Ben geldimm. Geç oldu biliyorum ama bölümü düzgün bir yerde bitirmeye çalışıyordum. Hem uzun da bir bölüm oldu. Bu yüzden bu gecikme mazur görülebilir, bence. 😂
Hepinize keyifli okumalar. 🥰
***
Luna'nın sözleri deprem etkisi yaratırken ortamı gergin bir sessizlik doldurmuştu. Şaşkınlığını atlatanlar önce ağzı açık şok içinde kalan Şifa'ya hemen sonra ise hiç suçu olmamasına rağmen gözlerinde ki ateşle Luna'ya bakan Ahon'a bakıyorlardı. Sessizlik uzayıp giderken kimse sessizliği bozmaya cesaret edemiyordu. Gergin bekleyiş Ahon'un tehlike kokan sakin sesiyle bozuldu.
''Sen ne dedin?''
Luna boğazını hafifçe temizleyerek,
''Doğa'nın Ruhu, eşiniz Şifa'yı elçi olarak seçti.'' dedi.
Ahon'un dişlerini kırılacakmış gibi sıkılırken tüm ormanı küle çevirme düşüncesi zihninde sinsice dolaşıyordu.
''Söyle o ruhlara eğer küle dönmek istemiyorlarsa eşimden uzak dursunlar.'' Ahon'un sesi öfkeli nefeslerinin arasından sertçe çıkmıştı. Gözleri sivrilmiş ateşi tutuşturmak için can atıyordu.
Luna gergince diğerlerine bakarak tekrar Ahon'a döndü.
''Yeni bir elçi bulmayı reddedeceklerdir. Üstelik mantıklı düşünelim, Şifa'dan daha iyi birisi olamaz. Bu bizi oldukça avantajlı konuma getirir. Ejderha Lider'inin sakin olmasını ve mantıklı karar vermesini istiyorum.'' Luna her ne kadar Ahon'un çıldırmak üzere olduğunu bilse de geri adım atmadı. İlk başta bu Şifa'nın elçi olarak seçilmesi onu da germiş, endişeye sürüklemişti. Fakat düşününce ondan daha iyisi olamazdı. İhanet etme gibi bir durum söz konusu değildi, Şifa kaçacak biri de değildi, her şeyden önce Ejderha Lider'inin eşiydi ve Kara Ejderha ile ilgili söz hakkına sahipti. Hem de Ahon'dan daha fazla. Ayrıca, Şifa daha önce bahsettiği gibi bitkileri tanıyor, doğa ile iç içe yaşıyordu. Bir çok şeyi hemen kavrayacağına ve Doğa'nın da ona hürmet edeceğine güveni tamdı. Bir kere Şifa melek gibi bir kadındı. Luna, Şifa'dan karanlık, kötü bir enerji hiç bir zaman sezmemişti.
''Sakin mi? Şifa bu savaşın hiçbir yerinde yer almayacak. Asla karışmayacak. Şimdi git ve bu şekilde söyle.'' Ama anlaşılan Ahon çok farklı düşünüyordu. Luna onu son bir kez daha ikna etmeye çalıştı.
''Yeni bir elçi bulmak çok zor. Doğa çoktan seçimini yaptı. Saygı duymazsak-''
''Yeter! Asla olmayacak!'' Ahon, Luna'ya doğru bir adım attığında Atmaca'nın omuzları gerilerek gri gözleri sivrilmiş, sıkılı yumruklarının arasından taşmaya başlayan ateşlerle kontrolünü neredeyse kaybedecek olan adama dikkatle bakmaya başlamıştı. Bir eli belindeki kılıca doğru gittiğinde yanında duran Khan hızla Atmaca'nın bileğini tutarak buna engel oldu.
''Sakın!'' Sessiz ama tehditkar sesi Atmaca'ya geri adım attırmadı.
''Benim önceliğim Luna.'' Atmaca bileğini Khan'dan kurtardığı gibi Luna'yı arkasına aldı.
''Ejderha Lider'i sakin olmalı. Yoksa bu iş farklı yerlere gidecek.'' Atmaca, Luna ile birlikte geri geri giderken kısa bir ıslık çaldı. Hilhil tüm zarafetiyle önlerinde durduğunda Luna'dan isyan dolu bir ses çıktı.
''Bir de savaş nidası at, tam olsun.'' Luna, Atmaca'nın omuzlarına vurarak arkasından çıkmaya çalışırken,
''Çekilsene be adam!'' diye çemkirmeyi de ihmal etmedi.
''Herkes sakin olsun. Lider kendine gel!'' Ahon'un gözlerine siyah perde inmişti Umur'u hiç duymadı bile.
Ahon derin derin nefesler alıyordu. Fakat her sakinleşmeye başladığında Şifa'yı nasıl da kendi elleri ile tehlikeye attığını düşünüyor ve tekrar öfkeleniyordu. Onu her şeyden korumaya çalışırken neden her seferinde tehlikenin ortasında kalıyordu. Set'in peşinde olma durumu bile onu iyice gererken şimdi ise elçi saçmalığı çıkmıştı. Eğer böyle bir şey olursa, Şifa sürekli hareket halinde olacaktı. Onu korumak artık daha zor hale gelecekti. Hayır, Ahon buna izin veremezdi. Gerekirse ruhlardan yardım almaz ama yine de izin vermezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA ATEŞİ
FantasySimsiyah dağılmış saçları, vahşi duran yüzü ve Onikse benzeyen gözleriyle Şifa'ya bakıyordu. Sanki onun insana dönüşmüş haliydi. Şifa'yı inceleyen gözleri yavaş yavaş öfkeyle dolmaya başladı. ''Sen onu benden çaldın. Şimdi bedelini ödeyeceksin.'' Şi...