FİNAL🔳 "Çıngırak"

16.8K 1.7K 540
                                    



Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. 🤍

İnstagram hakugu

🔳🔳🔳

Yaslandığım yerden hafifçe kalkarken halsiz kaldığımı hissettim bir an için. Elimle alnımda biriken teri silip saçlarımı düzelttiğimde kuruyan dudaklarımı ıslatıp etrafa baktım.

Böylesine ani bir haber sarsmazdı beni normalde. Her güne bir vukuatla başlarken sarsılmam pek doğal olmazdı ama bu, farklıydı. Kendime engel olamadığım bir burukluktu. Hiçbir şey ummuyordum, hiçbir şey beklemiyordum ama nedense kırılmıştı kalbim.

Kendi kendime bunun saçma ve gereksiz bir his olduğunu anlatmaya çalışırken başka şeylerle ilgilenmeye çalıştım.

Gidip Meriç'in bana verdiği resimleri alıp baktım bir süre. Gözlerim resimlerdeydi ama odaklanamıyordum. Kulaklarıma dolan tebrik ve eğlence dolu sesler dikkatimi dağıtıyordu. Dahası benim aklım da onlardaydı.

Resimleri bırakıp masama doğru yürüdüm. Sandalyeme oturduğumda bilinçsizce bilgisayarı açtım. Ne yapacağımı bilmeden öylece dosyalar baktım. Açığım hiçbir dosyayı tam olarak fark edemezken fareyi tutan ellerim titriyordu.

Parmaklarım klavyeyi bulup öylesine bir şeyler yazdığımda Emre geldi. Hemen yanı başıma gelip durduğunda ona bakmak için başımı kaldırmıştım ki aynı zamanda onu da gördüm.

Bana bakıyordu.

Haris'in bakışlarını üstümde hissetsem de ona bakmamaya çalıştım.

"İyi misin?"

Emre'nin fısıltısı bana ulaştığında kaşlarımı çattım.

"Evet? Neden ki?"

Emre başka bir şey demeden omuzlarını silkelediğinde gözlerimdeki duyguyu anladığını biliyordum. Kimi kandırıyordum bilmiyorum ama umrumda değildi. Kimsenin hislerimi açıkça sezmesini istemiyordum. Bu Emre olsa bile. Yalan bile olsa umursamadığımı ona inat ettim.

"Pasta çok güzel görünüyor kız."

Memati pastadan bir dilim alırken, Emre yanımdan ayrıldı. Meriç ve Cihanşah kendi aralarında konuşurken bir kahve alıp kendime gelmeyi planlıyordum.

"Haris seçti. Ben de çok beğendim."

Kulağıma dolan cümle ile masamdan ayrıldığımda çayhaneye geçtim.

"Ama çok yakıştınız şekerlerim benim."

Tüm dolap ve çekmecelere bakmama rağmen bulamamıştım.
Kahve bitmişti. Elimi tezgaha hafifçe vurup sinirle bir nefes verdim. Tam zamanı!

Gözlerimi kapatıp birkaç saniyeliğine kendimi dinlediğimde sakin olmam gerektiğini biliyordum.

"Neden bu kadar can yakıyor?"

Elim kalbimin üstüne gittiğinde derin bir nefes aldım.

"Bu çok saçma. Çok saçma. Gereksiz. Anlamsız. Ne yapıyorum ben böyle?"

Kendi kendime sorduğum sorular ile biraz daha toparlanırken son kez etrafa baktım ve geri dönüp çayhaneden çıktım. Ofisin çıkış kapısına doğru yürüyordum ki "Heyzır nereye?" diye sordu Onur.

Tam sırası Onur. Neden herkesin dikkatini çekmek zorundayım? Sessizce kahve alıp gelsem de Haris ile aynı ortamda olduğumu bir an için unutsam olmaz mı?

"Şey, kahve bitmiş de, depodan alıp geleceğim."

"E stajyer var ya işte. Sen gitme."

Yağız çekince ile bana bakarken elimle alnımı kaşıdım.

PROFESYONEL  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin