldin." dedi Ezrak, Akay karşısına oturunca. Kapşonunu çıkarmadan oturuyordu Akay.

"Hoş buldum." dedi ve garson geldi yanlarına. Ezrak, Akay gelene kadar çay içmişti zaten. Bu kez iki çay söylediler. Garson gidince, Akay söze girdi.

"Özür dilerim geciktim. Abimin arkadaşları bizdeydi." dedi. Ezrak, anlayışla gülümsedi ve elini, Akay'ın eline dokundurdu.

"Bir ömür de beklerim seni. Önemli değil." dedi. Bu sözlerle Akay'ın kalbi hızlanırken, yüzüne de gülümseme yayıldı. O sırada garson siparişleri getirince, ikili sustu bir süre.

Akay, çayına iki şeker atıp karıştırdı bir süre dalgın bir şekilde. Abisinin durumu onu çok üzüyordu. Hayatında tek abisi kalmıştı, yakın olarak. Ezrak'ın sesiyle, çayını karıştırmayı bırakabildi.

"İyi misin yavrum?" diye sordu Ezrak. Akay, başını iki yana salladı.

"Değilim. Hiç iyi değilim. Abimin durumu beni çok üzüyor." dedi ve çayından bir yudum aldı. "Akşam yine bir şey yemeden yattı. Arkadaşlarıyla bile tek kelime etmedi." dedi üzgün bir sesle.

"Keşke onun için bir şey yapabilsek. Neden böyle oldu ki birden bire?" dedi Ezrak da. Akay, sevgilisine baktı ve cevap verdi.

"Abim aşık olmuş galiba." dedi. Ezrak, kaşlarını şaşkın bir şekilde kaldırdı.

"Asaf aşık mı olmuş? Ama kime?" dedi. Akay, ses tonunu biraz düşürerek konuştu.

"Sanırım... Alkın beye. Yani düşünüyorum da, üç gündür böyle abim. Üç gün önce de, şirketten bir kızla çıkarken gördüm Alkın beyi. Belki abim de bunu gördü ve..." derken, sözü Ezrak tarafından kesildi.

"Aşkım, lafını balla kesiyorum ama abimi bir kadınla mı gördün?" dedi Ezrak anlamamış bir şekilde. Çünkü onun haberi yoktu bu durumdan.

"Evet. Yüzünü net göremedim malesef. Sadece arkadan gördüm kadını. Ama Alkın beyi tanıdım." dedi. Ezrak, başını salladı ağır ağır.

"E peki abinle bu durumun ne alakası var?" dedi ve daha Akay cevap veremeden, tekrar konuştu şokla. "Yoksa Asaf, Alkın'a mı aşık? Yuh!" dedi. Akay, başıyla onayladı.

"Tam emin değilim ama öyle düşünüyorum. Sefer de öyle düşünüyor. Yani daha doğrusu, Sefer sadece aşık olduğunu düşünüyor. Kim olduğu hakkında bir şey söylemedi." dedi. Ezrak, şoku üstünden atmıştı biraz da olsa.

"Yani sen diyorsun ki, Asaf, Alkın'ı bir kadınla gördü ve kıskandı." dedi. Akay, başıyla onayladı yine.

"Yemekte de durgundu hatırlasana. Yemeğe çıkana kadar her şey yolundaydı." dedi. Ezrak, üç gün öncesini düşününce, hak verdi sevgilisine.

"Aslında haklısın galiba. Asaf, Alkın'a aşık olabilir." dedi ve çayından bir yudum alıp devam etti.

"Tamam. Abimden öğreneceğim kimmiş bu kadın bakalım? Belki de akrabasıdır. Ben, anne tarafını tanımıyorum onun. Baba tarafı bir bizim." dedi. Akay, omuzlarını düşürdü umutsuzca.

"Ah doğru ya. Siz üvey kardeştiniz değil mi? Bu ayrıntıyı unutuvermişim." dedi. Ezrak, sevgilisinin bu ayrıntıyı unutmasını komik bulsa da, o an gülemedi. Yanlış anlaşılabilirdi.

"Aslında pek unutulacak bir durum değil." dedi ve çayından yudumladı. "Neyse, yarın abimden öğrenirim. Sonra da ona göre hareket ederiz." dedi. Akay, gülümseyerek baktı sevgilisine.

"Hı hım çok iyi olur." dedi başıyla onaylayarak. O da çayından bir yudum aldı. "Mmm bergamot kokuyor. Çok severim." dedi gülümseyerek.

"Evet hoş." dedi Ezrak da ve hafiften Akay'a doğru eğildi. Akay, bunu farkedince, o da Ezrak'a doğru eğildi. Ezrak, biraz kısık bir sesle konuştu. "Hazır akşam dışarı çıkmışken, bir şeyler mi yapsak bebeğimle?" dedi gülümseyerek. Akay, geri çekti kendini ve çayından bir yudum alıp ayaklandı.

"Hadi gidelim." dedi. Ezrak, bu kadar çabuk olmasını beklemediği için şaşkınca baktı sevgilisine. Akay'ın onu beklediğini görünce ayaklandı.

"Sen çıkışta bekle. Ben hesabı ödeyip geliyorum." dedi ve Akay kafeden çıktı.

Ezrak içeride hesabı öderken, Akay düşünüyordu. Bu meseleyi nasıl halledecekti?

Yorumlarınızı bekliyorum

Öpücükler öpücükler 😘

AŞK OYUNU (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin