9. Bölüm

153 5 0
                                    

MARCO...

Sıkıntıyla pencerenin önünde durup dışarı baktım. Hava çok pusluydu. Her an yağmur yağacakmış gibi duruyordu. En sonunda dayanamayacağımı hissettiğimde bir sigara yakıp dışarı döndüm. Dumanını havaya üflediğim anda kapı çalındı ve içeri Eddie girdi. 

Oldukça endişeli görünüyordu. Bu Eddie'yi sevdiğimi söyleyemezdim açıkçası. Bu Lana denen kız bahsimize girdiğinden beri Eddie'nin hallerini beğenmiyordum açıkçası.

"Ona neden bu kadar yüksek bir rakam söyledin?" diyordu bana. Sesi kızgın geliyordu.

Eddie anlamıyordu. Eh zaten anlamasını da beklemiyordum. Yine de anlatmaya çalışsam iyi olacaktı. Bu yüzden dışarıdaki manzaraya veda edip ona döndüm. Gerçekten de sesi kadar kızgın görünüyordu.

"Benim fiyatsız hiçbir şey yapmadığımı iyi biliyorsun." dedim sakin bir sesle.

"Bu rakam çok..."

"Kız kabul etti. Gerisi beni ilgilendirmez." dedim kesin bir şekilde.  Eddie ise bana baktıktan sonra derin bir iç çekti. Eddie'nin davranışları normal değildi. Ayrıca şu bir gerçekti ki ben meraklı bir adamdım.

"Bu kızı neden bu kadar koruyorsun sen?" dedim kaşlarımı çatarak.

Eddie ise bana tekrar baktığında gözlerinde okuduğum tek duygu şaşkınlıktı. Yine de bana kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu. Bense umursamaz bir şekilde sigaradan biraz daha içmeye devam ettim.

"Aşk mı?" dedim alayla. Yüzündeki şaşkınlık ifadesinin kızgınlığa geçişini izledim büyük bir zevkle. O ise hiç konuşmadan önümde durup yüzüme baktı. 

"Ben bir söz verdim adamım. İşte bu senin gibi birinin anlayamayacağı bir şey." dedi ve ardına bile bakmadan odadan çıktı. 

Bense omzumu silkip sigara içmeye devam ettim. İşin aslı bu kızı İspanya'ya göndermek için can atıyordum.

ERNA

6 YIL ÖNCE...

"Erna?? Yine uyuyor musun yoksa?" diyen Bayan Green'in sesiyle gerçek dünyaya dönüp ona baktım.

"Tabiki hayır efendim." dedim telaşla. Bayan Green ise bana bir süre baktıktan sonra dersine devam etti. Ben de elimden geldiğince onu dinlemeye çalıştım. Ta ki zil çalana kadar. Zil çalınca yanıma Miranda geldi.

"Yine neler düşünüyordun acaba?" dedi gülerek. Bende gülerek onun omzuna vurdum. Böyle konuşması utanmama neden oluyordu. Çünkü ne düşündüğümü bildiğini biliyordum.

"Ne düşündüğümü biliyorsun Miranda." dedim bende. O da koluma girip benimle sınıftan çıktı. Koridorda ilerliyorduk.

"Kesinlikle biliyorum. Ama... kendini kaptırmasan?"

"Neden ki?" dedim kaşlarımı çatarak. O ise gözlerime baktı ve ardından derin bir iç çekti.

"Kevın'dan bahsediyoruz Erna. Kevın'ın diğer kızlara nasıl davrandığını sen de biliyorsun."

"Ben onun kız arkadaşıyım Miranda." dedim sert bir sesle. Bu konu da böylece kapanmış bulunuyordu.

Evet Kevın hiçbir zaman duygulara önem veren bir tip olmamıştı. Kabul onunla çıkmadan önce gerçekten de çok düşünmüştüm. Özellikle benden önceki kızlara nasıl davrandığını görmüş olduğum için. Ama artık bunu düşünmüyordum. Çünkü biliyordum artık. Evet Kevın belki benden önceki kızlara  duygusuz davranmış olabilirdi, ama bana duygularını ispat edebilmişti. Bu yüzden artık bu konu hakkında hiçbir şüphem kalmamıştı da.

Bir Kaçışın Öyküsü...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin