Final (Part 1)

118 2 0
                                    

EDDİE....

Bu iğrenç yerde Dünya'da en sinir olduğum insanla baş başa kalmıştım. İkimiz de mahzenin iki ayrı köşesinde oturmuş birbirimize pis bakışlar atmakla meşguldük. Burada esir tutulduğuma mı, yoksa Edmond'ın suratına geçirmek istesem de yapamayışıma mı yansam bilemiyordum. Hala bile onun burada ne işi olduğunu anlayamamıştım. Bu adam onun babasıydı sonuçta. Neden oğlunu bir mahzene kapatırdı? Anlayamıyordum.

"Senin burada ne işin var?" dedim en sonunda. Öğrenmeden rahat edemeyecektim.

"Mahzenlerde oturmak gibi bir fantezim var." dedi ters bir sesle. Ben bu adamı cidden fena benzetecektim. Onu istiyordu şu an. Ama sakin olmalıydım. Ona bir şey yaparsam Erna beni öldürürdü zaten.

"Babacığını mı kızdırdın yoksa?" dedim alayla.

"Kes sesini Eddie."dedi kızgın bir sesle.

Bense daha konuşmadım. Anlatmıyorsa kendi bilirdi. Uğraşamazdım. Erna ve diğerlerini düşündüm. Yokluğumu farketmişler miydi? Bir şeyler yapıyorlar mıydı? Erna'nın daha kötü olmasından endişeleniyordum. Umarım ondan yokluğumu saklamışlardır diye düşündüm. Tekrar Edmond'a baktım. İşin aslı onun iyi bir adam olduğunu düşünmüştüm. Ama Erna'nın geldiği son halden tamamen o sorumluydu. Bu yüzden ona olan tüm hoşgörümü yitirmiştim.

"Şu an hastanede olması tamamen senin yüzünden." dedim yine dayanamayarak. Bir şey demedi bu sözlerime karşılık. Sadece derin bir nefes aldığını duymuştum.

"Onun hayatını mahvettin."

"Onun oğlu olmayı ben seçmedim. Bunu ben seçmişim gibi konuşmayı kesin artık!" diye bağırdı. Ama pes etmeyecektim.

"Seninle olamazdı. Senin baban onun babasını öldürdü."

"O zaman o adamı çıkarın hayatınızdan. Kimseyi öldürmedim,kaçırmadım,hayatlarını mahvetmedim ama yine de o aşağılık herifin pisliklerinin bedelini ödeyen kişi ben oldum." dedi. Ayağa kalkmıştı şimdi. Yine konuşmadım. Ama o konuşmaya devam etti.

"Hayatım boyunca bilmediğim bir insan yüzünden terk edildim ben. Ama ben Erna'nın hayatını mahvettim öyle mi?" dediğinde ben de ayağa kalkmıştım.

"Senin baban onun babasını ve nişanlısını öldürdü. Ne bekliyordun Edmond?"

"Yanımda olmasını bekliyordum aptal. Onun gibi olmadığımı bilmesini bekliyordum."

"Bunu biliyor."

"Biliyor olsaydı şu an böyle olmazdık." dedi ve tekrar oturdu. Derin bir nefes alıp ona baktım.

"Bunu biliyor Edmond. Ama... Anlamak zorundasın. Bu bir tek senin için mi zor sanıyorsun cidden?"

"Evet aynen öyle sanıyorum. Bu yüzden artık kes sesini."

"Bir ay boyunca o kızın yanındaydım ben. Anladın mı beni? Bu kararı almasının onun için ne kadar zor olduğunu gördüm ben. Emin ol, bu sadece senin için değil onun için de zordu. Sadece sana ihtiyacı var onun...." dedim. Ama bir cevap yoktu. Ben de pes etmiştim. Anlamayacaktı. Bu yüzden diğer köşeye geçip oturdum.

"İkiniz de inat ederseniz birbirinizi sonsuza kadar kaybedersiniz." dedim kısık bir sesle. Tepki vereceğini düşünmüyordum. Zaten bir tepki de vermemişti.

"Sana iyi davranmak benim için çok zor." dedim bir süre sonra. Tamamen yenilmiştim artık. Ona baktığımda şaşkınlıkla bana baktığını gördüm. Bakışlarımı tekrar yere çevirip ayaklarıma bakmayı seçtim.

Bir Kaçışın Öyküsü...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin