XXXVII-felaket

399 23 2
                                    

Murat Dalkılıç- son limanCankan- kime gider kalbimCankan- kalbimi veririm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Murat Dalkılıç- son liman
Cankan- kime gider kalbim
Cankan- kalbimi veririm

G Ü N A H

FELAKET

37

Tuttuğum dalların hiç bir farkı yoktu bıçaktan.

Hep yara alacak bir neden bulmuştum kendime.

Morarmış kollar, kızarmış gözler, titreyen eller, edilemeyen vedalar vardı içimde.

Titreyen sesler duyuluyordu sürekli içimde.

Anlatamadığım bir çok şey, devamı gelmeyen. Sonu olmayan.

Sonu belliydi zaten.

devamı zifir

Sabahın erken saatlerinde Nehir uyanmış ve çıkıp gitmişti. Erkek arkadaşının hastanede olduğunu ve bugün kontrolü olduğunu söyleyip gitmişti. Onunla gelmek istediğimi söylemiştim fakat buna gerek olmadığını söylemişti. Ki yalnız da değildi, bahsettiği ortak arkadaşı Mustafa'da onlarla birlikte olacaktı. Evin' de Nehir'in evden çıkmasından yaklaşık yarım saat sonra gelmişti. Yüzü gülüyordu, ki gelir gelmez beni öpüp banyoya girmişti. Sonrasında güzel bir kahvaltı hazırlayıp yemiştik. Çalışma masası için Evin'le mağazaya oradan ise şirkette geçecektim. Çünkü avukatın mesajı tam olarak öyle yazıyordu. Hafta sonları oraya gidecektim. Sınava üç haftadan az bir süre kalmıştı artık. Kendimi hazır hissediyordum.

Hazırlanıp dışarıya çıkmıştık çoktan. Bugün Kerem gelmeyecekti zaten. Hafta sonu olduğundan, şehir dışına gideceğini söylemişti. Evin'le girdiğimiz mağazada bir çalışma masası ve yatak alırken, ücreti ödemiştik birlikte. Kartı kullanmamıştım çünkü Evin ve benim cebimde nakit para vardı. Ben şirkette, oda işe gideceğini ve hatta geç kaldığını söylemişti bana. Şu aralar bir kafede çalışıyordu. Şehirde öğrenciye kolay kolay iş vermezlerdi fakat o kolaylıkla bulmuştu işi. Şansı vardı elbette. İkimiz yarı yolda ayrılırken, çağırdığım taksiye binip, yola çıkmıştım. Yirmi dakikanın sonunda gelmiştik.

Taksiciye ücreti ödeyip, dışarıya çıkarken, yürümeye başladım. Kapıdaki görevli kadın,
" Günaydın Gaye hanım." deyince başımla selam verdim. Herkes tanıyordu beni fakat ben hiç kimseyi tanımıyordum henüz. Aklımda tutamayacağım çok isim vardı. Asansöre binerken, elimdeki telefonun çaldığını gördüm. Araf arıyordu. Hemen bekletmeden açmıştım.
" Eve geldim yoksun güzelim, nerdesin." dedi. Asansörün düğmesine bastığım halde hala hareket etmemişti. " Şirkette geldim canım, bir sorun mu var." dediğimde, " Hayır." dedi,
" Sadece sabah seni göremeyince merak ettim "

GÜNAH +18 TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin