SANEM'İN AĞZINDAN;
Ne oluyordu şimdi? Can hapise, Yiğit mezara ben ise yapayalnız... Yiğit'in odasının önünde sağa sola bakıyordum ağlayarak. Ben kimin ahını almıştım da bu haldeydim. Hamile halimle bu kadar sıkıntıyı çekmek zorunda mıydım? Yoksa hayatın bana bir oyunu muydu? Tam oradaki bir sandalyeye oturmuştum ki yanıma Melisa geldi ve benden izin isteyip yanıma oturdu.
"Sıkıntılı günler geçiriyorsun galiba? Peki içeride yatan kişi kim?" Melisa'nın sorularıyla kendimi toplayıp ona döndüm ve sert bakış attım.
"Sen kimsin? Sen kimsin de ben sana bunları anlatayım?" verdiğim cevaplarla yüzü bir anda düştü Melisa'nın, ardından da konuyu değiştirmek istedi.
"Yani merak ediyorum. Tamam içerideki her kimse şu an öldü ama Can'ın içeriden çıkması kolay olmayabilir bu durumda da ben senin yanında olmak istiyorum Sanem." şu an konuşan ve şu an bana böyle cevaplar veren Melisa olamazdı, çünkü verdiği cevaplar bana o kadar çelişkili geliyordu ki.
"Senden yardım isteyen yok Melisa, yıllar sonra gelip Can'dan da benden de ne istiyorsun sen?" dediğim anda pis pis sırıtıp, çantasından çıkardığı telefondan o günkü Yiğit'in uçurumdan düşme anını gösteren videoyu bana izletince tüylerim diken diken olmuştu, nasıl olmuştu da o an, orada, o videoyu çekebilmişti?
"Nasıl çektin sen bu videoyu? Ne istiyorsun?"
"Can'ın uzun süre peşindeydim. Bu videoyu polise bir şekilde verebilirim Sanem. Eğer ayrılırsanız Can'la, beklemeden hemen gider veririm. Can'dan intikam almak istiyorum."
"Hayır tabi ki o dediğin asla olmayacak." derken bile sesimin titremesiyle, karnıma saplanan ağrıyla bir ah çektim ve elimi karnımın üzerine koyduğum da kızımın böyle olayları hissetmemesini diledim. Şiddetli ağrıyla ayağa kalkıp, hastane koridorlarında tutuna tutuna yanından ayrıldım o salak kızın.
***
Saat geç bile olsa hiçbir şey beni Can'ın yanına gitmeye engel olamazdı. Babamın yardımıyla karakola gelip, aldığım zar zor izinle kodese yanına koştum. Beni görünce hemen ayağa kalktı ve ellerimi tuttu. Polisi ikna edip, kapıyı açtırdım ardından da içeri girip yanına oturdum.
"Sanem, canım iyi misin? Kızımız iyi mi?" karnıma dokunduğu an ki hislerimi hiçbir şeye değişmezken, Can'dan nasıl ayrılacaktım ben?
"Nasıl kurtulacaksın buradan? Evimize ne zaman döneceğiz?"
"Bugün avukatımla konuştum, işlemler hala devam ediyormuş. Uzun sürmez merak etme sevgilim." dediği anda dökülen gözyaşlarıma engel olamadım.
"Melisa'yla konuştum, elinde görüntüler varmış Can. Ayrılmaktan bahsediyor, ne intikamı bu Can? Ayrılmayız de mi biz? Buna sen izin versen bile, ben asla izin vermem!" son sözümü söyleyip, Can'ın cevabını dinlemeden çıktım karakoldan. Kendimi dışarı atınca yere çöküp, canım çıkana kadar ağlamak istedim ama babam beni tutunca işler değişti.
***
Sabaha kadar uyumak istedim ama her seferinde gördüğüm kabuslardan nefes nefese uyandım. Son kabusumdan uyandığımda saat 6.20'ydi. Zor bir hamilelik geçiriyordum, her seferinde ağrılarımdan dolayı uyuyamıyordum bile. Annem ve babam bu gece yanımda kalmışlardı bizim evde. Uyanınca hala uyudukları gördüm, yavaş yavaş hazırlanıp evden çıktım. Sahile gelip oturduğumda 7.30'tu saat. Telefonum birden çalınca numaraya baktım ama telefonuma kayıtlı bir numara değildi. Kim olabilir diyerek açtım.
"Alo..." dediğim sırada karşımdaki alo diyen kişinin sesi tanıdık geliyordu.
"Alo Sanem, rahatsız etmiyorum inşallah ben Melisa. Seninle bir şey konuşmak istiyorum. Müsait misin?" deyince ilk başlarda biraz tereddüt etsem de önemli bir şey ki bu saatte beni arıyor diyerek kabul ettim. Ardından da Melisa'yı sahile yanıma gelmesini istedim.
15 dakika sonra yanıma gelip oturduğunda telefonundan o günkü videoyu benim telefonuma yolladı.
"Sana dünkü söylediklerim için üzgünüm Sanem. Yanlış anlaşılmak istemezdim ama biraz saçmaladım hatta fazla saçmaladım. Evliliğinizi falan bitirmenizi falan istedim çok özür dilerim. Şu 2 gün Can hapiste kaldı ya ben intikamımı almış sayılırım. Videoyu sana gönderdim, sende polise götür bu mesele kapansın." Melisa'nın sözlerine fazla şaşkındım.
"Ne yani hiçbir şey olmamış gibi mi davranalım istiyorsun? Onca şeye rağmen, ben bu hamilelikte senin sayende çekmediğim sıkıntı kalmadı. Sabaha kadar kaç kez uykumdan uyandım, bu olayı düşüne düşüne kafayı yedim ama sen videoyu verince bu olay kapanacak öyle mi?" diyerek onun gözünü korkutmak istemiştim çünkü bir daha böyle bir olay yaşamak istemiyordum.
"Sanem, gerçekten pişmanım tamam bak fazla ileri gittim ama pişmanım." dedi Melisa.
"Bir daha böyle bir şey yaşanmayacaksa tamam affederim."
"Söz." dediği anda cevap bile vermeden koşa koşa karakola gittim. Videoyu polise teslim edip, Can'ın serbest bırakılmasını dört gözle beklemeye başladım.
"Can!" dedim ve ardından boynuna atladım onu şu 2 günde ne kadar çok özlemiştim oysa ki.
"Seni çok özledim Sanem! Hadi çıkalım şuradan." diyen Can, elimi sımsıkı tuttu ve tüm işlemler bitince güle oynaya karakoldan ayrıldık. Evimize geldiğimizde Can daha fazla dayanamadan dudağıma yapıştı, uzun uzun öptü beni.
"Sanem gidelim buralardan, terk edelim bu şehiri olmaz mı? Kızımızı da daha iyi yerlerde büyütürüz olmaz mı? Gidelim." Can'ın sözleri beni etkilemişti baya baya.
Yazım hataları varsa affedin canlar! İşler yoluna girmeye başlıyor sanki ne dersiniz? 🌸 Sonra ki bölümde görüşmek üzere 💫❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin (CanEm)
FanfictionSanem ve Can'ın aşkı sizi buradan alıp hayal dünyama götürecek. #canem