Sen Benimsin (CanEm)

3 ~ "Parfüm Meselesi"

"Teşekkür ederim" dedim ve çaydan bir yudum aldım. Güliz izin isteyerek yanımızdan ayrıldı.

"Ben şey için gelmiştim aslında Sanem Hanım. Bu kampanya için benimle baskıya kadar gelmeniz gerekiyordu da."

"Öyle mi? Peki hemen mi?" dedim.

"Aynen." dedi Can Bey.

"Benim işlerim var ama, başkasıyla gitseniz olur mu?" diyerek önümdeki dosyalarla ilgilenmeye çalıştım.

"Herkesin sizden daha çok işi var inanın. Hem ben sizin iyi bir göz zevkine sahip olduğuzu düşünüyorum."

"Öyleyse peki gidelim." dedim ve ayağa kalkıp, çantamı alıp Can Bey'i takip etmeye başladım.

***

Arabaya bindiğimde emniyet kemerini takmaya çalışıyordum. Bu da takılacak zamanı buldu dedim kendi kendime.

O sırada benim çırpındığımı gören Can Bey bir anda bana yaklaşarak emniyet kemerini çekmeye başladı. O anda kalbimin çarpması umarım dışardan duyulmamıştır.

Can Bey geri çekilince bir anda göz göze gelmemizle yeniden kalbimin çarpması ile kendime gelmeye çalıştım.

10 dakikalık bir yolculuğun ardından nihayet baskıya gelebilmiştik. Arabadan indik ve içeriye girdik. Can Bey biriyle tokalaşıp, sarıldıktan sonra,

"Akif, Bu Sanem Hanım yeni başladı işe kendisi metin yazarımız olur." dedi Can Bey.

"Memnun oldum." dedik Akif'le aynı anda.

"Akif biz baskı için gelmiştik." deyince Can Bey,

"Zaten yanıma bir tek işin düşünce gelirsin." diyerek şaka yapmıştı Akif.

"Bize de bir çay ısmarlarsın herhalde"

"Olur, olur buyrun odama geçelim." dedi ve odasına geldik. Oturduktan 3 dk sonra çaylar da gelmişti.

***

Baskı odasına geldiğimizde ilk dikkatimi çeken baskı makinesi oldu. Dikkatli incelemek için eğildiğimde Can Bey'le göz göze geldik. Yüzünü bu kadar yakından daha önce hiç görmemiştim . İncelemeye başladım. Bir an kendime gelip gözlerimi kaçırdım. İçimdeki kafa sesimi susturamıyordum. 'bir insan bu kadar güzel, bu kadar yakışıklı, bu kadar çekici nasıl olabiliyordu ? Adam tek kelimeyle mükemmel görünüyordu.' diyordu kafa sesim ...

"Sanem Hanım siz iyi misiniz ?" deyince Can Bey bir an irkilip kendime geldim.

"Dalmışım kusura bakmayın Can Bey, başlasak mı artık ne dersiniz?"

"Aynen çok zaman kaybetmeden başlayalım." dediğinde hemen işe koyulduk.

1 saatin sonunda baya bir iş yaptığımızın farkına vardık ve dinlemek için bir yere oturduğumuzda acıktığımızın farkına vardık.

"Ben acıktım, sizde acıktınız mı Sanem Hanım?"

"Çookk..." diyerek ayağa kalktım.

"O zaman şöyle yapalım. Benim bildiğim çok iyi balık-ekmek yapan bir yer var. İsterseniz oraya gidelim, hem değişiklik olmuş olur." dediğinde direk teklifini kabul ettim.

"Çok iyi olur Can Bey, hemen gidelim lütfen." dediğimde gülümseyerek bana kafa salladı.

***

Hem balık-ekmek'lerimizi yiyip, hem de deniz manzarasının keyfini çıkarıyorduk.

"Buranın manzarası çok güzelmiş, balık-ekmek'ini de çok beğendim. Sürekli gelir misiniz buraya?" dedim

"Yani fırsat buldukça gelmeye çalışıyorum. Halil Usta'nın balık-ekmek'leri zaten baya iyi baya baya iyi"

"Can Bey, ben bir şey sormak istiyorum size aslında." dedim, içimdek sesi susturamıyordum.

"Tabi dinliyorum buyrun."

"Ben Polen Hanımı yani kız arkadaşınızı merak etmiştim aslında. Neden yanınızda görmüyoruz kendisini?"

"Polen, biliyosunuz zaten kendisi İtalya da yani işleri var. Senede 3-4 defa görüşüyoruz ancak." dediğinde kendi kendime düşündüm. 3-4 defa derken?

"Peki zor olmuyo mu sizin için? Hem ben sizin tanışma hikayenizi de merak ediyorum aslında. Yani tabiki sizin için de sorun olmazsa anlatır mısınız?" dedim biraz çekingen bir tavırla.

"Yani çok bilindik bir hikaye aslında. Biz Polen'le üniversite de tanıştık. Klasik çarpışma sahnesi yani ne bileyim kitapların yere düşmesi gibi..." dediğinde, havanın kararmaya başladığının farkına vardım.

"Teşekkür ederim benimle paylaştığınız için, artık kalksak mı geç oldu bence."

"Olur, ben sizi bırakırım Sanem Hanım." dediğinde yorgun olduğum için hemen kabul ettim.

Eve doğru yaklaştığımızın farkına varınca,

"Ben burada insem iyi olacak. Teşekkür ederim." dedikten sonra arabadan inince Can Bey'in hâlâ durup benim gidişimi izlediğini fark ettim.

***

Eve döndüğümde odama gelip romanımı yazmak için masama oturduğumda telefonuma gelen mesajla irkildim.

Gönderen: Can Bey

Sanem Hanım, bugün bir şey dikkatimi çekti. Parfümünüzü çok beğendim açıkçası, markasını öğrenmek istemiştim.

Nasıl yani ne ara kokumu almıştı da markasını soruyordu bana?

Evettt sizce Can, Sanem'in parfümünün kokusunu ne ara aldı? Bunun cevabı için bir sonraki bölümü bekleyiniz efendim ;) 🌸