"Biz tanışıyoruz derken?" dedi Can bana dönerek. Hiç tepki vermeden öylece durdum.
"Yani ben daha önce buraya gelmiştim ama siz yoktunuz Can Bey..." Özkan konuştukça sinirim tepeme çıkıyordu.
"Tamam ben anlatıyorum... Bu Özkan bir gün evimize geldi Can. Ve dur dememi dinlemeden eve girdi. Sonra zorla çıkması gerektiğini söyledim. Ardından birkaç kere bizim evi gözlediğine de şahit oldum. Korktum Can söyleyemedim sana..." biraz sonra olacaklardan habersiz ağlamaya başladım.
"Sen bana bunu yeni mi söylüyorsun Sanem! Bu herifi ne yapayım ben şimdi? Döveyim mi? Öldüreyim mi?" diyerek Can aniden ayağa kalktı, oturduğu sandalyeyi duvara fırlattı.
"Can lütfen yapma... Sakin ol, bebeğimizi düşün. Kızımızı düşün." benim dediklerimi dinlemeden Can, Özkan'ı tekme tokat dövmeye başladı. Onu her ne kadar durdurmak istesemde, ne Aslı ne de ben onu durduramadık...
- 4 AY SONRA -
Son yaşanan olaylardan sonra daha fazla İzmir de kalamazdık. Ne mi olmuştu? Ben her şeye rağmen Özkan'la konuşup şikayetçi olmaması konusunda ısrarcı olmuştum. Ve olay öyle çözüme kavuşmuştu. İstanbul'a ailemlerin yanına dönmüştük. Hatta onlara yakın bir yerde ev tutmuştuk. Ara sıra onlar bize geliyordu ya da biz onlara gidiyorduk. Doğuma çok ama çok az kalmıştı. Can yeniden Emre ile bir şirket kurmuştu. Her şey çok güzel ilerliyordu.
Sabah olmuştu, yatakta Can'ı göremeyince bir an korkmuştum.
"CAAAAN!!!" diye bağırdım. Suyum gelmişti evet baya baya doğum başlıyordu.
"CAAAAANNNN KOŞŞŞ!!!! Suyum geldi, doğum başlıyor!" sancıyla yatakta dönmeye başladım. Can koşarak geldi.
"NEEEE SANEMMM CİDDİ MİSİN?!!!"
"Evetttt Can yardım ett çabuk doğum çantasını bul ve beni çabucak götür hastaneye!!! Annemleri araaa!! Aaaaahhhhhhh!" diye bağırdım. Can'ın eli ayağına dolaşmıştı. Koşa koşa arabayı hazırladı.
"Geldim Sanem geldim dayan. Kızımız geliyor Allahhhhhh!!!!" diye bir anda bağırdı Can.
"Yaaa Cannn yürüsene çabuk!!! Aahhhhh! Geliyor! Valla geliyor!" doğum çantasını arabaya yerleştiren Can, koşarak tekrar geldi ve beni zorlukla dışarı çıkarttı. Annem ve ablam koşa koşa geldi. Beni onların yardımıyla arabanın arka koltuğuna oturttu.
"CAN HIZLI SÜR NE OLUR HIZLI SÜR! Ahhhhh!" benim aniden bağırmalarımdan sonra Can da telaş oluyordu. Bir yandan arabayı sürerken bir yandan bana bakıyordu. Arkada bir yanımda annem, bir yanımda ablam oturuyordu.
"İyi olacak annem! Sanem'im korkma iyi olacak! Bak az kaldı dayan." annemin dediklerini zar zor duyuyordum. Ağrının şiddeti arttıkça her bağırışımda Can benden daha çok korkuyordu.
Hastaneye geldiğimizde doğumhaneye gitmek üzere beni sedyeye aldılar.
"Can lütfen sende gel! Bak ben seniz yapamam! Yanımda ol! Aghhhhhh!" güçlükle söylediğim sözlerden sonra Can her ne kadar korksada yanımda doğuma girmeye ikna oldu. Ellerimi sımsıkı tuttu ve birlikte içeriye girdik.
"Hiçbir şey olmayacak Sanem sakın korkma tamam mı? Ben yanındayım... Bak bu anlarımızı sonra gülerek hatırlayacağız. Kızımız sağlıkla doğsun inşallah!" dediklerinden sonra Can ile sımsıkı sarıldık.
"Seni seviyorum... Seni çok seviyorum Can!" sözleri döküldü ağzımdan.
"Bende seni çok seviyorum! Çok!"
***
Doğumhane önünde Menkıbe, Nihat, Leyla ve Emre vardı. Tüm heyecanıyla biraz sonra açılacak kapıdan mutlu ve umutlu haberi bekliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin (CanEm)
FanfictionSanem ve Can'ın aşkı sizi buradan alıp hayal dünyama götürecek. #canem