İnstagram hakugu🤍
Hacer gazel 🌻
"S-sen!" Kekeleyerek Haris'e sorduğumda, gözlerini yavaşça bana çevirdi. Bu yavaşlık, tamamen kendinden emin bir bakışı taşıyordu.
"Haris senin işin var burada?" Cihanşah öne doğru bir adım attığında Haris elindeki bardağı havaya atıp çitlerden bir çırpıda atladı ve havadaki bardağı şak diye tutarak benim tarafıma geçiş yaptı. Şayet şov yapıyorsa ya da hani şu belgesellerde dişisinin etkilemeye çalışan öküz başlı kertenkeleleri taklit ediyorsa, kesinlikle başarılıydı. Onun bu hareketlerine eriyordum her defasında. Hiç şaşmazdı. Beni nasıl etkileyeceğini bilircesine gayet kolay ve profesyonel şekilde yapıyordu.
İçim eriyip ona doğru akarken göz ucuyla bana baktı. Biliyordu. Ona tav olduğumu adı kadar iyi biliyordu. Bu hallerimi seyretmek çok zevkli olsa gerekti.
"Asıl," dedi Haris, kaşlarını çatıp gözlerini kısarak. "senin burada ne işin var gardaşş."
Elleri beline yerleştiğinde hesap sorma moduna girmişti. Kaba dayı olmak ona pek yakışmıyordu doğrusu. Nereden baksan kibar bir delikanlıyı andırıyordu. Ama niye bu halleri bile tatlı geliyor gözüme?
"Heyzır'ın evini taşıdık gördüğün üzere. Ayrıca sen soruma cevap vermedin. Senin ne işin var burada?"
"Ben... Ben burada oturuyorum."
"Burada?" Cihanşah inanmazca yeniden sormuştu.
"Hım."
Cihanşah anlamasa da ben anlıyordum. Alaya alıyordu. Geldiğinden beri tam iki defa yalan söylemişti ve her cümlesinde gizli bir tehdit havası vardı. Onu seyrederken gülümsememek için kendimi zor tutuyordum. Sanırım şu, vazgeçme olayı öyle kolay kolay olacak bir şey değil. En azından gözümün önünde vazgeçemiyorum. Hayallerimde vazgeçmiştim. Hatta üstüne üstlük iki kere de yalvarmasını reddetmiştim. Ama işte böyle yüz yüzeyken pek içimden gelmiyor unutmak.
"Yalan söyleme Haris. Sen ne zamandan beri burada oturuyorsun ki? Hacer'in yanına taşındın değil mi?"
"Yalan? Hop dostum orada dur bi. Her şeyde yalan söylerim ama ev konusunda asla. Ben tamı tamamına üç senedir burada oturuyorum. Ahan da delilim."
Haris cebinden elektrik faturasını çıkarıp gösterdiğinde tarih üç sene öncesini gösteriyordu. Sağ kaşımı inanmazca kaldırırken Cihanşah'ın kafası karışmıştı. Üç sene öncesi fatura ne alaka? Ne alakaaa?
"Yani Hacer mi senin yanına taşındı?"
Tıpkı bir yaramaz çocuk gibi gözlerini kapatıp omuzlarını silkeledi. Bakışları yukarıda, sağda solda ve benim üstümde gezinip durdu. Bir an önce bitmesini diliyor gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PROFESYONEL
PrzygodoweO bir hırsız. Dahası dolandırıcı ve yalancı. O bir profesyonel. Üstelik gerçek bir dâhi. Ve şimdi polisin ona ihtiyacı var.