14. Bölüm

112 4 11
                                    

Not: Bu bölüm her zamankinden farklı olarak tüm olayları Edmond'ın bakış açısından izleyeceğiz :) Umarım becerebilmişimdir :) İyi kötü yorum yaparsanız sevinirim :) İyi okumalar.

 

 

 

 

EDMOND....

Sabah kalktığımda kendimi çok dinç ve canlı hissediyordum. Neredeyse üç günlük bir uykusuzluk buhranından sonra bu uyku ilaç gibi gelmişti. Josh arabanın tekerlekleriyle ilgilenirken ben de koltukta uyuyakalmıştım. Sanırım ben yanlız kalmayayım diye gitmemişti kimse. Diğer koltuk açılmıştı ve bir yanda Julia diğer yanda Carla yatıyordu. Onların karşısındaki koltukta Josh bize arkasını dönmüş bir şekilde yatıyordu.

Uyandığımda ilk olarak Erna aklıma gelmişti. Acaba evde ne yapmıştı? Başına bir şey gelmiş miydi? Ya da merak etmiş miydi beni? Telefonu alıp arama kaydına baktım. Erna beni aramıştı. Cevapsız arama falan yoktu. Yani Erna aramış ve ben telefonu açıp onunla konuşmuşum. Ama bu işte bir yanlış vardı. Erna'nın aradığı saatte ben kesinlikle uyuyordum.

İçimde kötü bir his oluşmuştu. Evet benim Erna ile telefondaki saatte konuşmam imkansızdı. Ama Erna beni neden o saatte aramıştı ki? Başına bir şey mi gelmişti yoksa? Benden yardım istemek için mi aramıştı? Peki kim açmıştı telefonu? Kafam çok karışmıştı. Erna'yı aramak en iyisi olacaktı. Ancak çalmasına rağmen açan yoktu.

Tekrar denedim. Tekrar ve tekrar..... Sonuç aynıydı. Erna telefonu açmıyordu. Neredeydi bu kız? Telefonu neden açmıyordu? Çıldırmak üzereydim. O sırada Josh mahmur bir şekilde esnedi. Onun uyandığını fark etmemiştim bile. Beni görünce endişeyle yüzü kırışmıştı.

"Dostum ne oldu?" dedi. Kanepede oturmuştu şimdi. O kadar telaşlanmıştım ki oturamıyordum artık.

"Erna'ya ulaşamıyorum." dedim

"Edmond saat sabahın sekizi. Uyuyordur."

"Uyanması gerekirdi."

"Kaç kere aradın?" dedi Josh temkinli bir şekilde.

"Beş." dedim düz bir sesle.

"Yuh. Sen ne zalim adamsın. Bir insan sabahın köründe beş defa aranır mı? Bir sakin ol dostum. Erna uyuyordur. Rahat ol." 

"Gecenin köründe beni aramış. Gece aramaları hiçbir zaman iyi değildir."

"Doğru değildir. Pekala...." dedi Josh ama devamını getiremedi. Çünkü kızlar kalkmışlardı. 

Yüzümü gördükleri anda ikisi de gergin bir şekilde oturup Josh'a baktılar. Josh ise sadece omzunu silkti.

"Erna'ya ulaşamıyoruz da." dedi. Kızların yüz ifadesi değişmişti şimdi. Ama açıkçası onlarla uğraşamayacaktım. Tekrar Josh'a baktım.

"Benim gitmem gerek." dedim. Josh da ayağa kalkmıştı şimdi.

"Anlaşıldı rahat etmeyeceksin. Peki tamam ama önce bir sakin ol."

"Bana sakin ol demekten vazgeç Josh."

"Biz gelene kadar Emily'i ara. O eve gidip baksın. Boşuna kafamın etini yememiş olursun." dedi Josh. Aslında mantıklı bir fikirdi. Bu yüzden tekrar telefonu aldım ve Emily'i aradım. İlk çalışta açtı.

Bir Kaçışın Öyküsü...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin