40.Bölüm

840 77 31
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Akay
"Abimle konuştuğunu duydum." dedim yutkunarak. Ezrak, hâlâ karşımda duruyordu. Söylediğim şeyden sonra, bana şaşkın bir şekilde bakıyordu.

"Sen... Nasıl?" diye mırıldanırken, bakışlarımı dışarıya çevirdim ve derin bir nefes aldım.

"Dışarıya gelirken, abimle seni dışarıda gördüm. Amacım dinlemek değildi başta. Yine kavga edeceksiniz sanmıştım." dedim ve Ezrak'a baktım. Pür dikkat beni dinliyordu. "İçin içini yiyor, bunun farkındayım. Senden bir şeyler sakladığımı düşünüyorsun. Ama bir şeyler saklamıyorum. Sadece, anlatmak için doğru zamanı bekliyordum. Çünkü bunu anlatmak, o kadar da kolay değil." dedim ve sıkıntılı bir nefes aldım. Bunu anlatmak çok zordu. Başıma gelen şeyler, daha zordu. Abim ve Ezrak olmasaydı, muhtemelen bu kadar çabuk toparlanamazdım.

Ezrak, karşımdan kalkıp, yanıma geldi. Ellerini yüzüme çıkardı ve yanaklarımdan kavrayıp, gözlerime baktı.

"Başına ne geldi bilmiyorum? Ama ne olursa olsun yanında olduğumu bil. Eğer istemiyorsan da, sonra anlat. Ne zaman hazır hissediyorsan. Kendini zorunlu hissetme bitanem." dedi yumuşak bir ses tonuyla. Gözlerim dolmuştu dedikleriyle ama yine de gülümsedim. Yanağımdaki elini tutup cevap verdim.

"Yanımda olduğun için teşekkür ederim. Şimdi anlatmak istiyorum. Zaten bir gün olacaktı. Bugün olsun." dedim. Ellerini yüzümden indirdi ve yanıma yerleşti. Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım.

"Babam öldükten birkaç yıl sonra, annem biriyle evlendi. Nikahtan sonra, adam bizim eve yerleşti. Bize çok iyi davranıyordu. Abimle ben adama tam güvenemiyorduk. Elin adamıydı sonuçta. Ne çıkacak bilmiyorduk. Abim, ayrı eve çıkmıştı o sıralar. Şirkete daha yakın bir ev bulmuştu ve oraya taşınmıştı. Ben de annemle kalıyordum." diye anlatıyordum. Aklıma bir şeyler geldikçe, midem bulanır gibi oluyordu.

"Üniversitede ilk yılımdı. Bir gün okuldan eve gelmiştim. Annem yoktu evde. Sadece o vardı..." dedim. Sessizce yutkundum. Ezrak, farkında değildi ama elimi sıkmaya başlamıştı. Bir şey demedim. O da gergindi. Tahmin edebiliyordu bazı şeyleri. "Salonda televizyon açıktı. O da televizyonun karşısında oturmuş, içiyordu. Bir şey demeden odama geçtim. Kitaplarımı masaya bırakırken odama geldi. Sarhoştu." dedim ama sesim titremeye, gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Neden geldiğini sordum. Bir şey demeden üstüme yürümeye başladı. Ben kaçtıkça o daha çok geldi. Ben kaçtım o daha çok geldi. Kaçacak yerim kalmadı en sonunda." dedim. Artık göz yaşlarımı tutamıyordum. "Üstüme abandı birden. Bağırmaya çalıştım. Eliyle ağzımı kapattı. O sırada abim geldi. Onu üstümden çekip dövdü. Zaten sarhoştu. Abime karşı koyamadı. Duvarın dibine çöktüm orada. Şoka girmiştim. Sadece ağlıyordum." dedim ama anlatırken de aynı durumdaydım. İlk kez birine anlatıyordum.

"Sonra annem geldi. Abim benim eşyalarımı toplarken, annem geldi yanımıza. Adam ona ne dedi bilmiyorum. Annem... Beni suçladı." dedim ve bir hıçkırık koptu boğazımdan. Ezrak, direkt olarak bana sardı kollarını.

"Şşşh. Ağlama. Geçti artık. Ben yanındayım. Ben hayatında olduğum sürece, kimse sana zarar veremez." dedi ama onun da sesi titriyordu. Daha çok sarıldım Ezrak'a. Onun kollarında, güvende ve huzurlu hissediyordum kendimi.

Anlatınca, hafiflemiş gibi hissettim. Rahatlamıştım. Artık Ezrak'dan gizli bir şey kalmamıştı hayatımda.

Akay bebeğim 🥺

Yorumlarınızı bekliyorum 🌸

AŞK OYUNU (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin