i k i

240 19 48
                                    

elçin: bugün seni gördüm.

elçin: okul çıkışıydı. kabul ediyorum, seni birkaç saniye bile olsa fazladan görebilmek için yolumu uzattım.

elçin: ters yönlerde oturuyor olsak bile bugün seni daha uzun görmek istedim ve üzgünüm ki, peşine takıldım.

elçin: önce kulaklığını geçirdin kulaklarına ve bir süre öyle yürüdün.

elçin: eve gideceğini sansamda öyle olmadı Demir, evine gitmedin.

elçin: uzun bir süre yürüdün, öyle ki bacaklarımın ağrıdığını hissettim.

elçin: fazla dalgın bir yürüyüştü bu. başın eğik, bakışların ise yerdeydi.

elçin: sonra bir yerde durdun. kulaklığını çıkardın ve oradaki bir ağacın dibine, çimlerin üstüne oturdun.

elçin: ilk başta ne yapmaya çalıştığını anlamadım.

elçin: sonra bedeninin titrediğini ve gözyaşlarının güzel yüzünde bir yer edindiğini gördüm.

elçin: o an Demir... o an yüreğimde öyle bir acı hissettim ki.

elçin: seni o hâlde görmek sanki içimde bir şeyleri de koparmış gibiydi.

elçin: çok... çok yaralısın Demir.

elçin: bu yaraya kimin sebep olduğunu bilmiyorum ama o ağaç kenarının bir önemi olduğunu anlıyorum.

elçin: tüm gün okulda aynı surat ifadesiyle durup günün sonunda orada ağlamanın bir sebebi olmalı.

elçin: o anda yanına gitmek istesemde gelemedim.

elçin: yalnız kalmanın senin için daha iyi olacağını düşündüm ama bir yanımda bunun için hâlâ pişman.

elçin: neden Demir?

elçin: yüreğindeki ağırlığın sebebini bilmesem bile neden aynısını içimde taşıyorum?

Yara İzi ❧ ᴛᴇxᴛɪɴɢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin