13 ~ "Seni Seviyorum."

660 67 19
                                    

"Neden, neden geldin? Düğününden neden kaçıp geldin?" diyerek beni kucağından indirdi.

"Asıl sen beni boşverde, veda bile etmeden nereye gidiyorsun?" 

"Dediğim gibi işte, sözümü tutuyorum ve gidiyorum." dediğinde, gitmek onun için ne kadar kolaymış bunu anlamış oldum.

"Haa beni şirkette bırakıyorsun, istifa edemezsin diyosun ama sen gidiyorsun!" üzgündüm gideceği için.

"Sanem... uçak kalktı zaten. Ama biletimi başka bir saate almayacağım anlamına gelmiyor da sen evleniyorsun demek." gelinliğimle beni uzun bir süre süzdü. Bakışları o kadar güzel, o kadar samimiydi ki. Ben onun karşısında eriyordum resmen.

"Evet evleniyordum neden biliyo musun senin yüzünden. O gün işe gelmediğim için eve gelip, beni alıp gitmen yüzünden ben evleniyordum." 

"Demek onun yüzünden..." dedi

"Derken... Sen benim sevdiğim için mi evlendiğimi düşündün? Yanlış düşünmüşsün, o gün beni istemeye geliyorlar diye ağlayıp, sızlandığımı biliyordun, niye böyle bir şey düşündün?" bana tüm olan bitenleri bana açıklamasını o kadar çok istiyordum ki.

"Seni seviyorum..." diyerek dudağıma yapıştı. Ne olduğunu anlayamadan hatta etraftaki insanların bize baktığını anlayamadan öpmüştü beni. Kendimi çektim ama suratına bakamıyordum.

"Ne yapıyoruz biz..." diyebildim sadece.

"Sana karşı olan hislerimi şu ana kadar söylememiştim. Kısmet bugüneymiş." dediği zaman,

"Gitmem lazım." diyerek koşa koşa, ardımdan seslendiğini duyduğum halde gittim. Eve dönemezdim, en azından annemgilin siniri geçene kadar Ayhan'a gittim. Kapıda bir o yana bir bu yana gidiyordu.

"Sanemmm, kızım sen nerdesin yaa. Öldük meraktan, nereye gittin?" dedi.

"Can'aaa..." dedikten sonra koşa koşa içeri girdik. Direk üzerimdeki gelinliği çıkardım, Ayhan'ın verdiği kıyafetleri giydim.

"Nasıl yaa, Can kim?"

"Aaa sen bilmiyorsun tabi. Şirketteki patronum sayılır. Kızım beni Can çok uzun zamandır seviyordu zaten. Ama bugün gidiyordu bende onu havaalanında durdurdum." dedim gülerek, içimde kelebekler uçuşuyordu sevinçten.

"Sanemsi bu adam seni seviyorsa eğer, nereye gidiyor o zaman?"

"Evlendiğimi duymuş, canına tak etmiş. Gidiyormuş işte. Bak şimdi bombaya bak. Uçağına 5 dakika kala durdurup boynuna atladım, sarıldık ardından da beni çekti, öptü dudağımdan." diyerek sevinçten deli olmuştum.

"Haa birde izin verdin yani seni öpmesine? Kızım sen bana hiçbir şey anlatmıyorsun ama..." 

"Yaa ben Can'ı sevmiyordum ama bana olan hislerinden haberim vardı. Öptü ama ben kendimi geri çektim tabiki. Ardından da kaçtım ordan tabiki." dedikten sonra kapı çaldı.

"Aaa Ayhan lütfen burada olduğumu kimseye söyleme, lütfen." 

"Tamam kardeşim sakin." Ayhan kapıya bakmaya gidince bende görünmeden uzaktan kim olduğunu anlamaya çalıştım. Gelen ablamdı, umarım bir şey çaktırmaz.

Ayhan ablamı yollamış bir şekilde yanıma döndü, ablamın gittiğinden tamamen emin olduktan sonra saklandığım yerden çıktım.

"Bir şey çaktırmadın inşallah." dedim

"Çaktırmadan ama eninde sonunda burada olduğun ortaya çıkacak. Sen yarın bir gün şirkete gittiğinde bunlar da şirkete gelirse bak o zaman ne olur göreceksin." içime kurt düşmüştü, benim bu konuyla alakalı bugün hemen ailemle konuşmam gerekiyordu ama sakinleşince tabiki.

CAN'IN AĞZINDAN;

Neydi şimdi bu, her şeyi itiraf etmiştim hatta bir de üstüne öpmüştüm onu. Tamam geri çekmişti kendini ama o yüzünde ki gülümsemeyi ben görmüştüm. Neden o zaman düğünden kaçıp beni durdurmak için buralara kadar gelmişti o zaman. O da seviyordu işte beni, havaalanından ayrıldıktan sonra eve gelip, kafa dağıtmaya karar verdim. Eve geldiğimde Emre'yi gördüm.

"Aaa abi gitmemişsin." diyerek bana sarıldı. Gitmediğime sevinmiş miydi yoksa üzülmüş müydü ben pek anlamamıştım.

"Sevindin mi peki gitmediğime?"

"Tabiki sevindim, bu da soru mu?" dedi.

SANEM'İN AĞZINDAN;

Akşam olmuştu olmasına da ne olacaktı şimdi? Ne yapacaktım ben? Bu durumu düzeltmek için annemgille konuşmaktan başka çarem yoktu. Kendimi attım sokaklara, evin önüne gelince durdum. Cesaretimi toplayıp çaldım kapıyı, anahtarımda evde kalmıştı zaten. İlk çalışta açan olmadı ama ben ısrarla çalınca açan ablam oldu.

"Ohh şükür Sanem gelebildin, çok merak ettik seni nerdeydin?" diyerek sarıldı.

"Abla annem ve babam nerde, nasıllar?" 

"Hiç sorma elaleme rezil olduk diyor, başka bir şey demiyor." gelirken zaten gelinliğimi çöpe attığım için Ayhan'ın kıyafetleriyle gelmiştim eve. Ablam içeri girdirdiğinde annem ve babamla yüzleşme korkusuyla doluydu içim.

"Bahçedeler..." deyince ağır ağır adımlarla bahçeye ilerledim. Daha onların yanına varmamıştım ki gözyaşlarım sel olup akıp gitti. Yanlarına vardığımda yüzüme bakmadılar önce.

"Anne, baba beni hiç anlamaya çalışmıyorsunuz. O gün istemeye geldiklerinde siz demiştiniz hatta kızımızın rızası olmadan vermeyiz diye. Neden yapıyorsunuz böyle? Beni sevmediğim, istemediğim biriyle neden evlendirmeye çalıştınız? Tamam o gün Can Bey geldi ama sırf iş konuşmak içindi gerçekten..." cümlemi tamamlayamadan yere çöküp ağlamaya başladım.

"Kızım burası mahalle, sen onun arabasına binip gidiyorsun ama milletin ağzı söylüyor. Dedikodunu yapıyorlar senin. Neyse daha fazla konuşmak istemiyorum, öyle de hemen affedemem seni." diyen anneme baktım bir süre. Konuşmadan direk odama çıktım.

Saat epey ilerlemişken benim hala gözüme uyku girmiyordu. Bir anda cama biri taş attı, merakla koştum cama. Atan Can'dı, onu görünce içim huzur dolmuştu.

"Aşağı gel, bekliyorum." deyince hemen koştum. Odadan çıkınca herkesin uyuduğunu bildiğim için koşa koşa kapıyı açtım. Onu görünce direk sarıldım.

"İyiki geldin, sana çok ihtiyacım vardı." dedim ve daha çok sarıldım. 

"Sanem dağ evine gidelim mi?" şu an çok ihtiyacım olan soruydu, kabul edersem en azından huzur dolu, sakin bir gece geçirecektik.

"Olur, yeterki gidelim." deyince Can da sevindi ve ardından arabaya bindik. Yolda gelirken yiyecek bir şeyler olarak et ve salata için malzeme aldık.

Dağ evine geldiğimizde kendimi çimlerin üstüne atıp, yıldızları izlemeye başladım.

"Ben mangal için odun toplayacağım, korkmazsın de mi?" dedi Can, yattığım yerden doğruldum.

"Yok korkmam." deyince gülümsedi ve gitti... Gitti gitmesine ama aradan yarım saat geçmesine rağmen Can hala dönmemişti. Karanlıkta gidemiyordum ama telefonumun ışığıyla etrafa bakıyordum... 

"Cannn nerdesin?" dedim, dememle birlikte kendimi yerde buldum...

Tatildeyim ama size de bölüm atmayı ihmal etmiyeyim dedim. Sonraki bölümün gelmesini istiyorsanız yorumlarınızı eksik etmeyin 😍

Sen Benimsin (CanEm) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin