"O zaman dur Can, bekle beni. Hemen geliyorum." diyerek koşarak içeri girdim.
"Anneanne benim çok acil işim çıktı gitmem gerekiyor. Yine geleceğim söz!" dedikten sonra sarıldım.
"Keşke biraz daha kalsaydın kızım. Olmadı böyle..." bavulumu toplayıp, sürükleye sürükleye dışarı çıkardım.
"Yine geleceğim." deyip elini öpüp, tekrar sarıldım. Vedalaştıktan sonra bavulumu arka koltuğa koyup, öne bindim. Gidene kadar anneanneme el salladım.
***
Can, benim bavulum olduğu için evimin önünde indirmek istemişti. Eve yaklaşınca kapıda bekleyen anne ve babamı görünce korktum. Yanlış yapmıştım aslında evimin önünde indirmesini isteyerek.
"Can, annem..." sözleri döküldü ağzımdan. Arabayı durdurmuştu ama kapıyı açmak içimden gelmiyordu. Ta ki annem gelip cama vurana kadar.
"Aç kapıyı." deyince mecbur açtım, indim.
"Can oğlum sende gel." emir verici sözlerini ve kızgın dolu bakışlarını neye borçluyduk böyle? İkimizide eve davet etti. Ardından da bahçeye geçip oturmamızı söyledi. Söylediğini de aynen yerine getirdik.
"Anne korkutuyorsun beni ama..." dedim, Can'la bende tedirgin bir şekilde birbirimize bakıp duruyorduk.
"Bak Sanem, sadece Sanem dedim ama lafım ikinize. Daha önce sizi aynı şekilde mahallede görenler laf yapmıştı. Ben de bu konuda ne yaptım?" diyen annemin sorusu banaydı.
"Beni Muzaffer'le evlendirmeye çalıştın." dedim.
"Bu sefer yine aynı şekilde gördüm sizi. Bu sefer napıcam sizce?" annemin sorusu bende korku yaratmıştı.
"Anne yine beni evlendirmeye mi çalışacaksın?"
"Evet." dedikten sonra babamı da alıp içeriye gitti. Kırgındım, üzgündüm.
"Annem yine aynı annem, yine aynı annem." demiştim ki gözyaşlarımı tutamayıp ağlamaya başladım.
"Sanem, ben böyle bir şeye izin vermem. Ağlama lütfen." sarıldım sıkıca.
"Ama Can..." cümlemi tamamlayamamıştım ki,
"Akşam seni bir yere davet etsem gelir misin?" dedi
"Nereye?"
"Sürpriz, sen hazırlanmana bak. Adresi sana mesaj atarım." diyerek alnımdan öptü sonra ise gitti.
Ben ise odama çıkıp, akşam için hazırlanmaya başladım. Çokta merak ediyordum sürprizini?
***
Hazırlanmam bitmişti ki Can'dan mesaj geldi. Hemen evden çıkıp bir taksi çevirdim.
Adrese geldiğimde opera binasındaydım. Kapı açıktı, içeri girdim.
"Can!" diye seslenmiştim ki bir mesaj daha geldi. Beni öpüştüğümüz locaya çağırıyordu.
Hızlı hızlı merakla gittim, kapıyı açınca kırmızı ışık yandığını fark ettim. Bir kez daha Can diye seslendim.
"Burdayım." dediği zaman yanına gittim.
"Hoşgeldin Sanem."
"Hoşbuldum." dediğim anda Can diz üstü yere çöktü. Arkada çalan 'Ufuk Beydemir - Ay Tenli Kadın' eşliğinde cebinden yüzük kutusunu çıkarıp açtığı anda şoka girdim.
"Hayatımın anlamı, canım, Sanem'im BENİMLE EVLENİR MİSİN?" bu sözleri duyunca ayaklarım yerden kesildi. Önce düşündüm, şaşkınlıktan konuşamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin (CanEm)
FanfictionSanem ve Can'ın aşkı sizi buradan alıp hayal dünyama götürecek. #canem