5🔳 "Kanlı gelinlik"

20.5K 1.9K 2.1K
                                    



Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. 🤍

İnstagram hakugu

🔳🔳🔳

"Katilin en büyük özelliği soğukkanlı olması değil."

Etrafımızdan geçip giden insanlara aldırmadan şehrin merkezinde öylece dururken tramvay gelip geçti. Bir kırkayak gibi kayışını ve peş peşe götürdüğü pencerelerine bakarken "O bir hasta," diye devam etti.

Haris, ellerini kumaş pantolonun ön ceplerine koymuş kendi için sabitlediği hayali bir noktaya bakarken ben de ona bakıyordum. Tüm harekete rağmen bir heykeli andırıyorduk sanki. Avcumuza biraz su alsak kuşlar gelip serinleyecekmiş gibi. Gelip geçenler bizi seyre dalıp bizdeki yaşanmışlıkları tartışacakmış gibi. Hareketsizliğimiz devam etse de asıl kargaşa zihinlerimizdeydi. Hunharca çalışan beynimiz her hareketten bir senaryo çıkarırken o devam ediyordu.

"Takıntılı. Ayrıntılara öyle takıntılı ki, gelinlikler benzemese bile onları ortak kılan bir şey var mutlaka."

İçsel düşüncelerini dile getirmesi benim için miydi bilmiyorum ama can kulağıyla dinlerken yeni bir tramvay geçti. Arkamızda kalan Mevlana türbesinden uçan kuşlar önümüze geldiğinde, bir umut parıltısı saçıldı üzerimize. Yeşilin o en koyu tonu kapladı her yanımızı. Ve dile geldi renkler; karanlık her zaman ürpertici değildir. Tıpkı ölümün bir yok oluş olmadığı gibi. Nitekim bazı ölülerin sesi daha çok çıkar canlılardan ve siz onları asla susturamazsınız. Dinlersiniz dünya nihayete erene dek... Yok olduğunu sandığınız bir çiçeğin kaldırımdan baş göstermesi ya da tüm kışa rağmen ayağa kalkan kardelen misali. Bittiğinde yeniden başlar, her daim böyledir. O kuşlar kanatlarında taşıdığı umudu bize serpiştirmişçesine gözlerini bana çevirdi Haris.

"Son gelinlik!"

Ses tonunda bilge bir dede fısıldarken kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Son gelinliğin satın alındığı yere gidersek büyük bir ipucu elde edeceğimize inanıyorum."

Boş durmamıştım. Aldığı resmi dikkatle inceleyip markasını bulmuş ve mağazasını da aratmıştım. Bu bize koyu yeşilin bir hediyesi gibiydi. Koyuluğun tüm karanlığını üstüne alarak bizlere aydınlığı bağışlamıştı.

"Konya'da sadece bir şubesi olan ufak bir butik," dedim elimdeki bilgileri okuyarak.

"Gelinlik dışında birçok kategoride satış yapıyorlar. Buraya da sadece yarım saat uzaklıkta."

Telefonda gösterdiğim mağazaya bakarken önce çatılmış kaşları yumuşadı sonrasında ise beğeni dolu bir gülücük yerleşti dudaklarına. Gözlerine yayılan parıltıyı açıkça görürken "İşte bu," dedi. Bu cümlesi nedense aferin sana demekle eş değerdi.

Bu işte bir katkımın olmaya başlaması beni de çok mutlu etmişti. Sorma ihtimaline karşın gelinlikle alakalı diğer bilgileri de araştırırken "Hadi," dedi "gidelim."

Telefonu şimdilik kapattığımda Mevla türbesini ardımızda bırakarak yürümeye başladık. Uzaklardan gelen tramvay sesini işitirken onun yolundan geçmiştik bile. Anı yoldan geçen insanlara yoldaş olurken binalar dile gelip o mağaza ben değilim diyecek gibiydi. Hepsi yerinde dursa da, sanki hepsi açılıyordu. Yol veriyordu bize ki asıl mekâna ulaşabilelim.

Birlikte butiğe doğru yol aldığımızda gökyüzünü saran kara bulutlar yağmur salıverdi yeryüzüne. Islanıyor olsak da yürümeye devam ediyorduk. Bizimle birlikte birçok insan sağa sola koştururken sanki her şey yavaşladı.

PROFESYONEL  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin