Sevgim yılmaz- ihtiyacım var
Ekin uzunlar- ağla gözüm
Senden vazgeçemem- rubatoG Ü N A H
E F S U N K A R
31
Sessiz yakarışlar ve efsunkar yaralar..
Arsızdık, bu şehrin her bir sokağında.
Sahipsizdik biz bu çağın en zirve noktasında.
Yaşamakla ölüm arasında olan o ince çizgideydik.
Ne ölebilir, ne de kalabilirdik bu saatten sonra.
🌙
Araf bilgisayar hakkında, bir şeyler yapabiliriz demişti. Ancak bununla sınırlı kalmayacaklardı elbette. Bunu aralarındaki konuşmalardan anlıyordum artık. İçindeki ve gözlerine yerleşmiş o tehlikeli acı göz bebekleri, dalgın bakışları ve sık sık derince oflaması belliydi. Ömer'in düşündüğü, ve bildiği çok şey var gibi hissediyordum. Araf tekrar Ömer'le derin bir sohbete daldılar.
" Ümit bu bilgisayarlardan filan çok iyi anlar. O belki bir şeyler yapabilir. " Biraz önceki yaşlı teyze elinde 3 çay ile gelirken, ayağa kalkıp tepsiyi almak istedim fakat izin vermedi. Ancak bu kötü değil iyi bir niyetle yapılmış bir hareketti. " Ben hallederim kızım." dedi başını sallayarak.
"Bizde hallederdik sultanım." dedi Araf gülümserken.
Aralarındaki bağ, oldukça güçlüydü. Ki bu bağ sadece Araf ve Ömer için değil, daha sonra Utku'yu ve Ümit'i de sormuştu. Hepsi aynı yetimhaneden tanışmış, ve birbirlerine sıkı sıkı tutunmuşlardı. Ellerimde büyüdü ikisi de demişti. Araf iyi olduklarını söylediğinde, bir gün birlikte geleceklerini söylemişti. Kadın elindeki çayları bıraktı.
" Biliyorum oğlum, bilmez miyim." dedi çayları masaya indirip tekrar odadan çıktığında, yine biz bize kalmıştık. Görevi bıraktığını söylemişti. Fakat bu davadan asla vazgeçmeyeceğini kesin bir dille söylemişti. Çaydan bir yudum aldığımda, Araf'ın sorusu ile gözlerim Ömer'e döndü.
" Evden bir şey bulamadılar mı?" Dediğinde başını olumsuz anlamda salladı. Bir süre düşündü. Masanın üzerinde duran çayı aldım, içine bir şeker atıp yudumladım. Ömer ellerini dizlerinin üzerine koydu. Konuşmaya başladığında ise dikkatimiz ona yönelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAH +18 TAMAMLANDI
ChickLitBir eylül akşamında hem bir günaha saplanmış, hemde bir sevdaya tutulmuştum. Ne geri dönecek cesaretim, ne de kaçacak kadar yürekli bir kadındım. Bir yalana inanmıştım, gözlerimin içine bakarak sevda türküleri söyleyen adamı kendi ellerimle defalar...