8 ~ "Şaşırtan Samimiyet."

652 73 26
                                    

Kendimi odasından dışarı atmıştım ama ona bir şey söylemek için gelmiştim oysaki, beni incelemesinden de aşırı derecede rahatsız olmuştum. Mecbur odasına girdim.

"Can Bey aslında ben bir şey sormak için gelmiştim." diyerek masasına doğru ilerledim.

"Buyrun dinliyorum." deyince boş bakışlarıma son verip konuşmaya başladım.

"Biz bu Arzu Taş'la bir çekim yapacaktık ya hani. O nerde, ne zaman olacak? Acaba bir toplantı mı düzenlesek?" diyerek konuya giriş yapmış oldum.

"Çekim bizim evde, yarın bizdeyiz zaten bu kadar. Merak edenler senden öğrenebilir yani toplantıyı kaldıracak bir kafam yok." sözlerini anlayışla karşılayıp odasından çıktım. Çekim Can Bey'in evinde olacak yani? Hani şu hiç gitmediğim evinde...

"CeyCey, bak şimdi senden bir şey isteyeceğim ama bu sefer bana yanlış adres verme lütfen. Yarın çekim için Can Bey'in evine gidiyoruz sabah, sen bunu yayarsın ve de ben Can Bey'in evini bilmiyorum. Adresi bana doğru bir şekilde at olur mu?" dedim.

"Peki Sanem Hanım, merak etmeyin doğru adresi mesaj olarak göndereceğim" CeyCey'in cevabını aldıktan sonra öğle yemeği molasına çıkmıştık. Odamda çantamı toplarken, kapının tıklatılıp açılmasıyla yönümü o tarafa çevirdim.

"Sanem Hanım, öğle yemeğini dışarıda şöyle güzel bir restoranda yiyelim mi?" diyerek Can Bey odaya geldi.

"O günki balıkçaya değil de mi?" 

"Yok, oraya gitmesi zaten baya zaman alır. Otaparkta bekliyorum."

"Peki geliyorum." dedikten sonra çantamı alıp otaparka indim, inmemle birikte Can Bey'le Polen Hanım'ı gördüm. Yanlarına gidip hiç morellerini bozmak istememiştim aslında. Hem Can Bey de sevgilisi dururken benimle birlikte yemek mi yerdi sanki? Yukarı şirkete çıktım.

Telefonumu elime alıp, tost siparişi verdim. 15 dakika sonra CeyCey tostu alıp yanıma geldi.

"Sanem Hanım, siz sipariş vermişsiniz. Buyrun afiyet olsun." diyerek tostu ve ayranı masama koydu.

"CeyCey istersen seninle paylaşabilirim." 

"Yok teşekkür ederim." dedi ve yanımdan ayrıldı. Tostumu yiyecek iştahım yoktu aslında. Bir insan hiç mi arayıp merak etmez, neden gelmediğimi? İçim buruktu çünkü beni merak etmiyor olması canıma dokunuyordu. Oysaki yemek yeme teklifini o etmişti bana. Tam ağzıma tostu götürüyordum ki telefonuma mesaj geldi.

Gönderen: Can Bey

Kusura bakmayın Sanem Hanım, kız arkadaşım gelip illa birlikte yemek yiyelim deyince kıramadım. Sizide yukarı çıkarken gördüm seslendim ama duymadınız, tekrar kusura bakmayın.

Mesajı öyle bir okumuştum ki bir an olayın ne olduğunu unutuyordum, düşünüp bu mesajı atması bile beni rahatlatmıştı.

Alıcı: Can Bey

Önemli değil, size afiyet olsun.

Yanıtını verdikten sonra bana bir iştah gelmişti. Tostumu yerken şunu düşündüm. Belki de iştahımın gelip gelmemesi Can Bey'in haber verip vermemesine bağlıydı.

***

İş çıkışı düşüne düşüne metrobüs durağına doğru yürüyordum. Öyle bir dalmışım ki, Can Bey'in korna basmasını bile duymamışım.

"Sanem Hanım, Sanem Hanım!" diyen birkaç bağırışının ardından duyup, kafamı çevirdiğimde arabanın camını açmış bana çağırıyordu.

"Aaa buyrun Can Bey..." dedim telaşla arabaya yaklaşırken.

"Sizi evinize kadar bırakayım buyrun." 

"Gerek yok, durağa geldim sayılır." diyebildim.

"Olur mu öyle şey, lütfen..." ama ben bu lütfen deyişine hiç kıyabilir miyim ki? Sanem salaklaşma adamın sevgilisi var, kendine gel! Dayanamadım bindim, rica etmese binmezdim yani.

"Acaba diyorum, biz iş dışında birbirimize hanım, bey demesek?" Can Bey'in böyle sözleri karşısında şok olmuştum açıkçası, biz ne ara bu kadar samimi olmuştuk?

"Neden sizi bu kadar rahatsız etti acaba?" diyerek şaşkınlığıma son verdim.

"Yani sonuçta iş dışındayız, hem ben böyle daha iyi anlaşabileceğimizi düşünüyorum." 

"Can... Can diye hitap etmemi istiyorsunuz yani... Peki iş dışında zaten pek görüşmüyoruz ama... neyse..." diyerek yolu izlemeye başladım.

"Sanem bugün otaparkta neden geri döndün, neden yanımıza gelmedin? Polen'le seni tanıştırmayı çok isterdim." 

"Yani ben sizi rahatsız etmek istemedim çünkü bir şey konuşuyordunuz bölmek istemedim. Bir dahaki sefere Polen Hanım şirkete gelirse tanışırız." dedikten sonra Can beni eve yakın bir yerde indirdi.

"Teşekkürler..." diyerek indim arabadan.

Eve gelmiştim ki Ayhan kapıda bekliyordu beni, bir o yana bir bu yana gidip duruyordu zaten.

"Ohh Sanemsi nerede kaldın ya? Ağaç oldum beklemekten..." 

"İşten anca çıkabildim zaten, ne oldu? sen niye içeri girmedin?" heyecanlanmıştım şimdi.

"İçeri giremedim çünkü annen... off telefonun da kapalıydı zaten." 

"Ayhan deli etme insanı da söyle, ne oldu anneme?" diyerek kapıya vurmaya başladım.

"Evde kimse yok, bak şimdi sakin ol. Annen yediği bir şeyden zehirlenmiş. Telefonunu açsaydın eğer... neyse hadi hastaneye gidelim birlikte." lafını duyduktan sonra anneme bir şey olur mu korkusuyla, Ayhan'la bir taksi çevirip bindik.

Hastaneye geldiğimde asansör kullanmak yerine merdivenlerden koşa koşa çıktım. Odasının önüne geldiğimde babam'la ablam oturmuş bekliyorlardı.

"Baba... abla... annem nasıl iyi deyin bana ne olur?" diyerek odasına bakan camdan izledim onu.

"Bir şey yokmuş kızım. Midesini yıkadılar, şimdide uyutuyorlar. Doktor yarına bir şeyi kalmaz dedi." diyen babama sarılıp, onun nasıl bu kadar sakin kalabildiğine şaşırmıştım oysaki...

***

Sabaha gözlerimi annemin odasında yanındaki sandalyede açtım. Benim uyanmamla birlikte kendi de açtı gözlerini ağır ağır.

"Annem iyi misin? Çok korkuttun bizi..." deyip ona sarıldım. O sırada babam ve ablam içeriye girdiler. Onlar annemle ilgilenirken çalan telefonuma mecbur bakmak zorunda kalmıştım. Odadan çıktım ve arayan Can'a cevap verdim.

"Sanem, gelmedin çekime seni bekliyoruz oysaki başlamak için." dedi.

"Can kusura bakma, sana haber veremedim çünkü yani geceden beri hastanedeyiz. Annem yediği bir şeyden zehirlenmiş." cevabını verir vermez, hastanenin yerini sordu. Bende zar zor cevap verdim, sonra ise telefon kapandı.

10 dakika sonra odaya Can geldi. Bu kadar çabuk beklemiyordum açıkçası, hem çekimi mi bırakıp gelmişti buraya kadar, annem için veya benim için..?

O kadar emek veriyorum lütfen yorum yapmayı unutmayın. Erken yazdım sizin için, normalde yarın gelecekti. 😍 10 yorum olmadan yeni bölüm gelmeyecek ✔

Sen Benimsin (CanEm) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin