6

979 425 39
                                    

Sabah her şey çok çabuk gelişti. Kahvaltı yaparken nakliye şirketi gelmişti. Onlar eşyaları yüklerken biz Cipsi'yi veterinere götürdük. Giray söyleyene kadar bunu akıl edemediğim için vicdan azabı çekiyordum.

Veteriner şikâyetimizi sorduğunda sıralamaya başladım.

"İdrarını duvarlara püskürtmeye başladı. Garip sesler çıkarıyor. Kapıyı açtığımda dışarıya çıkma isteği oluştu. Ayrıca koltuğa ve bana fazlasıyla sürtünmeye başladı."

Veteriner güldü ve "Şimdi bu güzel hanımı muayene edeceğim ama anlaşılan o ki kediniz kızgınlık dönemine girmiş."

"Kızgınlık mı?" dedim. Giray kahkaha attı. Kulaklarıma kadar kızarmış olmalıydım.

"Yani çiftleşme isteği."

"Aaa, evet kızgınlık ne demek biliyorum ben sadece şaşırdım," dedim.

"Şimdi karar vermeniz gereken şey ne yapmak istediğiniz. Önümüzde üç seçenek var. Kedinize hormon iğneleri vererek bu dönemi atlatmasını sağlayabiliriz. Ama bu çok tavsiye ettiğimiz bir yöntem değildir. İlacın yan etkileri çok fazla oluyor."

"Peki ya diğer seçenek?" dedi Giray.

"Bunlardan birincisi kısırlaştırmak. En çok kullanılan ve en garanti yoldur."

"Kısırlaştırmak" dediği anda hayretle baytarın gözlerine baktım. Kedime bunu yapamazdım. Onun hakkına giremezdim.

"Diğeri ise uygun bir adayla kedinizi çiftleştirmek. Tabii yavru bakımını ve sorumluluğunu göze almanız gerekiyor. Siz şimdi eşinizle konuşun ve bende o sırada muayenemi gerçekleştireyim. Sonrasında kararınızı bana söylersiniz."

Veteriner, Cipsi'yi kucaklayıp muayenehanesine geçerken ben Giray için "Eşiniz" demesine takılmıştım. Dinlenme odasındaki koltuklarına kendimi umutsuzca bıraktım. Başımı ellerimin arasına aldım.

"Ne düşünüyorsun?"

"Hiçbir seçenek bana uymuyor."

"Kısırlaştırmayı düşünebilirsin."

Giray'ın kehribar gözlerine bakıp başımı "Hayır" anlamında salladım.

"Anne olma hakkını elinden almayacağım."

"O zaman çiftleştireceğiz," dedi.

"Cipsi'ye zor bakıyorum. Dört-beş yavruyla ne yapacağım?"

"Yavrulara başka bir yuva buluruz."

"Hayır" diye bağırdım. "Bebekleri annesinden ayırmayacağım."

"Çok hassas düşünüyorsun Canfeza. Kızımızı gelin yapalım. Erkek bir kediyi de iç güveysi alalım. Mutlu mesut yaşasınlar o zaman."

İçimden "Kızımız mı?" dedim. Giray gerçekten eş rolü mü oynuyordu?

Veteriner geldiğinde şüphelerinde yanılmadığını söyledi. Ve şimdi bize kararımızı soruyordu.

"Çiftleştirmek olabilir ama bu konuda hiçbir şey bilmiyorum," dedim.

"Size müşterilerimizden uygun bir aday ayarlayabilirim. Kedilerin gebelik süresi 58 ila 67 gün arası sürüyor. Karşılıklı konuşup anlaşırsınız."

Veterinere telefon numaramı bırakıp oradan ayrıldık. Uygun bir aday bulduğunda arayacağını söyledi.

Giray, "Kına gecesi de yapacak mıyız?" dedi ve bir kahkaha daha attı.

"Çok komik," dedim.

Açıkçası tedirgindim. Küçük bir canlının bile sorumluluğu bu kadar zorken insanlar nasıl bebek sahibi oluyordu bir türlü anlayamıyordum.

Eve döndüğümüzde eşyaların tamamı yüklenmişti. Aramda bir bağ oluşturduğum, yalnızlığımı paylaştığım, yuvam dediğim ilk evimi son kez kontrol ettikten sonra bir daha dönmemek üzere terk ettim. İçimde hüzün olduğu kadar umut da vardı. Yeni bir hayatın, sevmenin ve paylaşmanın umuduydu.

Giray "Çok açım" dediği zaman akşam olmuştu ve kitaplığın kurulumunu neredeyse bitirmişti. Yeni evim hoşuma gitmeye başlamıştı. Yorgun olsam da yüzüm gülüyordu. Giray'la başladığımız koridor oyununu ortaya çıkardım ve piyonlarımızı olması gerektiği konumlarına getirip mutfağa gittim. Dondurucudan mantı çıkarıp haşladım. Yanına da tarhana çorbası hazırladım. Giray, "Off çok güzel kokuyor" diyordu. Sofraya oturduğumuzda yüzlerimiz gülüyordu.

"Sanırım bir kitaplığa daha ihtiyacımız var. Tüm kitapların buna sığmayacak."

"Bakarız bir ara. Sence bir kanepe daha almalı mıyım?"

Giray oturma alanını gözden geçirdi. Chester tarzı kanepem, bir tane koltuğum, kitaplığım, orta sehpam, küçük yemek masam ve ayaklı lambaderim vardı. Boş kalan duvarın önüne de yer minderlerini koymuştum.

"Minderlerin olduğu yere kanepe gelebilir ama hareket alanını çok kısıtlar. Yine de sen bilirsin."

"Küçük odaya da olabilir."

"Hey orası Cipsi'nin odası."

Güldüm ve "Veterinerden ses çıkmadı," dedim.

"Telefonuna baktın mı ki?"

Giray doğru söylüyordu. O yanımdayken telefona bakma ihtiyacı duymuyordum. Çünkü beni arayabilecek tek kişi oydu. Emniyetten bir haber gelse ona mutlaka ulaşırlardı zaten. Masadan kalktım ve telefonumu buldum. Veterinerden mesaj gelmişti.

"Kediniz için uygun bir aday buldum. Doğukan Bey ile görüşebilirsiniz."

Mesajına bir telefon numarası ve bir de kedi fotoğrafı eklemişti. Gözlerimi devirip resmi Giray'a gösterdim.

"Bu kim? Haa damat mı?" dedi ve kahkaha attı.

"Dalga geçme," dedim ve telefon numarasını aradım. Adam ilk çalışta açtı.

"Doğukan Bey merhaba. Ben Canfeza Korkmaz. Kedilerimizle ilgili sizi aramıştım."

"Evet biliyorum. Siz ne zaman nerede olur onu söyleyin."

"Aaa tamam," dedim. Ne demem gerektiğini bilemediğim için sessizleştim. Giray bana el kol hareketi yapıp "Burada" diyordu.

"Sizin için de uygunsa benim evimde yarın akşam olabilir," dedim.

"Benim evim de müsait."

Güldüm ve "Biz kız eviyiz," dedim.

"Tamam yarın için haberleşiriz o zaman. Bu arada yavruları paylaşacağız."

"Paylaşmak mı?"

"Evet. Çift sayı olursa yarı oranında tek sayı olursa fazla yavruyu da ben alırım."

"İyi de anne olan benim kedim. Yavrularını emzirmesi gerekiyor. Ayrıca bebekleri annesinden ayırmak ne kadar mantıklı?"

"Bir ay emzirme süresi tanıyabilirim. Detayları yarın konuşuruz. İyi akşamlar" dedi ve cevabımı beklemeden telefonu kapattı.

"Yavruları paylaşmaktan bahsediyor."

"Gayet adil gözüküyor."

Sinirli bir şekilde Giray'a baktım ve "Bunu nasıl söylersin" dedim. "Cipsi'nin bebeklerini bir yabancıya vermeyeceğim."

"Çok duygusalsın Canfeza."

"Yarın sen de burada olur musun?"

"Merak etme" dedi.

Bu akşam için bir şey konuşmamıza rağmen yine kanepede Giray'a yatak hazırlamıştım. Yatmadan önce oyunumuza bir göz attım. Giray'ın piyonu bir adım daha ilerleyerek benim piyonuma yaklaşmıştı. Bu hamlesinden ne anlamam gerekiyordu?

Çocuk Çığlığı #Aşk-ı Polisiye II#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin