XXXIX- kör kuyu

396 26 32
                                    

Bölüm şarkıları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkıları

Emre aydın- Kör kuyu
MFÖ- Güllerin içinden
Mor ve ötesi- Dünyaya bedel


G Ü N A H

KÖR KUYU

39

Bir savaştan çıkmış kadar yorgun ve binbir yerinden yaralanmış bir asker gibi delik deşik hissediyordum.

İlk kez düşmüyordum elbette. İlk kez bir uçurumdan aşağı itilmiyordum.

İlk defa ölmüyordum dediğim gibi. Bu düştüğüm kör kuyu körü körüne inanmak istediğim duygularla doluydu.

Bu kez çıkamayacaktım sanırım. Bu kör kuyudan o olmadan asla çıkamayacaktım. Bundan emindim. Ancak bu sefer kollarım ona uzanamayacak kadar yorgun ve ölüydüm.

3 gün önce

Avukatın araması ile gece yarısı dışarıya çıkıp parkın yanındaki bankta onu bekliyordum. Beni bu kadar el aceleyle neden çağırdığını bilmiyordum fakat bir şeylerin yolunda gitmediği kesindi. Bundan emindim artık. Elimde telefondan gelen mesaja baktığımda bitmeyen banka reklamları artık gına getirmişti. Engel attığım halde sürekli mesaj almaya devam ediyordum. Evin'e avukatla görüşeceğimle ilgili bir mesaj atıp doğruca evden çıkıp buraya gelmiştim.

Çok sürmedi, yaklaşık on dakikanın sonunda araba gelmişti. Ancak arabada biri daha vardı. Yirmi beşli yaşlarında üzerinde mavi tonlarında ve beyaz gravat takmış ve elindeki dosyalara bakıyordu. Araba durup avukat indiğinde onunda bakışları bana çevrildi. Gözlerimi ondan çevirip avukata çevirdim. O bizim olduğumuz yöne bakmaya devam etti ancak ben önüme dönmüştüm. Yanıma gelip oturdu. " Geç kalmadım değil mi?" dedi. Bunu söylerken yüzündeki o hiç silinmeyen ciddi tavrını hiç bozmayan duruşla bakmaya devam etti. " Hayır." dedim. İsteksiz bir sesle. Ne zaman beni çağırsa mutlaka bir şeyler oluyordu.

" Arabadaki şirketimizn sekreteri. " dedi açıklamada bulunurken. Bu gereksiz bilgiyi neden verdiğine bir anlam veremezken sonunda konuşmaya başlamıştı artık.

" İki gün önce neredeydin?" diye sordu.

" Anlamadım?" diye tekrar sorduğumda aynı soruyu tekrar yöneltti.

" İki gün önce nerdeydin, daha doğrusu kiminle birlikteydin?" diye sordu.

İki gün önce Araf'la birlikteydim. Bunu söyleyip söylememek arasında kaldığımda sessizliğimden faydalanarak oda devam etmişti konuşmasına.

" Araf'la birlikteydin." diye güldü. " Seni eve bıraktıktan sonra yolda bir saldırıya uğradı. Haberin var mıydı?" diye sordu.

Bocalamıştım. Araf bana bundan hiç bahsetmemişti.
" Ne saldırısı, sen neyden bahsediyorsun?" dedim.

GÜNAH +18 TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin